Düğümü 'ses analizi' çözecek

Haklarında 'Göçmen kaçakçılığı', 'Rüşvet vermek' ve 'Rüşvet almak' suçlarından açılan dava açılan, aralarında sınır birliğinde görev yapan bir uzman çavuşun ve bir Afgan göçmenin de bulunduğu 4'ü tutuklu 9 sanığın yargılanmasına başlandı. Mahkeme ilk celsenin sonunda tahliye kararı vermezken, dosyada yer alan tapelerdeki konuşmaların kendilerine ait olmadığını iddia eden sanıklar hakkında Adli Tıp Kurumu'ndan ses analizi yaptırılmasına karar verdi.

TAKİP ET
Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar A. A. C., E. G., M. H., Ö. Y. ile tutuksuz sanıklar O. Y., E. O. ve B. K. B. ile avukatları katıldı. Duruşmada ilk olarak, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 5 olayın ve tape kayıtlarının yer aldığı iddianame okundu. İddianamenin okunmasının ardından sanıklara iddianamedeki olaylar ve tape kayıtları soruldu. Sanıkların ve avukatlarının savunmaları Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla kayıt altına alındı. 'O tarihte nöbetçi değildim' Görev yaptığı sınır birliğinde göçmen kaçakçılığı yaptığı iddia edilen tutuklu sanık A. A. C., üzerine atılı göçmen kaçakçılığı ve rüşvet suçlarının hiç birini kabul etmediğini ifade etti. İddianamede yer alan ve olayla ilgili diğer sanıklar tarafından getirilen göçmenlerin görev yaptığı sınır birliğine sokulmasını ve yaya olarak sınırdan geçirilmesi iddiasının imkansız olduğunu ifade eden A. A. C., 'Olay tarihinde nöbet çizelgelerine bakıldığında o tarihte nöbetçi dahi olmadığım görülecektir' şeklinde konuştu. Konuşma kayıtlarını kabul etmedi A. A. C., göçmenlerin geçmesi durumunda orman devriyesine, sınır karakoluna takılmamasının imkansız olduğunu bu nedenle de olayın gerçekleşmesinin imkansız olduğunu ileri sürdü. A. A. C., ayrıca dökümü yapılan telefon tapelerindeki kişinin kendisi olmadığını ve bu tapeleri kabul etmediğini ifade etti. A. A. C., cezaevindeyken ailesinin ve kendisinin mağdur olduğunu belirterek tahliyesini talep etti. 'Göçmen kaçakçılığı yapmadım' Göçmen kaçakçılığı ve rüşvet verdiği iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık E. G. de dökümü yapılan tapelerdeki telefon numarasının kendisine ait olmadığını ifade ederek, 'Bu suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Tapelerdeki konuşmalar bana ait değil. Mağdurum, tahliyemi istiyorum' dedi.Tutuklu sanık Ö. Y., de hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, 'Tapeler bana ait değildir. Ben telefon konuşması gerçekleştirmedim. Göçmen kaçakçılığı yapmadım. 7 aydır cezaevindeyim. Aileme benden başka bakacak kimse yok. Ailem mağdur, tahliyemi talep ederim' şeklinde konuştu. Evlenip Edirne'de kalmış Bir diğer tutuklu sanık Afgan uyruklu M. H., Afganistan'daki savaştan kaçarak Türkiye'ye geldiğini, buradan da Avrupa'ya gitmek isterken sınırda yakalandığı ifade etti. Daha sonra diğer sanık E. O. ile tanıştığını ve E. O.'nun ablası ile evlenerek, Edirne'de kaldığını aktaran M. H., E. O.'nun işyerinde E. O.'ya yardım ettiğini kaydetti. M. H., 'Göçmen kaçakçılığı ile alakam yoktur. Göçmen kaçakçılığı yapmadım' şeklinde konuşarak suçlamaları kabul etmedi. M. H., tapelerdeki görüşmelerin kendisine ait olmadığını belirtti. M. H., ailesinin mağdur olduğunu ifade ederek, tahliyesini talep etti.Duruşma tutuksuz sanıkların savunmalarıyla devam etti. Duruşma salonunda hazır bulunan tutuksuz sanıklar suçlamaları kabul etmeyerek, göçmen kaçakçılığı ile bir alakaları olmadığını ileri sürdüler. Ses kayıtları ATK'na gönderildi Sanıklar ve avukatlarının savunmalarının ardından duruşma savcısı mütalaada bulundu. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep eden duruşma savcısı, tutuklu sanıkların iddianamede dökümü yapılan tapelerdeki konuşma kayıtlarının kendilerine ait olmadığını beyan ettikleri için, tutuklu sanıkların mevcutlu olarak Adli Tıp Kurumu'na giderek, tapelerdeki ses kayıtlarının sanıklara ait olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu aldırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından tutuklu sanıklar A. A. C., E. G., Ö. Y. ve M. H.'nin tutukluluk hallerinin devamına ve tutuklu sanıkların Adli Tıp Kurumu'na bizzat götürülerek ses analiz raporu alınmasına karar vererek, yargılamayı ileri bir tarihe erteledi.