'Şarbon şüphelisi hastamız yok'

Trakya Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Abdullah Taş, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'ne şarbon şüphelisi bir hastanın getirildiği iddiaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Taş, Edirne'de infial ve korku yaratmak amacıyla yayılan iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyleyerek 'Hastanemize bu tür şarbon vakaları şüphesiyle başvuran bir hastamız olmadı' dedi.

TAKİP ET


Dünyanın en ünlü mesaj ve paylaşım sitesi twitter'da, '˜Şarbonda son bomba. Edirne'de Et ve Balık Kurumu'ndan ithal 50 sığır ölmüş. Köylüler ölü sığırları nehre atmışlar. Şu anda tüm Trakya'nın karantina altına alınması konuşuluyor' şeklindeki mesajın asparagas çıkmasının ardından şarbon ile ilgili bir asparagas da Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yayıldı.

Şarbon şüphelisi bir vakanın Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'ne getirildiği söylentisinin sosyal medyadan yayılmasıyla birlikte vatandaşlar, GÜNDEM haber merkezine mesaj attılar. Mesajların ardından Trakya Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Abdullah Taş, şarbon şüphelisinin Acil Servis bölümüne getirildiği iddiaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Taş, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne şarbon şüphesiyle ya da şarbon hastalığına yakalanan hiçbir vakanın getirilmediğini açıklayarak, Edirne'de infial ve korku yaratmak amacıyla yayılan iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

İnsanların şarbon hastalığına yakalanması için şarbon hastalığı bulunan bir hayvan ile temas etmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Taş; 'Genellikle de '˜deli şarbonu' dediğimiz, ciltte yaraların olduğu şarbon vakası oluyor. Şarbon ayrıca biyolojik silah olarak da kullanılabiliyor. Bir dönem şarbonlu zarflar vardı. Bu tür solunum yoluyla alınan şarbon ise gerçekten öldürücüdür. Pişmemiş etin yemesi durumunda da mide bağırsak sisteminde meydana gelen şarbon da ölümcüldür. Bu tür şarbonlar o kadar hızlı oluyor ki zaten yetişmek mümkün değil. Ama şu anda şarbonlu hayvan ile temas eden insanların, genellikle temas ettikleri bölgelerinde yaralar çıkıyor. Bunlar ölümcül olmayan deri şarbonudur ve tedavisi de mümkündür' ifadelerine yer verdi.

'İnsanlar söylentilerden tedirgin oluyorlar'

Deri şarbonunun insandan insana bulaşan bir hastalık olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Taş; 'En fazla görülen de deri şarbonudur. Aslında doğada var olan bir şeydir. Tedavisi bellidir ve ilacını vererek evinde de takip edebilirsin. Hayatı tehdit edecek ciddi bir pozisyonda değildir. Ama toz şarbon ya da pişmemiş etin yenmesi ile ortaya çıkan şarbon ise hastayı çok hızlı bir şekilde kaybederiz. Bizim de hastanemize bu tür şarbon vakaları şüphesiyle başvuran bir hastamız olmadı. İnsanlar da yayılan bu söylentilerden tedirgin oluyorlar. İnşallah hiçbir sorun olmadan bu dönem de atlatılır' dedi.