Çetin Ağalığı vermiyorum!

İhale şartlarını yerine getirmediği için Edirne Belediyesi tarafından Kırkpınar Ağalığı elinden alınan işadamı Ahmet Çetin, basın toplantısı düzenleyerek Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın '˜Adamın dilini koparırım, herkes haddini bilsin' sözlerine cevap verdi. ErastaAVM'deki Simit Sarayı işletmesinde basın toplantısı düzenleyen Çetin'e aynı zamanda avukatı olan oğlu Sabri İnanç Çetin de eşlik etti. Çetin, açıklamalarında 15 Temmuz tarihinde yapılacağı açıklanan güreşlerin ertelenmesini talep ederek; 'Bu ülke bizim ülkemiz. Ülkemizin Meclis'ine büyük bir suikast oldu. FETÖ'cü terör örgütü, ülkemizde büyük bir yıkım yapmaya çalıştı. 81 milyonun ayakta dik duruşu ve ülkenin, başkanın arkasında dik duruşu ile bunu bertaraf ettik. Bugün, bizim için özel bir gündür. Biz, tek bir ulusuz. O ulus; şehidini, gazisini, geleneğini korumak zorundadır. Biz eğer şehidimize, geleneğimize, gazimize sahip çıkamıyorsak ne anlamımız var? Biz kimiz? O gün eğer davul çaldıracak kapasiteniz varsa biz neyin hesabını yapıyoruz? O zaman biz ulusu bırakalım, her milletten olduğumuzu söyleyelim. Hayır, biz tek milletiz. Biz Türk milletiyiz, bayrak ve toprak tek diyoruz' ifadelerine yer verdi. Amacının kimseyi kırmak olmadığını söyleyen Çetin; 'Amacım; bir bütünü sağlamak. Kırkpınar'ı Sayın Başkanla, Sayın Gençlik ve Spor Bakanıyla, Sayın Kültür Bakanıyla, Sayın Başbakanla, Sayın Cumhurbaşkanıyla hatta büyükelçilerimle, yabancı devlet adamlarıyla beraber yaşamak. Çünkü biz Osmanlı'nın torunlarıyız. Biz doğru bir günde yaparsak birileri, bizi daha iyi dinleyecek, anlayacak. Geleneğine, şehitlerine, gazilerine sahip çıkan bir ulus olduğunu söyleyecekler' dedi.'Adalet tecelli edecektir'Çetin, Kırkpınar Ağalığı ihalesini kazanmasının ardından öne sürdüğü şartların yerine getirilmesi halinde ödemeyi gerçekleştireceğini belirterek; 'Ama unuttuğumuz bir şey var; 15 Temmuz'da yapmayalım dediğimde birileri bana hakaret ediyor. Hiçbir zaman hiçbir makamı karşımda bir güç olarak görmedim. Çünkü o benim de makamım. O, benim devletimin koyduğu bir makamdır. O makama saygısızlık yapma şansım zaten yok. Ama birileri havlarsa '˜sus' diyeceksin. Makamlara değil kişiyi sus diyeceksin. İnsanları, Sayın Başkanımı, makamını çok seviyorum. Çünkü o, benim Belediye Başkanım. Asla şahsına bir şey demedim. Çünkü öyle olmadığını biliyorum. O da bir milliyetçidir. Ama ulusuma bomba atıldığı, devlet başkanıma suikast yapıldığı yerde halay çektirmem. Matem olan bir yerde siz davul çalamazsınız. Daha önce birileri yaptıysa yanlış yapmıştır. Daha önce birileri yanlış yaptı diye ben de mi yanlış yapacağım? Plaka sahte diye takmadım, ağa konağı istedim vermediler, protokol vermediler, gelenek dedim duymadılar. Geçmişini bilmeyenlerin geleceği nasıl yaşayacağını düşünüyorsunuz? Bizim geçmişimize sahip çıkmamız lazım ki çocuklarımız geçmişimizi tanısın.Mahkemeye başvurum oldu. Mahkeme şu anda Belediye'ye 10 gün savunma süresi verdi. Haklı olan adalet tecelli edecektir' sözlerine yer verdi.'Şahsına suç duyurusunda bulunacağız'Mahkeme süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Çetin'in avukatı Sabri İnanç Çetin, yeni ağalık ihalesinin yapılmasının idari yargıda sürecek bir süreç olduğunu söyleyerek; 'Yapabilirler. Biz yürütmeyi durdurma talepli bir dava dilekçesi verdik. Verdiğimiz dava dilekçesi eksikler yüzünden reddedildi. Başkan; '˜dava reddedildi' diyor ama bizim dava dilekçemiz reddedildi. Sonrasında eksiklerimizi giderdik ve yeni bir dava dilekçesini tamamlanmış haliyle sunduk. An itibariyle belediyenin hukukçuları Başkan'a tebliğ etti diye düşünüyorum. Belediyeye İdari Yargı 10 gün savunma süresi verildi. Biz hakkımızı arayacağız. Başkanın dün Ahmet Bey'in şahsına yaptığı beyanatlarda kamu gücünü kullanarak; '˜Dilini kopartırım', '˜Haddini bilsin', '˜Benimle yaptığı görüşmeleri basına veririm', demesiyle basın burada şantaj suçuna aracı edilmiştir. Bu, şantaj suçunun nitelikli halidir. Siz makamınıza güvenerek verdiğiniz beyanatlardan dolayı bir kişiyi bitiremezsiniz. Bu şahsın maddi, manevi hakları var ve vermiş olduğu bir para var. Sözleşmelerde borçlar kanunu veya ilgili hükümler tarafların eşitliğine bakar. Burada sözleşmeyi imzalayan Ahmet Çetin şahıstır, Belediye idaredir. Burada her zaman güçsüz korunur. Biz hibe etmiyoruz, ağalığı vermiyoruz. Gerekli hukuki mücadele olacak. Devamında da Başkanın şahsına da verdiği beyanatlardan dolayı suç duyurusunda bulunacağız. Kimseyle bir husumetimiz yoktur. Başkan bizim dostumuzdur' dedi.'Böyle bir hata yapmaz'İşadamı Çetin, Kırkpınar'ın iki altın kemerli ağası Seyfettin Selim'in ihale katılacağı iddialarına da cevap vererek; 'Seyfettin Selim, akıllı bir adamdır. Akıllı adamlar, geçmişte yapılan bir hatayı tekrarlarsa aklından zoru var demektir. Geçen sene bilmeden yaptığı bir hatayı, 15 Temmuz'u bilmeden yaşadıysa yanlış yapmıştır. Oysa 15 Temmuz'lar bizim artık matem günümüzdür, halay çekme günümüz değildir. Seyfettin Selim akıllı bir adamdır. İnanıyorum ki Cumhurbaşkanına suikast yapılan, Meclis'ine bomba atılan, halkın öldürüldüğü bir zamanda Seyfettin Selim böyle bir hata yapmaz. Yaparsa ki bunu bir çıkar ilişkisi olarak düşünürüm. Seyfettin Selim ile bu şahısların bir çıkar ilişkisi yoktur. Ben mahkeme sürecini başlattım, ağalığı vermiyorum. Her babayiğit ağalığı alamaz. Seyfettin Selim madem ağalığı alacak, o gün neden 1,5 yerine 2,5 milyon TL vermedi? Seyfettin Selim bugün milyonlarca para kazandığını söylüyor. Ayda 10 milyon TL kazandığını söylüyor. Devletin merceği var, baksınlar; Seyfettin Selim bu parayı ne ile almış?' ifadelerine yer verdi.'Başkan karardan dönecektir'Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın ağalığı alabilmesi için Edirne'yi yok sayması gerektiğini söyleyen Çetin; 'Biz, ağalığı adımıza almadık. '˜Kurumsallaşsın, Edirne'ye kalsın' dedik. Edirne'den çıkmasın ve Edirne'nin milli bir davası olsun. Amacımız buydu. Sayın Başkan da buna sahip çıkacaktı ama buna nasıl ters düştü anlamıyorum. Ama başkan 15 Temmuz tarihini erteleyecek. O ertelemezse adalet, hukuk var. Kimsenin böyle bir lüksü yok. Başkan anlık bir karar vermiş, inşallah bu karardan dönecektir. Ben hukuksal süreci başlattım. Adalet zamanla yerini bulacaktır. Kimseye '˜bize para verin' demiyoruz. Parayı verelim, masrafı biz yapalım diyoruz. Sadece o günü atlatsınlar. 15 Temmuz'da Atatürk Anıtı'na gidip çelenk koyalım, şehitlerimizi analım' dedi.'Er Meydanı'na çıkalım'Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın açıklamalarına çok üzüldüğünü söyleyen Çetin; 'Dil kopartıyor vs. Makamından çıksın gelsin Er Meydanı'na çıkalım. Kim, kimin dilini kopartıyor görelim. Makama boynum eğri. Makam için başımı da koyarım, laf söyletmem. Ama şahıs olduğu zaman da Er Meydanı orada. Ya ben kopartırsam ne olacak? Bugüne kadar Recep Gürkan'ın adını hiç kullanmadım. Hiçbir 15 Temmuz, FETÖ olayında kullanmadım. Mobese kameraları kuruldu, halk her gün zarar gördü, ceza yedi. Ama '˜Sayın Başkan bunu neden yaptın?' demedim. Mobese kameralarının sahipleri kimdi? Makam konuşmuyorum. Belediye Başkanı, benim başımın tacıdır. Ama şahıs olsa rakibimdir. Ya döverim, ya dövülürüm. Dilimi çıkartırım, kopartamazsa ben onun dilini kopartırsam ne olacak? Çok üzüldüm. Çok da sevdiğim bir adamdır' diye konuştu.'Recep Gürkan diktatördür'Çetin, Belediye Başkanı'nın şehri yönettiğini söyleyerek; 'Şehirlere kabadayılık, diktatörlük yapmaz. Düne kadar Reis-i Cumhur'a diktatör diyenler bugün kendileri mi diktatör olmuş? O zaman artık Recep Gürkan, Edirne'de bir diktatördür, kabadayıdır. Makam kullanıp dil kopartıyor. Makamı değil şahsı gelecek. Makamına önümüzü ilikleriz. Er Meydanı'nda çıkarsınız biri diğerini döver. Er Meydanı'nda makamından çıkacak bire bir bakalım kim kimin dilini kopartıyor? Burası muz cumhuriyeti mi? Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir, adaletin tecelli ettiği yerdir. Ona kim FETÖ'cü derse dilini koparmakta haklı ama adını kullandık mı? Diyorum ki 15 Temmuz'da kim davul çalarsa, halay çekerse hain odur' dedi.'Tırnağımı keserse kafasını keserim'Kırkpınar Ağalığı ihalesinin bugün yapılacağının hatırlatılması üzerine Çetin; 'Mahkeme süreci başlıyor, ihale yapıyorlarsa yapsınlar. Adalet diye bir şey var. Adalet doğru terazidir. O giren adamlar kim olursa olsun 15 Temmuz'u ertelemedikleri sürece benim gözümde hainden farkı olmaz. Yapan ve yaptıran hiç farkı yok. Makamlardan değil kişilerden bahsediyoruz. Er Meydanı orada. Hodri meydan. Çıkart makamı gel. Dilim çok da uzun değil, kopartamaz. Dilimi kopartacak babayiğit de anasının karnından doğmamıştır. Dilimi kopartacak adamın gövdesini keserim, lime lime doğrarım. Pişirir pirzola diye yerim. Makama saygım var ama şahsı dilimi değil tırnağımı kesemez. Tırnağımı keserse kafasını keserim. Kim olursa olsun. Dostluk bozulmasın diye susmaya çalışıyorum. Beni, sizler aracılığıyla mesajlarla tehdit ediyor' ifadelerine yer verdi.