Arabulucu gönüllü olmalıdır
Edirne Roman Eğitim Gönüllüler Derneği Turan Şallı, SİROMA Projesi'nde çalışan arabulucuların ücretli çalışmaması gerektiğini, bu görevde gönüllü çalışması gerektiğini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı, Temel Eğitim Genel Müdürlüğü UNİCEF destekli Edirne'de Roman çocuklara yönelik eğitim çalıştayı gerçekleştirdi. Farklı kaynaktan bu çalıştayın Edirne'de yapılacağını öğrendiklerini belirten Turan Şallı, '2016 Yılında Ankara Öğretmen Evinde Roman çocuklara yönelik toplantıya davet edilmiş, gerçekleştirdiğimiz çalışmaları slayt halinde anlatma olanağımız olmuştu. Ankara'daki ilgili birim ile görüşerek Edirne'de neden bu toplantıya davet edilmediğimizi öğrenmeye çalışırken, 'liste yukardan geldi' dediler. Anladım ki, bu işe de siyaset bulaşmış. Hadi benim davet edilip edilmemem bir yana, 2016 yılında Resmi Gazete'de yayımlanan Roman Stratejik Eylem Planının ana yürütücüsü olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Edirne'deki il Müdürlüğü'nün dahi davet edilmemesi çok şaşırtıcıdır. Roman Stratejik Eylem Planı var, ilgili kurumların bu tür çalışmalarda bütünlüğü yok. Bir şekilde çalıştaya katıldım. Üç ayrı çalışma atölyeleri kuruldu. Bilinen konular tekrar anlatıldı. Yazıldı, çizildi. İşin ilginç yanı üç ayrı gurupta da eğitim konusunda Roman arabulucular olması önerisi dikkat çekti. Katılımcılar arasında istihdam yaratmak amaçlı bir çalıştaya döndü düşünceleri oluştu. Arabuluculuk kavramını ben her zaman 'itici' bulmuşumdur. SİROMA projesinde arabuluculuk konusunda çok sayıda Roman dernek başkanı ücretli çalıştı. Eğitim anlamında bu uygulamaya geçilecekse ki, çok zor bir uygulamadır, istihdam yaratma anlamında değil, gönüllü olmalıdır' dedi. 'Etkinlikler kesin çözüm değil'Dezavantajlı öğrencilere yönelik yapılan etkinliklerin okullarına devam etmesini sağladığı haberlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Şallı, 'Çalıştayın birinci günü öğlenden sonra bakanlık yetkilileri Meriç İlkokulunda Roman çocuklar için kurulan müzik sınıfının gösterisi beğeni ile izlendi. Çoğunluğu Roman çocuklarının oluşturduğu bu tür okulların sosyal ve kültür etkinliklerin yapılması okulu kısa dönem cazip hale getirir. Ancak, devamsızlığı önlemede kesin çözüm olduğunu iddia etmek gerçekçi değildir. Dernek yönetimi olarak bunun bir benzerini Fevzipaşa İlkokulunda 3 yıl uyguladık. Sonuçlarını rapor haline getirdik. Roman okullarında çocukları davul, zurna ile yani müzikle bağdaştırmak başarı gibi göstermek, eğitimi sadece müzikle odaklamak yaşamın gerçeğini saklamaktır. Roman çocukları eğitim süreçlerine katmak için aile eğitimi, sosyo-ekonomik koşulların iyileştirilmesi ve sosyal entegrasyon gibi sorunların aşılması kaçınılmazdır. Çalıştaylar artık baygınlık vermeye başladı. Hasta belli, reçete belli. Türkiye'deki Romanlar olarak 2016 yılında devletin resmiyetine giren Roman Stratejik Eylem Planını gerçek anlamda işlevsel hale getirilmesini bekliyoruz' diye konuştu.