ADD'den Aksoy'a anma
ADD Edirne Şubesi, 24 - 31 Ocak Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında 31 Ocak 1990 tarihinde katledilen ADD Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy'u andı. ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Celil Özcan, Aksoy cinayetinin 1980 sonrası aydın katliamlarının ilk halkası olduğunu belirtirken 'Yok ettikleri bedeni varlıklarıydı, düşünceleri mücadelemizde yaşıyor' dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Edirne Şubesi, 24 - 31 Ocak Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında 31 Ocak 1990 tarihinde katledilen ADD Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy'u andı. ADD Edirne Şubesi'nde düzenlenen basın açıklamasına ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Celil Özcan ve yönetim kurulu üyeleri, Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Edirne Şubesi Başkanı Mine Hepgüllü ve DİSK Emekli-Sen Edirne Şube Başkanı Sait Dayıoğlu katıldılar.
Özcan tarafından okunan basın açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus ve üniter devlet modeliyle tüm mazlum milletlere örnek olduğu vurgulanırken; 'Milli Mücadele öncesinde var olan saray ve hanedanlık yönetimi; Cumhuriyetle birlikte, yerini, ulus egemenliğine ve parlamenter sisteme bırakmıştır. Laik, sosyal ve hukukun üstünlüğü esasları üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti bir çağdaşlaşma devrimidir. Devrimin yaratıcısı, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Atatürk'ün kurduğu ulus ve üniter devlet sistemi, O'nun bedenen aramızdan ayrılışından sonra türlü saldırılarla yok edilmeye çalışılmıştır. Siyasetin işbirlikçi kadroları eliyle Cumhuriyet karşıtı tutumlar desteklenmiştir' ifadelerine yer verdi.
Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyeti yıkmak amacıyla Atatürkçü aydınların ortadan kaldırıldığını söyleyen Özcan; '1990'lar Atatürkçü aydınların, devleti yönetenlerin gözleri önünde katledildiği yıllardır. 31 Ocak 1990'da Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy'un katledilişiyle başlayan süreç; Turan Dursun, Bahriye Üçok ve Uğur Mumcu cinayetleri ile sürdü. Çetin Emeç, Onat Kutlar, Eşref Bitlis, Ahmet Taner Kışlalı, Ali Gaffar Okkan, Necip Hablemitoğlu suikastları de aynı karanlık odakların hain planlarıdır. Bu yönüyle bakıldığında suikastların asıl hedefinin Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Ulusu olduğu açıktır. Esas milli beka sorunu bu suikastların arkasındaki güçlerin, bir türlü gün yüzüne çıkarılamamasıdır' dedi.
'Kurşunlarla şehit edildi'
Özcan, konuşmasında 24 Ocak 1993'de bombalı suikast ile hayatını kaybeden gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun katillerinin aradan geçen 27 yıla rağmen bulunamadığını hatırlatırken; 'Cinayetin aydınlatılamaması ya da aydınlatılmak istenmemesi bu bağlamda düşündürücüdür. Ne acıdır ki Uğur Mumcu ve demokrasi şehitlerimize dil uzatan, onların aziz hatıralarını karalamaya çalışan siyasi zihniyet mevcuttur. Mücadelemiz işte bu zihniyete yöneliktir. 31 Ocak 1990'da hainler iş başındaydı. Atatürkçü, ulusalcı, demokrat ve devrimci, hocaların hocası, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy, evine girmek üzere iken apartmanın içinde vücuduna yönelen kurşunlarla şehit edildi' sözlerine yer verdi.
'Aydın katliamlarının ilk halkasıydı'
Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurmasının üzerinden 8 ay geçtikten sonra Aksoy'un katledildiğini söyleyen Özcan; 'Çalışmaları, çabaları belli ki karanlıktan beslenen güç odaklarını ürkütmüştü. Yok edilmesi gerekiyordu. Prof. Dr. Muammer Aksoy'un katledilmesi tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Önemli bir toplumsal önder bedenen ortadan kaldırılmıştı. Muammer Aksoy cinayeti, 1980 sonrası aydın katliamlarının ilk halkasıydı. Cinayet aydınlatılabilseydi, sonraki aydın katliamları yaşanmayacaktı. Prof. Dr. Muammer Aksoy'un öldürülmesi en başta Uğur Mumcu'yu derinden etkiledi. Uğur Mumcu, Muammer Aksoy için '˜kalpaksız Kuva-yi Milliyecilerin son temsilcisiydi' demişti. Muammer Aksoy cinayeti aydınlatılamadığı için, Uğur Mumcu da maalesef aynı kaderi paylaştı' dedi.
'Düşünceleri mücadelemizde yaşıyor'
Özcan, 24 - 31 Ocak tarihlerinin Adalet ve Demokrasi Haftası olarak kabul edildiğini belirtirken; 'Karanlık odaklar, hain planlarını uygularken geride milyonlarca Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu'nun yetiştiğini tahmin edemediler. Karanlıktan ve kandan beslenen bu odaklar; yanlış hesap yaptılar. Yok ettikleri bedeni varlıklarıydı, düşünceleri mücadelemizde yaşıyor. Adalet ve Demokrasi Haftası'nda hak, hukuk, adalet, demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve laik cumhuriyet için canlarını hiçe sayan aydınlarımızı unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha haykırıyoruz. Derneğimizin Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy'u katledilişinin 30'uncu yılında ve Uğur Mumcu'yu hain saldırıyla aramızdan alınışının 27'nci yıl dönümünde sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla, saygıyla anıyoruz' ifadelerine yer verdi.
Özcan'dan birlik çağrısı
Özcan, konuşmasının sonunda Atatürk devrim ve ilkeleri başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter devlet yapısına, hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye her ne pahasına olursa olsun sahip çıkılması gerektiğini söylerken; tüm yurtsever kurum ve kuruluşları Atatürkçü düşünce çatısı altında güç birliği yapmaya çağırdı.