'BİR DAHA YAŞANMASIN'

Edirne'de 26 Mart Balkan Şehitlerini Anma Günü nedeniyle tören düzenlendi. Tarihe 'Edirne'nin kara günü' olarak geçen ve kent belleğinde unutulmaz izler bırakan Balkan Savaşları'nda şehit düşenler için düzenlenen anma töreni, yaklaşık 20 bin Türk esirin açlık ve salgın hastalıktan şehit düştüğü Sarayiçi mevkiindeki Balkan Şehitliği'nde düzenlendi.

Törene; Edirne Valisi Ekrem Canalp, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Cihanoğlu, Belediye Başkanı Recep Gürkan, Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, kamu kurumu müdürleri, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldılar.

Edirne Valiliği, Garnizon Komutanlığı, Belediye Başkanlığı ve Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin şehitlik anıtına çelenk sunması ile başlayan törende, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulurken; saygı atışı yapıldı. İstiklal Marşı'nın okunması ile devam eden törende İl Mütfü Yardımcısı Hüseyin Okuş'un yönetiminde şehitler için dua okundu.

'ZAFERLERİ DE, YENİLGİLERİ DE ANLATABİLMELİYİZ'

Duaların okunmasının ardından tören protokolü, şehitliği ziyaret ederek, kırmızı karanfil bıraktılar. Törende basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Edirne Valisi Ekrem Canalp, Balkan Savaşları'nın önemine dikkat çekerken; 'Bizim tarihimiz, şanlı zaferlerle doludur. Ecdadımızın şanlı zaferlerini her zaman için hepimiz hatırlarız ve evlatlarımıza da bunları anlatırız. Ama tarihimizde aynı zamanda zaferlerin yanı sıra yenilgiler de vardır. Balkan Savaşları bunlardan bir tanesidir. Nasıl ki biz zaferleri çok iyi biliyorsak, evlatlarımıza bu zaferleri çok iyi anlatabiliyorsak; aynı zamanda yenilgilerimizi de çok iyi anlatabilmemiz lazım. Çünkü zaferlerden öğreneceğimiz şeyler olduğu gibi yenilgilerin de bize öğreteceği çok şey vardır. Balkan Savaşları, bizim tarihimizde Balkan hezimeti olarak ifade edilir. Bunun acı sonuçlarını Edirne'de yaşayan herkes zamanında yaşamıştır. Ümit ediyorum ki geçmişte yaşanan bu acıları milletimiz bir daha asla yaşamasın ve bir daha asla yaşamayacak şuuru da hiçbir zaman hem kendimizi, hem de evlatlarımızı mahrum bırakmayalım' diye konuştu.

CANALP O TELGRAFI OKUDU

Canalp, açıklamalarının ardından şehitliği gezerken; Edirne'yi 5 ay 5 gün boyunca emsalsiz bir direnişle savunan Şükrü Paşa tarafından Sadrazam Kamil Paşa'ya çekilen telgrafın yer aldığı yazıtı inceledi. Canalp'in dikkatle incelediği 26 Mart 1912 tarihli telgrafta şu ifadeler yer alıyor; 'Edirne gibi dünyanın en müstahkem yerinde kurulmuş bir kutsal şehri, rezil, kan içici bir düşmana teslim edecek alçak bir komutan, şanlı Osmanlı tarihinde görülmemiştir. Ben de bu cinayeti işlemeyecek ve son askerimi kendi tabancama, kendimi de son kurşunuma tevdi edeceğim. Şehirde savunma imkânı kalmadığını görünce kuşatmayı sürdüren 40 bin kadar Bulgar'ı bir araya toplayıp, kadın ve çocukları konsolosların ellerine birer beyaz çarşaf vererek, onların korumasında şehirden çıkaracağım. Şimdiye kadar yaptıkları gibi bunların da onların medeniyet gözleri önünde isterlerse öldürsünler. Ondan sonra toplarımı o dünyaca ünlü tarihi yapılar ve kutsal yerlerimiz ile Bulgarlar üzerine çevirecek ve şehiri de ateşe boğarak harabeye döndüreceğim. İçeride ateş, dışarıda ölüm içinde kalacak kahraman askerim işte o zaman kuşatma kuvvetleri 1 milyon kişi de olsa onu yaracak ve bu şekilde ya kahramanca ölecek ya da atalarının kutsal başşehrini şanla terk edecektir.' Canalp, telgrafı okumasının ardından şehitlikten ayrılırken; şehitlik girişinde bulunan Edirne Belediye Bandosu'nu selamladı. Belediye Bandosu, günün anlam ve önemi için Plevne Marşı'nı icra ederken; tören katılımcılarından takdir topladı. Törenin ardından protokol, şehitlikten ayrıldı.