Eroini altın tozu zannetmiş

Geçtiğimiz Ocak ayında Türkiye'den çıkış yapmak üzere Kapıkule Sınır Kapısı'na gelen bir TIR'da bulunan özel düzenekli duş teknelerinde ele geçirilen 454 kilo eroin ile ilgili 3'ü tutuklu biri firari 4 sanığın yargılandığı davada bir kişi tahliye oldu. Eroin yakalanan aracın sahibi duruşmada, kendisine duşakabinlere gizlenen maddenin altın tozu olduğunu söylediklerini iddia etti.

TAKİP ET

Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Y. A., O. S. ve N. B. ile avukatları katıldı. Hakkında yakalama kararı bulunan sanık Ş. T. ise duruşmaya katılmadı.

'Altın tozu sanıyordum'

İhracat firmasının sahibi Y. A., 2018 yılında iş yerine kendisini Mohseen A. olarak tanıtan bir kişinin gelerek, ihracat için A.'nın sahibi olduğu firma üzerinden ihracat yapabileceğini ve sipariş verebileceğini söylediğini ifade etti. A., 'Yıl sonu olduğu için işlerin azaldığı bir dönemdi ben de kabul ettim. Bana elinde tozla karışık altın tozu olduğunu söyleyerek, duşakabinlerin içine montaj yaparak Belçika'ya göndereceğini, karşılığında 40 bin Avro verebileceğini söyledi. Önce kabul etmedim. İyi biriydi, konuşması çok düzgündü. Ekonomik durumumdan dolayı kabul ettim' dedi.
'İşyerinin yedek anahtarını verdim'

Mohseen isimli kişinin gizleme işini kendisinin yapacağını ve yalnız olması gerektiğini söylediğini aktaran Y. A., 2018 yılının Aralık ayında kendisine ait işyerine 45 adet duş teknesi ve malzemeyle geldiğini aktararak, 'Ben de işyerinin yedek anahtarını verdim. Bir haftalığına köye gittim. Geldikten sonra işyerine gittiğimde duş teknelerinin hazır olduğunu ne zaman istersem gönderebileceğimi söyledi. Ürünlerin paletleme işlemini yaptık. Yeğenim O. S.'yi arayarak nakliye ve gümrükleme firmasını aramasını ve yükü göndermesini söyledim' diye konuştu.
'Bir daha iletişime geçmedi'

Nakliye firmasının gelen TIR'ına yükü yükledikten sonra işyerinden ayrıldıklarını ifade eden Y. A., 22 Ocak 2019'da televizyondaki haberlerde kendilerine ait olduğu tespit edilen yükün yakalandığını gördüğünü ve hemen işyerine giderek Mohseen isimli kişiyi beklediğini, bu kişinin gelmediğini ve kendisiyle bir daha iletişime geçmediğini söyledi.
'Bilseydim ihbar ederdim'

Bu olaydan sonra korktuğunu işyerini ve ailesini terk ederek gittiğini söyleyen Y. A., Şubat ayında ise işyerine en yakın karakola giderek teslim olduğunu aktardı. Y. A., 'Taşıdığımız malzemenin uyuşturucu olduğunu bilseydim, 25 senelik devlet memurluğu yaptım, ihbar ederdim. Kandırıldım, parayla cezbedildim. Kazanılacak parayla daha iyi bir protez alınabileceği söylendi. Devletimden, ailemden, sizden özür dilerim' dedi. Y. A., ayrıca Mohseen A. isimli kişinin aynı kimliğini gördüğünü, İran vatandaşı olduğunu, bu kişinin adresini bilmediğini kaydetti.
'Ben sadece yasal takibi yaptım'

Tutuklu sanık O. S. , olayın olduğu tarihte yurtdışında olduğunu ifade ederek, 'Y. A. bu şirketi açtığında teknik konularda benden yardım istedi. İhracatını yaptığımız ürünler banyo ürünleri Yükleme sırasında orada bulunmadım. Sadece evraka yardım etmiş olmam başıma bu işi getirdi. Ne savunma yapacağımı bile bilmiyorum. Ben yükün sadece yasal takibini yaptım. Başkaca bir aşamada bulunmadım. Kimseyle iletişim de kurmadım. Ben Ş. T.'nin telefonunu Y. A.'dan aldım. Yükün gecikmesi ya da başka durumlarda kendisiyle irtibata geçerdim. Bilgileri G. Bey'den alır kendisine bildirirdim. Daha önce de Ş. T.'nin firmasına yük göndermiştik. Olay tarihinde yaklaşık 6 ay kadar öncesi Ş. T. ile Y. A. iş yapmaya başladı, ben de bahsettiğim gibi yükün gümrükleme ve gönderilme işlemleri ile ilgili kendisine telefonda zaman zaman bilgi verirdim. Ş. T. ile yüz yüze görüşmüşlüğüm yoktur, Y. '˜nin Ş. ile nasıl tanıştığını bilmem' dedi.
'Ayrı işlerde çalışıyoruz'

Yakalandığı tarihte Karadağlı kız arkadaşı ile Balkanlar'da olduğunu, buraya kız arkadaşını ziyaret etmek için gittiğini söyleyen O. S., akrabası Y. A.'nın iş yerine pek gitmediğini ifade ederek, 'Beni orada kimse zaten tanımaz, ben mobilya sektöründe çalışıyorum. Benim bulunduğum ve çalıştığım iş yeri Y.'nin iş yerinden ayrıdır' ifadelerini kullandı.
'İlk yükte bu yaşandı'

Tutuklu sanıklardan, N. B. yıllardır uluslar arası TIR şoförlüğü yaptığını, 2018 yılında çalıştığı nakliye şirketinden primlerinin kesilmesi nedeniyle istifa ettiğini belirterek, daha önce tanıştığı başka bir firmada çalışan H. isimli arkadaşı aracılığıyla şu an çalıştığı firmaya başladığını anlattı. Kendisine verilen TIR'a şirket deposundan malı yüklemesinin ardından Kapıkule Sınır Kapısı'na yola çıkan N. B., Kapıkule Gümrük Sahası'nda TIR'daki yükün boşaltılmasının ardından uyuşturucu madde çıktığını görevlilerden öğrendiğini ifade etti. N. B., 'Benim hiçbir bağlantım yok. Şirkette ilk kez başlamıştım. İlk yükte bu yaşandı. Bilgim olsaydı kendim ihbar ederdim. Yükü şirketin deposundan yükledim. Y. A.'nın işyerinden şirkette çalışan başka bir şoför arkadaş, ben daha işe başlamadan 3-4 gün önce almış' dedi. N. B., TIR'da bulunan 12 palet yükten üçünü Almanya'ya diğerlerini ise Belçika'ya teslim edeceğini ifade ederek, 'Ben yüklerin kim tarafından teslim alınacağını bilmiyordum. Kişileri de tanımıyorum. Kendileriyle herhangi bir irtibatımız olmamıştır' şeklinde konuştu.

Sanık savunmalarının ardından N. B.'nin çalıştığı nakliyat firmasında çalışan S. A., G. Y., F. Ş., H. K. ve O. M. tanık olarak dinlendi. Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma savcısı üç sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Duruşma savcısının talebinin ardından duruşmaya sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edildi. Avukatlarının ardından tekrar söz verilen sanıklardan N. B., olayla hiçbir ilgisinin olmadığını savunarak tahliyesini talep etti. Sanık O. S. ise 'Bu işi ben organize etmiş olsam, nakliyeci ve gümrükçüyle görüşmek için başkasını tutardım. Neden kendim konuşayım' dedi. Y. A. da bu işe karışmadığını ifade ederek, 'Kendi isteğimle teslim oldum. Adli kontrol şartı ile tahliyemi talep ediyorum' dedi.
Bir tahliye

Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından sanıklar Y. A. ve O. S.'nin tutukluluk hallerinin devamına, sanık N. B.'nin ise yurtdışı çıkış yasağı ile tahliyesine karar verdi. Heyet, ayrıca sanık Ş. T. hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek, yargılamayı ileri bir tarihe erteledi.
Olay

Ocak ayında Türkiye'den çıkış yapmak üzere Kapıkule Gümrük Sahasına gelen sürücülüğünü N. B.'nin yaptığı TIR, pasaport çıkış ve gümrük tescil işlemlerinin ardından Kara Kapıları Taşıt Takip Programının uyarı vermesi nedeniyle, X ''Ray'e sevk edildi. X ''Ray taramasının ardından yapılan detaylı aramada aracın yasal yüklerinden olan duş teknelerinin taban kısmının içinde özel olarak oturtulmuş gizli bölme tespit edildi. Gizli bölmede yapılan aramada ise 936 paket içerisinde toplam daralı ağırlığı 454 kilo 38 gram gelen eroin ele geçirildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında araç sürücüsü N. B. çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Derinleştirilen soruşturma kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda ise uyuşturucu maddeyi ihraç ettiği tespit edilen O. S. hakkında arama kararı çıkarıldı. Yasadışı yollardan yurtdışına çıkış yaptığı tespit edilen O. S., Şubat ayında Zürih Havalimanı'nda yakalanarak, Türkiye'ye getirildi. O. S., çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. N. B.'nin sürücülüğünü yaptığı TIR'daki yükün göndericisi olan ve soruşturma kapsamında hakkında yakalama emri düzenlenen Y. A. ise O. S.'nin Türkiye'ye deport edilmesinden bir süre sonra İstanbul'da emniyete başvurarak teslim oldu. Y. A. çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanırken, TIR'da bulunan yükün alıcısı firmanın sahibi Ş. T. hakkındaki yakalama emri ise infaz edilemedi. Şüpheliler hakkında 'Uyuşturucu madde ihraç etme' suçundan dava açıldı.