Babasının izinde
Trakya Üniversitesi İlhan Koman Heykel ve Resim Müzesi Müze Sorumlusu ve heykeltıraş Müslüm Özcan'ın 17 yaşındaki oğlu Umut Berke Özcan, babasının izinden giderek emeğiyle hayat verdiği Nâzım Hikmet heykelini, Edirne Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'ne hediye etti.
Trakya Üniversitesi İlhan Koman Heykel ve Resim Müzesi Müze Sorumlusuve heykeltıraş Müslüm Özcan'ın 17 yaşındaki oğlu Umut Berke Özcan, babasının izinden gidiyor. Genç heykeltıraş, Türkçe'nin en büyük şairlerinden biri olan Nâzım Hikmet'in heykeline emeğiyle hayat vererek Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'ne hediye etti.
Hasan Rıza Güzel Sanatlar Lisesi öğrencisi genç heykeltıraşın eserinin açılış töreni Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlendi. Törene; Edirne Nazım Hikmet Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Tunca, CHP Edirne Belediye Başkan Aday Adayı Şükrü Ciravoğlu, heykeltıraş Müslüm Özcan, genç heykeltıraşın arkadaşları ve vatandaşlar katıldılar.
Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Edirne Nazım Hikmet Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Tunca, genç heykeltıraşın eserinin Nâzım Hikmet'in inandığı ve mücadelesini yürüttüğü düşünce ve değer sisteminin kendisini yeniden ve sürekli üretmesinin maddi bir kanıtı olduğunu belirterek; 'Özellikle altını çizmek isterim ki; eserin yaratıcısının, ömrünün baharında gencecik bir kardeşimizin olması ve paylaştığı fikir bir tesadüf sonucu değil, bilimsel, materyalist perspektifin sonucudur. Çünkü açıkça her birimiz biliyoruz ki; eşitlik ve özgürlük düşüncesi çağlar boyunca insanlığın ilerlemesinde rehber olmuş ve nesiller boyunca kendini aşarak gelişmiş ve bugün Umut Berke'nin aklı ve elleri aracılığıyla bizlerle tekrar buluşmuştur. Bizler için Nâzım ve Umut Berke ile burada buluşmanın diğer bir anlamı da topluma dayatılan ve adına sanat dedikleri çürümüşlüğe olan isyanımızı tekrar tekrar ilan etmektir' ifadelerine yer verdi.
'Nâzım Hikmet'i tam anlamıyla tanıdım'
Tunca'nın konuşmasının ardından törende bir konuşma da genç heykeltıraş Umut Berke Özcan yaptı. Özcan, konuşmasında Nâzım Hikmet heykelini yapmanın gururunu yaşadığını söyleyerek; 'Gururun yanında farkettiğim önemli bir nokta var. Cumhuriyet'i yaşatacak olan biz gençlerin okumaktan ve Nâzım Hikmet gibi büyük insanları tanımaktan yoksun kaldığımızı görüyoruz. Dürüst olmak gerekirse Nâzım Hikmet'i tam anlamıyla bu heykeli yaparken tanıdım ve şimdiye kadar ne kadar eksik kaldığımı farkettim. Bu duyguya benimle birlikte ortak olduğunuz için size ne kadar teşekkür etsem azdır'dedi. Konuşmaların ardından Nâzım Hikmet heykeli; Tunca, Özcan, Ciravoğlu ve katılımcılar tarafından açıldı. Tunca, törende genç heykeltıraşa plaket de takdim ederken; tören Nâzım Hikmet şiirleri ve müzik dinletisi ile devam etti.