Boğazı böyle geçecekler

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, 11 Kasım Pazar günü bu yıl 40'ıncısı düzenlenecek İstanbul Maratonu'nun halk yürüyüşü kategorisine Edirne Belediyesi ve Edirne Tabip Odası'nın desteğiyle katılacağını açıkladı. Edirne Kent Konseyi toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Ayten Eren, halk yürüyüşüne 'Ergene Nehri öldürüyor' ve 'Saros'uma dokunma' temalarıyla katılacaklarını ifade ederken, halk yürüyüşü için hazırladıkları özel tasarımlı giysileri basına tanıttı.

Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu'nun da katıldığı toplantıda 3 parçadan oluşan giysinin yan yana gelmesiyle 'Ergene nehri öldürüyor' yazısı ortaya çıkarken, arka bölümünde ise Ergene Nehri'nin kirli görüntüsü dikkat çekiyor. Özel tasarım giysilerle basına açıklamalarda bulunan Eren, Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği'nin Edirne Belediyesi ve Edirne Tabip Odası'nın desteğiyle İstanbul Maratonu'nun halk yürüyüşü kategorisinde örnek bir çalışma gerçekleştirmek istediğini açıklayarak; 'Maraton için 2 tema hazırladık. Ergene Nehri, yıllardır bu bölgenin kangreni durumdadır. Ergene Nehri kirliliğinin de maratonun halk yürüyüşü bölümüne taşınarak farkındalık oluşturulması, katılımcılara anlatılması amacıyla bu temanın kullanılması kararı aldık. İkinci temamız ise Saros'uma dokunma' ifadelerine yer verdi.

Eren, dernek olarak Saros Körfezi'ne yapılmak istenen FSRU Doğalgaz Aktarım Limanı Projesi ile ilgili yaz aylarında da çalışmalar gerçekleştirdiklerini hatırlatarak; 'Buraya gelecek bin tonluk gemilerle doğalgazın taşınması ve depolanması işlemi için Saros'un Gökçetepe ve Sazlıdere bölgesine liman yapılmak isteniyor. Bu proje, Saros bölgesinin tamamen doğal olarak altüst oluşu demektir. Köylerde yaşayan insanların sağlığı, deniz altı ve üstünün altüst olacağı anlamına geldiğini için bütün yaz boyunca bu konuda çalıştık ve Saraçlar'da itiraz dilekçeleri topladık. Biz bu iki tema için iki slogan belirledik. Birincisi '˜Ergene Nehri Öldürüyor', ikincisi de 'Saros'uma Dokunma'dır' dedi.

'Halkımızı katılmaya davet ediyoruz'

Ergene Nehri'nin kirliliğinin yıllardır devam eden bir sorun olduğunu ifade eden Eren; 'Ergene için çok fazla konuşmaya gerek yok. Çok yazıldı ve çizildi. Oradaki fabrikaların zehirli atıklarını denetimsiz nehre boşaltması sonucunda bölge tamamen kanser oranlarının arttığı bir yer haline geldi. Nehir, tarım sulaması için geçmişte çok güzel kullanılıyorken şu anda şaibeli konuma dönüştü ve tarım ürünlerine karşı çekinceler başladı. Bu nedenle Ergene'nin bir önce çözülmesini istiyoruz ve Saros'a gemi limanı yapılmasını istemiyoruz. 11 Kasım'da çevreye duyarlı, gelecek nesillere iyi bir dünya bırakmak isteyen halkımızı bu maratondaki halk yürüyüşünde bize katılmaya davet ediyoruz. Hazır bir aracımız var. Sadece kayıt işlemi yaptırmaları gerekiyor. Onun için de bize başvurmaları gerekiyor. Hep birlikte '˜Saros'uma dokunma' ve '˜Ergene nehri öldürüyor' diyelim' sözlerine yer verdi.

'Dalgıçlar dalmayı reddettiler'

Eren'in konuşmasının ardından toplantıda söz alan Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu ise hekimlik mesleğinde Ergene Nehri'nde yaşadığı acı bir olayı hatırlatarak; 'Ben Kırcasalih'te 10 yıl tek başıma doktorluk yaptım. O bölgedeki 10 bin insana baktım. Kırcasalih, Sazlımalkoç, Meşeli, Koçtepe, Sığırcılı, Aslıhan ve oradaki bütün köyler bana bağlıydı. Ergene Nehri'ni de 90'lı yıllardan biliyorum. Son 4 yıl önce bir intihar olayı oldu. Kırcasalih'li bir çocuk o nehre kendini attı ve intihar etti. Orada esas acı olan, dalgıçların Ergene Nehri'ne dalmayı reddetmesiydi. Çünkü dalgıç dedi ki '˜burada su yok'. Artık Ergene Nehri'nden akan şeye su demiyoruz, kimyasal bir sıvı diyoruz. 2 ay önce de Sağlık Mahallesi'nden akan sıvının rengi kıpkırmızı oldu' dedi.

'Felakete karşı çığlığı seslendiriyoruz'

Trakya'nın yıllardır Ergene Nehri'ndeki çevre felaketini yaşamaya devam ettiğini söyleyen Dr. Tanrıkulu; 'Böyle bir örneğimiz var. Peki, bizi yönetenler, kanun koyucuları ya da bizim hayatımızla ilgili karar verenler niye yeni çevre felaketlerinin olması için uğraşıyorlar? Neden Saros gibi dünyanın en önemli ikinci kendi kendini temizleyen bir denizin içerisinde büyük bir doğalgaz taşıma istasyonu yapıyorlar?Edirne Belediyesi, Edirne Tabip Odası ve Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği olarak Edirne ve Trakya'mızın bu anlamda herhangi bir felakete uğramaması için çığlık atıyoruz. Bu çığlığı buradan seslendiriyoruz' ifadelerine yer verdi.

'Ergene Nehri öldürmesin, nehir de yaşayabilsin'

Tanrıkulu, Ergene Nehri'ndeki kirliliğin yoğun etkisinin de hissedildiği yerlerden biri olan Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine bağlı '˜Sağlık Mahallesi'nin adının ironik oluşuna dikkat çekerek; 'Trakya Üniversitesi hocalarının,orada yaptığı kanser araştırmasında her yerde ağır metallerin bulunduğunu ve böbrek üzerine çok ciddi sorunların olduğu açıklandı. Bunu da üniversitenin bilim insanları yaptı. Sağlık Bakanlığı'nın bu çalışmayı bilimsel bulup bulmaması başka bir şeydir, bunu tartışabiliriz. Ama biz bu şehirde oradan sulandığı söylenen ürünleri yiyoruz. Bir hekim ve insan olarak son yıllarda ne kadar kanser vakasının arttığını hepimiz gözlüyoruz. Biz, bu bölgede yapılacak bilimsel araştırmanın sonuna kadar yanındayız. Bunu Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ya da ciddi bağımsız bir kuruluş yapsın. Bizim çocuklarımız neden 35 yaşında kanser olsun ve akciğer kanserinin sayısı bu kadar artsın? Biz istiyoruz ki Ergene Nehri öldürmesin, nehir de yaşayabilsin' dedi. Açıklamaların ardından Eren ve Dr. Tanrıkulu, Altunizade Köprüsü'nün altından başlayacak, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden geçilecek, Barbaros Bulvarı'ndan Beşiktaş'a inilerek Dolmabahçe'de sona erecek halk yürüyüşüne Edirnelileri katılmaya davet ettiler.