4 maddede Türkiye tarımı

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Türkiye'de tarımsal eğitim öğretim faaliyetlerinin başlangıcının 175'inci yıldönümünü kutladı. Gaytancıoğlu, kutlama mesajında Türkiye tarımının yaşadığı problemleri 4 madde ile açıkladı. Türkiye'de destekleme bütçesinin artmadığını, tarımsal kredi borçlarının yapılandırılmadığını, gıda enflasyonunun düşmediğini ve pandeminin göz ardı edildiğini söyleyen Gaytancıoğlu Türkiye tarımının belirgin bir şekilde çöktüğünü sözlerine ekledi.

TAKİP ET

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Türkiye'de tarımsal eğitim öğretim faaliyetlerinin başlangıcının 175'inci yıldönümünü kutladı. Gaytancıoğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı kutlama mesajında Türkiye tarımının son durumunu değerlendirdi. Gaytancıoğlu, AK Parti'nin tarımsal sorunların çözümünü ithalatta aradığını söylerken; 2020'de ortaya çıkan kuraklık ve korona virüsü salgını sonucunda dünyadaki birçok ülkenin üretim odaklı tarım politikasına geçerek ihracata kısıtlama getirdiğini açıkladı. Türkiye'de tarımsal üretimde hiçbir atılımın yapılmadığını belirten Gaytancıoğlu, Türkiye tarımının yaşadığı sorunları 4 madde ile anlattı.

'TÜRKİYE TARIMI ÇÖKTÜ'

AK Parti'nin iktidara geldiği günden bugüne Türkiye tarımının belirgin bir şekilde çöktüğünü söyleyen Gaytancıoğlu; 'Çiftçimiz gün geçtikçe borçlanıyor, tarımsal üretim planlanamıyor, yasalarla belirlenmesine rağmen hak ettiği desteği alamıyor, çözüm üretime yönelik politikalarda aranacakken ithalatta aranıyor. Bir zamanlar kendi kendine yeten 7 ülkeden olmakla övünen Türkiye, bugün üretebileceği ürünlerin fındık ve incir haricinde neredeyse tamamını ithal ediyor. En basit örnek geçtiğimiz yıl yani 2019'da ürettiğimiz buğdayın yaklaşık yarısını 2,5 milyar dolar ödeyerek ithal ettik' ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE ANLAYABİLMİŞ DEĞİL'

Gaytancıoğlu, 2020 yılının kuraklık ile başlayıp pandemi ile devam ettiğini hatırlatırken; 'Kuraklık ve pandemi, dünya tarımına yön veren, vermeyen birçok ülkenin tarım politikalarını yeniden gözden geçirmesine yol açtı. Birçok ülke üretim odaklı tarım politikasına geçerek üreticisinin ve üretimin önemini çok iyi anladı. Hatta dünyaya yüksek tonajlarda buğday, ayçiçeği, mısır ve arpa satan Rusya, bütün bu ürünlerde ihracat sınırlamalarına gitmiştir. Örneğin; yılda yaklaşık 30 milyon ton buğday ihracatı olan Rusya, pandemi ile birlikte buğday ihracatını 7 milyon ton ile sınırladı. Kısacası tüm dünya ülkeleri tarımsal üretimin, suyun ve gıdanın önemini anladı, nedense Türkiye hala bunu anlayabilmiş değil' dedi.

'HİÇBİR ATILIM YAPILMIYOR'

Türkiye'nin, dünya üzerinde tarım topraklarının fazlalığı bakımından önde gelen ve coğrafyasının tropikal ürünler hariç neredeyse tüm tarım ürünlerinin yetiştirilmesine elverişli olan ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Gaytancıoğlu; 'Türkiye tarımsal üretimde nedense hiçbir atılım yapamıyor. AKP'li yıllarla birlikte önceki yıllarda üretici olduğu birçok ürünü artık ithal eden bir Türkiye var. AKP'nin Türkiye tarımına yön veremediği her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor. Türkiye tarımında uzun yıllardır çözüm bekleyen yapısal sorunlar AKP'nin bu sorunlara hiç el atmaması nedeniyle kronikleşmiş durumda' sözlerine yer verdi.

4 MADDE İLE AÇIKLADI

Gaytancıoğlu, günümüzde Türkiye tarımının yaşadığı sorunları 4 maddede açıklarken; 'Destekleme bütçesi artmadı. 2019 yılı bütçe görüşmelerinde 2020 yılı tarımsal destekleme bütçesi 22 milyar TL olarak belirlenmişti. Pandemi ve kuraklığa rağmen 2021 destekleme bütçesi hiçbir değişiklik yapılmayarak yine 22 milyar TL olarak belirlendi. Hâlbuki en azından enflasyon oranında arttırılmalıydı. Birçok ülke pandemiyi dikkate alarak artan dünya gıda fiyatlarından olumsuz etkilenmemek için üreticiye ve üretime olan destekleri arttırdı. Tarımsal kredi borçları yapılandırılmadı. AKP iktidarının ilk yılı olan 2002'de toplam 1 milyar TL olan çiftçi borçları, Aralık 2020 verilerine göre 180 milyar TL'ye ulaşmış durumda. Hatta bu borcun 5,5 milyar TL'lik bir bölümü haciz ve icrada. Yani borcundan dolayı çiftçimizin tarlası, traktörü, ineği, ahırı haczediliyor. Gıda enflasyonu düşmedi. Sıfır gümrük vergisi ile ithalat artık sürekli yapılır hale geldi. Gümrük vergilerini sıfırlamak hiçbir işe yaramıyor; çünkü bize ürün satan ülkeler, bizim vergileri düşürdüğümüzü görerek fiyatlarını yükseltiyorlar. Pandemi gerçeği göz ardı edildi. Bütün dünya tarımın önemini anlamış, tarım bütçelerini yeniden yükseltmişken; Türkiye maalesef bunu göremedi, hatta görmek istemedi' diye konuştu.

İLK EĞİTİM 1846'DA BAŞLAMIŞ

Türkiye'de tarımsal eğitim öğretim faaliyetlerinin başlangıcı, Osmanlı Devleti döneminde İstanbul Yeşilköy'deki Ayamama Çiftliği'nde 10 Ocak 1846 tarihinde Mektebi Zirai Şahane'nin kurulması olarak kabul ediliyor.