'˜Arka Bahçe' planına tepki

* Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, 5 Haziran Dünya Çevre Günü ile ilgili basın açıklaması yaparak Trakya ve Edirne'nin çevre sorunlarına dikkat çekti. Dernek Başkanı Ayten Eren, yaptığını yazılı basın açıklamasında Trakya'nın İstanbul'un arka bahçesi haline getirilmek istendiğini belirterek, Edirne'deki katı atık ayrıştırma problemine dikkat çekti.

TAKİP ET
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, 1972 yılında İsveç'in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda alınan bir kararla kabul edilen 5 Haziran Dünya Çevre Günü ile ilgili basın açıklaması yaptı. Dernek Yönetim Kurulu adına Dernek Başkanı Ayten Eren tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında çevre sorunlarına dikkat çekilerek, tüm Edirneliler 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde Tekirdağ da düzenlenecek Trakya'da Çevre Sağlığı Sempozyumu'na davet edildi. Eren, yazılı basın açıklamasında Türkiye ve tüm dünyanın sermaye tarafından daha fazla kazanç elde edilmek amacıyla hoyratça yağmalandığını belirtirken; 'Ormanlarımız, denizlerimiz, nehirlerimiz, derelerimiz, soluduğumuz hava, termik santrallar ve doğaya ve insana zarar veren nükleer santraller ile kirletiliyor ve yok ediliyor. Ne için? Daha fazla enerji. Neden? Daha fazla, daha fazla üretim için. Başka çözüm var mı? Var. Nedir? Yenilenebilir enerji kaynakları güneş, rüzgâr vb.' ifadelerine yer verdi. Kapitalist ülkelerin kendi kamuoyu baskıları nedeniyle ihtiyaçları olan enerjiyi yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamaya çalıştıklarını söyleyen Eren; 'Kendi ülkelerinde vazgeçtikleri nükleer ve termik santralleri bizim gibi demokrasisi yoksunu az gelişmiş ülkelere ihraç ediyorlar. Bizim gibi ülkeler de ömürleri sınırlı, teknolojisi geri bu kirletici sistemleri '˜Kalkınma' ve '˜Büyüme' gibi vaatlerle bize halkı kandırmak için alıyorlar' dedi.ÇED ve SED'lere dikkat çektiEren, açıklamasında Trakya'dan da örnekler vererek; 'Yol yapmayı, inşaat yapmayı hizmet olarak gören anlayış; Trakya'da bütün itirazlara rağmen, taş ocakları ve madencilik faaliyetlerine izin vermekte, ÇED(Çevresel Etki Değerlendirmesi) ve SED (Sağlık Etki Değerlendirmesi)'e gerek olmadığı konusunda kararlar almaktadır. Bu şekilde halkın, hukuk yoluyla hakkını aramasının önüne geçilmektedir. Trakya gibi birinci sınıf tarım topraklarında, yüzlerce uranyum ve linyit arama sondajları ile bölgemizde yer altı ve yer üstü doğal varlıklarımıza vereceği zararlar göz ardı edilmektedir. Yenilenebilir enerji aldatmacasıyla özel koruma alanı ilan edilen, çok özel ekolojik değerlere sahip Enez, Kıyıköy, Gelibolu hattında deniz üstü ve kıyı şeridini kapsayacak Rüzgar Enerji Santralleri (RES) yapılmak istenmektedir' sözlerine yer verdi.'Ergene Nehri tahribatı ortada'Trakya'nın verimli topraklarıyla uzun yıllardan bu yana Türkiye'nin buğday, ayçiçeği ve pirinç ihtiyacının önemli bir kısmını karşıladığını söyleyen Eren; 'Trakya'mız; İstanbul'un arka bahçesi haline getirilip, bütün kirletici sanayi kuruluşları bölgemize yönlendirilmektedir. Bu denetlenmeyen kirletici sanayi kuruluşlarının, Ergene Nehri'ni kirleterek yapmış oldukları tahribat ortadadır. Ürünlerimiz kobalt, cıva, kadmiyum, kurşun, arsenik gibi ağır metallerle zehirleniyor. Kanser, cilt, böbrek ve karaciğer gibi hastalıkları, Türkiye ortalamasının da üstüne çıkarak insanları öldürmeye devam ediyor. Yapıldığı her köye, kasabaya, kente karanlık günler getiren kömür ve doğalgaz yakıtlı termik santraller şimdi Trakya'nın kapısını çalıyor. Silivri ve Çerkezköy'de acele kamulaştırma yöntemiyle kömürlü termik santral yapılmak isteniyor. Bunun için 25 ve 100 binlik plan değişiklikleri yapılması anayasayla güvence altına alınmış sağlıklı çevrede yaşama hakkımıza bir darbedir' dedi.'Edirne'de ayrıştırma yapılmıyor'Eren, açıklamasında Edirne'de yeni yapılan katı atık tesisinde de ayrıştırma yapılmadığına dikkat çekerek; 'Kaynağında ayrıştırma yapılması görüşündeyiz. Vahşi depolamanın iyileştirilmiş biçimiyle çöp toplamanın çevre kirliliğini azaltmadığı ortadadır. Halkın, kişi başı 14 metrekare olması gereken aktif yeşil alan hakkının kullanımı, özel işletmelere devredilmiş, bu alanlar beton vb. yapılarla doldurulmuştur. Yeşil alanlarımızın ve üç nehre sahip kentimizin su kıyılarının kamu yararına geri döndürülmesini istiyoruz. Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği olarak bir kez daha uyarmak istiyoruz. Hava, su, toprak, insan düşmanı kirli enerji kaynaklarından derhal vazgeçilmelidir. Ülkemizde bolca bulunan güneş, rüzgâr ve termal kaynaklara, yenilenebilir enerji kaynaklarına dönülmesinin kaçınılmaz olduğunu ısrarla tekrarlıyoruz. Bizler yaşam alanlarımızı şirketlerin kârlarına kurban edilmesine sonuna kadar itiraz edeceğimizi, mücadelemizi sürdüreceğimizi 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde bir kez daha duyuruyoruz. Tüm halkımızı 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde Tekirdağ'da düzenlenen Trakyada Çevre Sağlığı Sempozyumu'na davet ediyoruz' ifadelerine yer verdi.