'Tarımın '˜T'sinden anlamıyor'
Edirne Ziraat Odası Başkanlığı'nın 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü kutlamasında konuşma yapan AK Parti Edirne Milletvekili Rafet Sezen, Ankara'da Edirneli çiftçilere destek verecek Edirneli bürokrat sayısının azlığına dikkat çekerek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba'nın tarımın '˜T'sinden anlamadığını söyledi. Sezen 'Benim Tarım Bakanım iyi bir genel cerrah, çok düzgün bir adam. Ama tarımın '˜T'sinden haberi olmadığını öğrendik. Bunları söylemediğimiz sürece hiçbir şekilde tarımda yol almamız mümkün değil' dedi.
Edirne Ziraat Odası Başkanlığı, her yıl 14 Mayıs tarihinde kutlanan Dünya Çiftçiler Günü'nü çelenk töreni ve basın açıklaması ile kutladı. Atatürk Anıtı'nda düzenlenen çelenk törenine Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Edirne Milletvekili Rafet Sezen, Edirne Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Yorulmaz, Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Edirne İl Müdür Vekili Atilla Bayazıt, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Merkez İlçe Başkanı Barlas Omurtay, AK Parti Edirne Milletvekili Aday Adayı İlyas Akmeşe, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Edirne Milletvekili Aday Adayı Hakan Özkan ile çiftçiler katıldılar. Tören, Yorulmaz'ın Atatürk Anıtı'na çelenk sunması ile başladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından tören, Edirne Ziraat Odası Başkanlığı'nda düzenlenen basın açıklaması ve ikram ile devam etti. Yorulmaz, makamında yaptığı basın açıklamasında Dünya Çiftçiler Günü'nün her yıl 14 Mayıs'ta kutlandığını belirterek; 'Ama ne yazık ki artık istihdamdaki payımız bu ülkede yüzde 50'lerden yüzde 10'lara düşmüştür. Gittikçe de azalmaktayız. Ben, bütün siyasi partilerin temsilcileri buradayken onlardan istirham ediyorum; artık bize değer versinler. Çünkü her geçen gün sıkıntı artmaktadır. Bugün açıklanan taban fiyatı bizi tatmin etmemiştir. Buğday bugün 12 kuruş zam geldi, mazota da bu gece 27 kuruş zam gelmiş. Bir yandan veriliyor, bir yandan alınıyor. Bu anlamda yapılacak işlerin hepsini onlar biliyor. Sıkıntı her yıl artmakta ve köylerde genç nüfus kalmamaktadır. Bu insanları doğduğu yerde tutmak için burada doyurmamız lazım. İnsanların karınları doyarsa köylerde dururlar. Artık sıkıntı her geçen gün büyüdüğü için bundan sonraki yaptıkları, yaptığımız hataları hepimiz görür ve bu insanları köyde tutabilmek için gerekli teşvikleri, destekleri ve insanların doğduğu yerde doyması için hepimiz elinden gelen çabayı göstermemiz gerekiyor' ifadelerine yer verdi. 'Bu yıl zor geçecek'Edirne'de Eylül ayından Mart ayına kadar metrekareye 750 kg yağış düştüğünü söyleyen Yorulmaz; 'Ama Mart ayından bir kesti, şu anda durumumuz vahimdir. Bu yıl, çok zor geçecek bir yıl. Bizim fabrikanın çatısı yok, üstü açık. Artık doğada iki unsur kaldı, petrolün hükmü bitti. Bu unsurlardan biri gıda, diğeri de sudur. Gıda ve su hangi ülkelerde varsa bunlar ayakta kalabilecekler. Biz de üretmek için çaba sarf eden insanlar olarak bizlere saygı gösterilmesini ve değer verilmesini istiyoruz' dedi.'Tarım Komisyonu'nda derdimizi anlatamıyoruz'Yorulmaz'ın konuşmasının ardından bir konuşma da AK Parti Edirne Milletvekili Rafet Sezen yaptı. Sezen, konuşmasında 2017 yılında buğdayın 91 kuruştan 94 kuruşa çıkarıldığını hatırlatarak; 'Sebebi nedir? Türkiye'de ortalama buğday üretimi 250-300 kg'lerde iken geçen sene kahvelerde 700-800 kg ve hatta 1 ton duyduk. Bu bizim suçumuz mu? Değil. Biz tarım kesimi olarak yıllardır hep konuşuyoruz. Ben Edirne Ziraat Odası'na 25 senedir hep gidip geliyorum. 25 senedir de burada hep konuşuyoruz. Ama konuşmadan öteye de hiçbir yere gidememişim. Şimdi de vekilim. Tarım Komisyonu Üyesiyim. Ama Türkiye'de Tarım Komisyonu'nda kaç tane çiftçilik yapan arkadaşımız var? Bunlar beni derinden yaralayan konulardır. CHP, MHP, HDP ve AK Parti'den toplam 25 tane komisyon üyemiz var. Bunların içinde kaç kişi çiftçilikle geçiniyor? Tamamen işin dışında olan arkadaşlar tarım komisyon üyesi. Biz derdimizi komisyonda dahi anlatamıyoruz. Derdini komisyonda anlatamayan bir toplumun ne kadar öbür tarafta sahip çıkılacağı açıkça ortada yerdedir' sözlerine yer verdi.'Değişen bir şey yok'Çiftçilerin sorunlarının çözülmediğine dikkat çeken Sezen; 'Bunu bugüne kadar hep kendimize söyledik, bundan sonra da söyleyip çalmaya devam edeceğiz. Konuşulacak o kadar çok şey var ki. Trakya'da bir şirket geldi, 5-6 senedir arazi topluyor. Ben bunu hem komisyonda hem de Kalkınma Bakanlığı'nda bütün bürokratların huzurunda dile getirdim. Komisyondaki diğer vekillerimiz; '˜Anadolu'da tarım bitiyor. Türkiye'nin her yerinde sıkıntı aynı' diyorlar. Ama ben dedim ki; '˜Bakanım; Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da tarım bir şirketin yüzünden bitiyor' dedim. Niye dediler? '˜Ben 3 kardeşim. Babam vefat ettiği an ondan kalan mirası alma şansım yok.' dedim. Nasıl olduğunu sordular? Tarlamın piyasa değeri 5 bin TL ama bu şirket giriyor ihaleye 15 '' 20 bin TL'ye yani sizin veremeyeceğiniz rakamlara tarlayı elinizden alıyor.' dedim. Bunu dilim döndüğünce dile getirmeye çalıştım ama sonuçta değişen bir şey yok' dedi.'Fiyat belirleme şansımız yok'Çiftçilerin bir araya gelemediğine dikkat çeken Sezen; 'Biz bugün yine görüyoruz. 7 bin üyenin olduğu yerde 700 kişi bile yokuz. Bugün 50 kişiyle tören yapıyoruz ve birçok arkadaşımız da gördüğüm kadarıyla bürokrat. Birbirine sahip çıkmayan, kendi davasına ve ekmeğine sahip çıkmayan insanların işi artık bu dünya şartlarında bundan sonra da geri gidecek. Dünya süratle küçülüyor. Dünyanın öbür tarafındaki çok uzak dediğimiz yerlere 10 saatte gidebiliyorsunuz. Bundan 10 sene önce dünyada 30 milyon ton Ayçiçeği üretiliyordu şu anda 45 milyon tonu geçti. Rusya ve Ukrayna'nın toplamı 10 sene önce 13 milyon tondu, şu anda 30 milyon tonun üzerinde. Biz hala ilk defa geçen sene 1 buçuk milyon tona geldik. Burada biz fiyatı belirleyeceğiz diye uğraşıyoruz. Bizim böyle bir şansımız yok. Biz her sene Ekonomi Bakanı'mıza gidiyoruz, yalvarıyoruz, '˜çiftçi zarar ediyor, batıyor, ayçiçeğinde gözetim vergisini yükseltin' diyoruz. Ayçiçeğinin şu anda dünya piyasasındaki fiyatı 400 dolar. Ayrıca yüzde 27'yi koyuyorsunuz, 10 ile çarpıyorsunuz, vergiyi de üzerine koyuyorsunuz. Bunu hükümetler geçmişte sıfırladılar' ifadelerine yer verdi.'Ekonomi Bakanı ile bir saat tartıştım'AK Parti hükümeti ile iyi geçinerek bugünlere gelindiğini söyleyen Sezen; 'Ama geçen sene yaşadığımı söyleyeyim; Ekonomi Bakanı ile bir saat tartıştım. Niye? 500 dolardı gözetim vergisi biz 650 dolara çıkarılmasını istedik. Çiftçi zarar ediyordu. Şartlarımız çok farklı, enerji maliyetimiz çok yüksek. Bunları bire bir yaşadım. 570 dolara kavga ederek çıkarttık. Zorlama ile oldu. 570 dolara geldiği için geçen sene 1720 TL gibi bir rakamı verebildik ve çiftçimiz de mutlu oldu. Gerçek böyle mi? Gerçek başka türlü. Verim iyi olursa kazançtan dolayı fiyatta sıkıntı yaşamıyoruz. Ama bu sene Trakya'da verimler tahmin ediyorum geçen senenin en az yüzde 40 eksiği olacak. Biz bu sene buğdayı kaça satarsak satalım, hep bereket versin demek durumunda kalıyoruz. Fiyatı beğenmesek de yapacak bir şey yok. TMO'nun girmediğini düşünelim. Ben 720 TL'ye buğday satan insanların belgelerini aldım. Bana Ankara'dan Genel Müdürüm dedi ki; '˜Milletvekilim yok öyle bir rakam.' İstiyorsa göndereceğimi söyledim. Bakan'a da aynısını söyledim. Onun üzerine 91 kuruştan 94 kuruşa yükseldi ve TMO devreye girdi' dedi.'Bakanlığımız destek veriyor'Sezen'in konuşmasının ardından söz alan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Edirne İl Müdür Vekili Atilla Bayazıt ise tarımsal işletmelerin desteklenmesi gereken işletmeler olduğunu söyleyerek; 'Çiftçilerimizi biz destekliyoruz. Üretim meydana geliyor ama bunların da işlenmesi gereken tesislerin olması lazım. Bunların daha modern, verimli hale getirilmesi lazım. O yüzden Bakanlığımız o tür işletmelere de destek veriyor. Modern ve verimli hale getiriyor' sözlerine yer verdi.'Benim payımdan almasınlar'Bayazıt'ın sözlerine cevap veren Yorulmaz ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın desteğinin Gayrisafi Milli Hasıla'nın yüzde 1'lik payının içerisinde olduğunu belirterek; 'Bu adamların hepsi sanayicidir. Bu desteklemeyi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan alsınlar, benim hissemden almasınlar. Ben desteğe karşı değilim' dedi.'Türkiye yıllardır yanlış yapıyor'Toplantıdaki son konuşmayı ise Sezen yaptı. Sezen, konuşmasında dünyadaki rekabetin her geçen gün daha da kızgın hale geldiğine dikkat çekerek; 'Dünya küçülüyor. Bu ortamda tarımda desteklemelerin çok doğru yapılması lazım. Ama Türkiye bu işi yıllardır yanlış yapıyor. Genç çiftçilerimize 6'şar tane düve verdik, 30 bin TL de para verdik. Ben inanıyorum ki o işletmeleri takip ediyorsanız bakın yüzde 90'ı boşa gitmiştir. Orada başarı böyle sağlanmaz. Adamın 5-10 dönüm tarlası yok, sapı samanı yok, yemi yok. Biz o adama hayvan veriyoruz. Burada hepimiz suçluyuz. Verilecek kişiler, burada bir komisyon kurulup tespit ediliyor. Komisyonda Ahmet'in eşi, Hüseyin'in akrabası yazılmış. Amaç neydi? Amaç genç çiftçi projesi adı altında gençlerimizin köye dönerek bu işe heveslendirilmesi ve bu işi yapmasıydı. Ama o 6'şar düveye acıyorum. O 6 düve gerçekten bu işi yapan, 20-30 baş hayvan bakan insanlara verilseydi bugün en azından 15'er baş olurdu. Bunları bir türlü aşamadık. Önce çuvaldızı kendimize, iğneyi de başkasına batıracağız' ifadelerine yer verdi.'Ankara'da 10 tane Edirneli bürokrat görmedim'Sezen, çiftçinin sesini yukarıya hiçbir şekilde duyuramadıklarını söyleyerek; 'Biz hep birbirimize konuşuyoruz. Ankara'da yanımızda olacak bürokrat yok. Bu işi düzenleyenler bürokratlardır. Bana söyleyin; Edirne'den Ankara'da kaç tane bürokrat var? Ben vekil olarak 10 tane Edirneli bürokrat göremedim. Bu konularda konuşmak istemiyorum, üzülüyorum. Benim yaşım 62, bizim işimiz bitti. Biz, bu yaştan sonra çiftçilik de yapacak durumda değiliz. Artık çekileceğiz kenara seyredeceğiz. Ama bazı şeyleri burada 15 senedir söylüyorum. Birbirimize sahip çıkalım. Bizim içimizden insanları gönderelim. Beni göndermeyin, bu işi yapan adamları gönderin. Meclis'e gidip neler olduğuna bir bakın. Her taraf avukat doldu. Avukatlarımızı tenzih ediyorum, kusura bakmasınlar. Ama seçilenlerin yüzde 60'ı avukat. Avukat, çiftçi çocuğu ama orada çiftçiyi unutuyor. Benim Tarım Bakanım iyi bir genel cerrah, çok düzgün bir adam. Ama tarımın '˜T'sinden haberi olmadığını öğrendik. Bunları söylemediğimiz sürece hiçbir şekilde tarımda yol almamız mümkün değil. Biz, birbirimize yapıyoruz. Ekmeğin siyaseti olmaz. Ama siyaset yaparak birbirimizi koparmaya çalışıyoruz. Yolumuz açık olsun' dedi.'Buğday fiyatı çok iyi'Sezen, buğday fiyatlarını da değerlendirerek; 'Buğday fiyatı geçen seneye göre çok iyi. Yüzde 12'dir. Yeter mi? Yetmez çünkü bu sene verimler düşük olacak. Ben yine de yüzde 12 verdikleri için cumhurbaşkanıma, başbakanıma teşekkür ediyorum. Vermeyebilirlerdi, kim ne yapabilirdi? Hiç kimse bir şey yapamazdı. Ama yüzde 12 açıklandı. Hayırlı olsun. İnşallah bundan sonraki temennim, hava biraz poyrazlı gider de buğdaylarımız rekoltede olmasa da en azından kalite de iyileşir. Çiftçi Bayramı dolayısıyla tüm çiftçilerimizi tebrik ediyorum ama bu birlik ve beraberliği daha da güçlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Çünkü benim odam Erdin Bircan ile karşı karşıya. Ben ne Erdin'le, ne de Okan'la kavga etmedim, etmem de. Ben ekmeğimin davasındayım. Ama bu kadar gücüm yetiyor' sözlerine yer verdi.