Edirne'ye Floransa örneği

Türkiye Otelciler Birliği Edirne Temsilcisi ve Balta Hotel İşletmecisi Gökhan Balta, Edirne'de sık sık dile getirilen, 'Avrupa'da Floransa kentinden sonra metrekareye en çok tarihi eserin düştüğü ikinci Avrupa kenti Edirne' söylemini değerlendirdi. Floransa'yı 3 kez ziyaret eden Balta, kentin tarihi bölgesindeki yapılaşmanın Edirne'ye olan benzerliğine dikkat çekerken Edirne'ye Floransa'daki turizm çalışmalarını örnek gösterdi.

TAKİP ET

Türkiye Otelciler Birliği Edirne Temsilcisi ve Balta Hotel İşletmecisi Gökhan Balta, yerel yönetimden kamu kurumlarına kadar Edirne turizmi için gerçekleştirilen çalışmalarda kullanılan 'Avrupa'da Floransa kentinden sonra metrekareye en çok tarihi eserin düştüğü ikinci Avrupa kenti Edirne' söylemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Balta, 3 kez ziyaret etme şansı bulduğu Floransa kenti ile Edirne'nin benzer kent yapısını karşılaştırırken; Edirne turizminin geliştirilebilmesi için yapılması gerekenleri gözler önüne serdi. Balta, 'Avrupa'da Floransa kentinden sonra metrekareye en çok tarihi eserin düştüğü ikinci Avrupa kenti Edirne' söyleminin sık sık gündeme getirildiğine dikkat çekerken; 'Avrupa'da Floransa kentinden sonra metrekareye en çok tarihi eserin düştüğü ikinci Avrupa kenti Edirne diyorlar. Bu cümleyi kuranların kaç tanesi Floransa'ya gitti merak ediyorum. Ben 3 defa Floransa'ya gittim. En son 2 sene önce gittim. Floransa'nın içerisindeki tarihi eserleri bakmıyorum çünkü artık biliyorum. Ben oluşuma bakmaya çalışıyorum' ifadelerini kullandı.

'TRENDEN İNİNCE İNFORMASYON KARŞILAR'

Yapımı devam eden Edirne-İstanbul hızlı tren hattı projesi gibi İtalya'nın Roma ile Floransa kentleri arasında tren hattının bulunduğunu belirten Balta; 'Roma'dan kalkan tren, en geç 1 saat 20 dakika sonra Floransa'ya gelir. Sabah 07.00'de hızlı trene binersin, en geç saat 08.30'da Floransa'da olursun. Tarihi bir tren istasyonunda inersin. İstasyondan çıkar çıkmaz seni tarihi bir binanın altında büyük bir informasyon (turizm danışma bürosu) karşılar. O trenden inen herkes o informasyonu görür. Herkes oraya girer, eline haritasını ve bilgileri alır. Oradan yürümeye başlarsın' dedi.

'MANZARA SATIYORLAR'

Floransa ziyaretinde ilk gezilecek yerlerden birinin Floransa Katedrali olduğunu söyleyen Balta; 'Floransa'da ilk gideceğin yer Katedral'dir. Bunu Roma-Floransa olarak anlatıyorum ama gözümüzde İstanbul-Edirne olarak canlandırabiliriz. Floransa Katedrali'ne gidersin ve etrafındaki bir mekânda kahve içersin. Katedrali izleyerek kahveni içersin ve 50 Euro ödersin. 10 Euro'ya kahve içmek istiyorsan arka sokaklarda içeceksin. Çünkü orada manzara satıyorlar. Ama o mekândaki sandalyeden masaya, garsona kadar her şey sana hesabına göre hizmet verir' sözlerine yer verdi.

'EDİRNE İLE ÇOK BENZERLİK VAR'

Floransa'da gezilmesi gereken bir diğer yerin de ana çarşısı olduğunu belirten Balta; 'Çarşısının ortasında tarihi kemerlerden oluşan geniş bir alanı vardır. Orada uzun vadeli ama çok güzel düzenlenmiş bir pazar yeri görürsün. Bizim de Saraçlar Caddesi'nin sonunda bir pazar yeri var. Pazar yeri seni cezbeder ve otomatik olarak oraya girersin. Oradan çıktıktan sonra ana çarşısındaki tarihi yapıların tabelasız, tablosuz, klimasız fotoğraflarını çekersin. Ne kadar güzel bir bina dizilişi olduğunu düşünürsün. Oradan devam ettiğin zaman bir nehre ulaşırsın. Floransa'yı anlatıyorum ama Edirne ile çok benzerlik var. Ama bu anlattığım yerler Floransa'nın tarihi bölgesidir. Çünkü Floransa sadece tarihi bölgeden ibaret değil, geniş bir alana sahiptir' dedi.

'HER ŞEYİ İNFORMASYONDAN ÖĞRENİRSİN'

Balta, Floransa'nın tarihi bölgesindeki gezisinin saat 17.00'de sona erdiğini söylerken; 'Saat 19.00'da da trenin gelmesini beklersin. Tren gelir ve Roma'ya geri dönersin. Saat 21.00'de de otelinde olursun. Bu ziyaret sadece bir günlüktür. İstersen Floransa'da 2-3 gün daha kalabilirsin. Çünkü Floransa'nın müzeleri, sergileri, az ama iyi ve pahalı otelleri, yiyecek ve içecek restoranları var. Da Vinci'nin bir sergisini de görebilirsin, ünlü İtalyan bir sanatçının sergisi ve sokakta caz konseri de olabiliyor. Bunların hepsini öğrenebileceğin yer, trenden indikten sonra ilk girdiğin informasyondur' ifadelerine yer verdi.

'SARAÇLAR CADDESİ BİTTİ'

Turizmin, Floransa gibi turistik kentleri ziyaret ederek gözlemleyebilen kişiler tarafından yapılabileceğini belirten Balta; 'Karar vericilik de gidip gözlemleyebilecek insanların işidir. Döndüklerinde de bazı şeyleri kanun gibi karar mercilerine bunu uydurabilecek cesarette olanların işi turizmdir. Turizm, önüne gelenin her şeyi bildiği egosantrik bir bilgi durumu değildir. Maalesef ki bu konularda bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Biz, otelciler olarak bile bazen bir araya gelmekte sıkıntılar yaşıyoruz. Çarşıda 5 tane esnaf bir araya gelmekte sıkıntı yaşıyor. Saraçlar'da aylarca toz içindeyken bireysel birkaç tane esnaf çıkınca ve diğerleri sessiz kalıp içten içe tepki gösterince bu iş olmuyor. Benim çocukluğumun, gençliğimin geçtiği, gecenin 22.00'sinde cıvıl cıvıl olan Saraçlar Caddesi bitti' dedi.

'ARTIK SİLKELENİP DEĞİŞİM GEREKİYOR'

Edirne'nin gelişmesi için değişim yaşaması gerektiğini söyleyen Balta; 'Başta Alipaşa Çarşısı olmak üzere kapalı çarşılarımız var. Bunlar zamanının AVM'leridir. Dernekler de var. Ama bazı şeyler artık cesaret gerektiriyor. Artık silkelenip değişim gerekiyor. O değişimin sancıları olacak mı? Olacak ama sonuna bakmalıyız. Artık bazı yerlere gitmeye bile gerek yok. İnternet ortamından istediğin şehrin sokağını gezebiliyorsun. Bunları yapmak kolay bir şey değildir. Herkes bir şeyler anlatıyor ve biliyor. İşin ekonomik boyutu da var. Bütün bunları yapabilmek para gerektiren şeylerdir. Ama bunların hepsi olabilir. Belki eleştirel bir bakış açısı oldu ama bunları da konuşmalıyız. Bizim iyi yanlarımız da var. Biz çok iyi bir noktadayız. Geçtiğimiz günlerde bir dostum; '˜Mimar Sinan bugün yaşıyor olsaydı ve şuraya Selimiye Camii'ni yapacağım deseydi, Edirne Belediyesinden, Anıtlar Kurulundan imar izni alamazdı' dedi. Her şeyi kulbuna göre yapıyor olsam dahi o süreçleri yaşamak zor. Kurumların eli ayağı bağlı, bürokrasinin duvarını yıkmak zor. Bazı iyi yöneticiler, bürokrasinin arkadan gelmesini isterler. O zaman şehir ilerlemeye başlar' sözlerine yer verdi.