'Moderniteye tokat vurun'

Edirne İl Müftülüğü tarafından organize edilen 2018 yılı vekâleten kurban tanıtım toplantısında konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Murat Kalıç, modernite ile beraber dini jargonun dezenformasyona uğradığını söyleyerek 'Modernitenin bu anlamda şekillendiği bir grup olarak biz dindarların, modernitenin dışına çıkıp, tabiri caizse ona bir tokat vurup '˜burada farklı şeyler de var' diyebileceğimiz bir durum bu' dedi.

TAKİP ET



Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı öncülüğünde Edirne İl Müftülüğü tarafından organize edilen 2018 yılı vekâleten kurban tanıtım toplantısı Edirne Halk Eğitim Merkezi ve A.S.O Müdürlüğü Mimar Kemalettin Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi. Toplantıya Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Murat Kalıç, Edirne İl Müftüsü Emrullah Üzüm ile Edirne'deki İl Müftülüğü görevlileri ile camilerdeki imam hatipler katıldılar.

Toplantı tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Selimiye Camii İmam Hatibi Alpcan Çelik, Kur'an-ı Kerim tilaveti okudu. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Edirne İl Müftüsü Emrullah Üzüm, toplantının açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

Üzüm, konuşmasında 2018 yılı kurban organizasyonunu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın illerde bilgilendirme ve istişare toplantıları düzenleyerek gerçekleştirdiğini belirterek; 'Çok güzel bir karar. Din görevlisi, toplumun en üst erki, en belirleyici unsurlarıdır. Medeniyetin temel taşlarıdır. Dünya bu medeniyeti arıyor. Kurbanlarımız, Müslümanların birliğini tesis edecek unsurlardan bir tanesidir. Bayramımızı, kurban ikramıyla temsil ediyoruz. O kadar önemli ki dünyanın 144 ülkesinde neler hissediliyor? Türkiye için hangi düşünceler, heyecanlar yaşanıyor? Osmanlı, Selçukları medeniyetleri nasıl bugüne taşınıyor ve Türkiye Cumhuriyeti devletiyle buluşturuluyor? Medeniyetimiz, dünyanın muhtaç olduğu merhamet, ilim irfan ve adalet medeniyetinin tesisinde bizim kurbanlarımızın önemli bir katkısı olacak' ifadelerine yer verdi.

'Kurban, vekâleti kabul eder'

Üzüm'ün konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Murat Kalıç, vekâleten kurban ile ilgili konuşma yaptı. Kalıç, konuşmasında sosyal psikolojideki '˜stereotip' kavramına dikkat çekerek; 'Bu kavram, insanları çeşitli vasıflarıyla belli kademelere ayırıyorlar. Dinimizde de Kur'an-ı Kerim özelinde bazı kategoriler var. Ama kul ile Allah arasındaki ilişki bağlamında 2 önemli boyut var ki bu hem dünyamızı hem de ahiretimizi şekillendiren boyut. Birisi Allah'a yakın olanlar, diğeri de uzak olanlar. Kurban ibadeti, Allah'a yakın olanlar için çok farklı bir ibadet. Bu ibadetin önemli bir boyutu da vekâlettir. Bu ibadet, vekâleti kabul eden bir ibadettir. Diyanet İşleri Başkanlığı'mız ve Türkiye Diyanet Vakfı'mız bu çalışmayı 25 yıldır bizzat sahada gerçekleştiriyor. Bu anlamda genel olarak 43 yıllık bir tecrübesi var' dedi.

'Kurban çok farklı boyutlara ulaşmış'

2018 yılı kurban vekaletinin motto cümlesinin '˜Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaş' olduğunu söyleyen Kalıç; 'Burada bir ibadet var ama o ibadetin önemli bir boyutunu iyilik oluşturuyor. Bizim medeniyetimiz gerçekten yeryüzüne çok farklı bir hava, bakış getirmiş bir medeniyettir. Kur'an'ı merkeze koyar ama hakikati arama çabası olan bilgi ile yola çıkar. Ne yazık ki modernite ile biraz unuttuğumuz, biraz da geriye attığımız bir kavram. Kurban ibadeti bu medeniyetle birleşip çok farklı boyutlara ulaşmış' sözlerine yer verdi.

'İbadetlerimiz şekle dönüşüyor'

Modernite ile beraber dini jargonun buharlaşarak silindiğini, dezenformasyona uğradığını söyleyen Kalıç; 'Allah rızası kavramını kullanmak gerek. Sosyal hayatta ve dinen kullanıyoruz ama ne olduğunun farkında değiliz. Bu topraklardakiler, moderniteyle alakalı bazı kırılmalar yaşadı. Dindar da bundan nasibini aldı. Ne yazık ki modern zamanlarda dindarlığımız belki de din hizmetleriyle meşgul olan bizlerin önemli bir handikabı da ifadelerimizin, ibadetlerimizin şekle dönüşmesi, yani şekli dindarlık. '˜Rabbimiz' diyoruz ama onunla kurduğumuz ibadette dış bazı faktörleri devreye sokup ne yazık ki dış güdümlü dindarlığa kayıyoruz. Modernitenin bu anlamda şekillendiği bir grup olarak biz dindarların,modernitenin dışına çıkıp, tabiri caizse ona bir tokat vurup '˜burada farklı şeyler de var' diyebileceğimiz bir durum bu. Bunu çok kolay gerçekleştiremiyoruz ama bu çok önemli bir hakikat' dedi.

'FETÖ'yü, DEAŞ'ı tefsirle çözemezsiniz'

Ortaya koyulan bir hükmün sosyal bilimlerle desteklenmemesi durumunda bir anlamı olmadığını söyleyen Kalıç; 'Tüm sosyal hadiseler için bu geçerlidir. FETÖ'yü, DEAŞ'ı konuşuyoruz. Siz, bunu tefsirle, hadisle çözemezsiniz, mümkün değil. Burada önemli olan, yaşayan sosyal hayata dair ilmi referanslar ve onun kolektif şuur dışı diye koyduğu bir kavram var. Milletler nesilden nesle genetik olarak bazı vasıflarını diğer nesle aktarırlar. Bu gerçekten doğru bir tespit. Bu millet, 15 Temmuz'u yaşadı. Modern zamanlarda o eski vasıflarımızı kaybettiğimizi söylediğimiz bir anda bir baktık ki onlar kaybolmamış. Bu cevher, bu milletin potansiyelinde var. Bizler bu medeniyetin önemli unsurları ve bekçileriyiz. Ama dediğimiz gibi inançtaki bazı kırılmalar, ibadetteki bazı şekli yansımalar, bazı ahlak zafiyetleri var. Yeryüzünün son 2 asırdan beri yaşadığı o sıkıntıyı, gücü elinde bulunduran bazı merkezlerin kumanda masasından tüm dünyayı nasıl idare ettiklerinigörüyorsunuz. Dünyayı katlettiklerini, tefrikaya boğduklarını ve yeryüzünü bir gözyaşı cehennemi haline getirip cennet vasfından uzaklaştırdıklarına şahit oluyoruz. Burada '˜Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaş' gibi bir motto cümle varsa da bizlere dair şu cümleyi önemsiyorum; '˜Bugün artık yeni bir başlangıç yapmanın zamanıdır'. Medeniyetle övünmek duygusal insanların işidir. Bizler bilgi ve duyguyu aynı potada eriten bir medeniyetin öncüleri ve din görevlileri olmalıyız. Bütün çabalarımızı bu uğurda seferber etmeliyiz' ifadelerine yer verdi.

'20 Ağustos'a kadar çalışmamız lazım'

Tüm din hizmetlilerinin özverili davranması gerektiğini belirten Kalıç; 'Meseleye biraz daha irfan boyutuyla yaklaşmamız gerekiyor. Biraz daha teknik bilgiler, burada çok güzel bir atmosfer oluşturabilir. Ama buradan sokağa, çarşıya, eve dağıldığımızda o ambiyans kaybolur. Bu bir realitedir. Önemli olan o duygusallığı ve boyutu yaşayabilmek. Bunun için de fedakârlık gerekiyor. Ortaya bir şey koymadığımız sürece o ideal boyuta erişemeyeceğiz. Bugün, bu anlamda çalışmak lazım. 20 Ağustos'a kadar çalışmamız lazım. Ne kadar ekstra bir şey ortaya koyarsak, defterimize onlar yazılacak' dedi. Kalıç'ın konuşmasının ardından toplantı sona erdi.