Ahırköy'de Kuraklık Hayvancılığı Zorluyor
Edirne'nin merkeze bağlı Ahırköy köyünde hayvancılıkla geçimini sağlayan üreticiler, artan sıcaklıklar ve uzun süredir devam eden yağışsızlık nedeniyle ciddi su sıkıntısı yaşıyor. Küçükbaş hayvan besicisi Okan Saranlı, meralarda su kaynağı olmadığı için her gün tankerle su taşımak zorunda kaldıklarını belirterek yetkililerden çözüm beklediklerini söyledi.
Kent genelinde etkisini artıran aşırı sıcaklar, hem insan sağlığını hem de hayvanların yaşam koşullarını doğrudan etkiliyor. Termometrelerin 40 derecenin üzerine çıktığı Edirne’de, özellikle meralarda otlayan küçükbaş hayvanlar sıcaklığa bağlı olarak sağlık sorunları yaşarken, süt ve et verimi de düşüyor. Hayvan sahipleri çareyi gece saatlerinde otlatma yapmakta ve suyu taşıma yöntemiyle temin etmekte buluyor.
Yaz mevsiminin zorlu şartları yalnızca insanları değil, hayvanları da etkiliyor. Edirne’de gün içinde yükselen sıcaklık, hayvanların metabolizmasını zorlayarak performanslarını düşürüyor ve verimliliği azaltıyor.
Ahırköy’de yaklaşık 5 yıldır üretim yapan, toplamda 13 yıldır küçükbaş yetiştiriciliğiyle uğraşan Okan Saranlı, 250 koyun ve 70 keçiden oluşan sürüsüne bakıyor. Halep keçisi ve Karacabey ırkı koyunlarla üretim yaptığını ifade eden Saranlı, kurak geçen yaz aylarının hayvan sağlığını doğrudan tehdit ettiğini vurgulayarak, “Tozlu meralarda solunum rahatsızlıkları sık görülüyor. Sıcak stresi de verimi düşürüyor. Bu nedenle gündüz otlatma yapmıyoruz, geceye geçtik” dedi.
Aşırı sıcakların sadece hayvanları değil, üreticileri de zorladığını dile getiren Saranlı, “Gün içinde başka işlerle uğraşmak yerine tüm enerjimizi otlatmaya ayırıyoruz. Gece çıktığımızda sıcak havanın etkisi az oluyor ama sivrisineklerden kurtulmak mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“SUYU MERAYA BİZ TAŞIYORUZ”
Merada yaşadıkları en büyük sorunlardan birinin su yetersizliği olduğunu belirten Saranlı, “Hayvanlar için su olmazsa olmaz. Ancak otlattığımız alanlarda su yok, biz de kendi imkanlarımızla taşıyoruz. Şimdiye kadar bu problemi çözmek adına destek aradık ama kimse ilgilenmedi. Devletten tek isteğimiz, bu su sıkıntısını gidermesi. Başka hiçbir talebimiz yok” şeklinde konuştu.
Hayvanların sıcak havalarda gölgede dinlendirilmesinin önemine değinen Saranlı, “Sabah ilk iş olarak hayvanları ahırdan alıp ağaç altlarına, yani ‘çalmar’ dediğimiz gölgelik yerlere götürüyoruz. Bu alanları çevirerek hayvanları serinletiyoruz. Özellikle süt inekleri için serin ortam ve soğuk su olmazsa olmaz” dedi.
Tüm Aile Üretimin İçinde
Saranlı, üretimi ailesiyle birlikte yürüttüklerini aktararak, “Bu işi hâlâ ailece yapan sayısı oldukça azaldı. Bizde hem koyun hem keçi hem de et ırkı sığır bulunuyor. Keçileri eşimle beraber otlatıyoruz. Sığırları ise ya çocuklarımız ya da eşim yaylaya çıkarıyor. Kuzularla da kızım ilgileniyor” diye konuştu.
Devlet Desteğiyle Üretim Güçlendi
Karacabey koyunu üretimi yapan Saranlı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hayata geçirdiği “Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Ülkesel Projesi”ne dahil olduklarını belirterek, bu proje sayesinde sürülerini büyüttüklerini ve üretim koşullarını önemli ölçüde iyileştirdiklerini anlattı.
Hayvancılığın geleceği açısından destek ve teşviklerin vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Saranlı, “Bu projeye Karacabey koyunlarımızla katıldık. Normal şartlarda hayvan başına alınan destek sınırlı. Ancak ıslah projesi kapsamında bu destek 2 ila 2,5 katına çıkıyor. Bu da bizim gibi üreticilerin elini rahatlatıyor” dedi.
Islah desteğinin yalnızca maddi fayda sağlamadığını belirten Saranlı, üretim kalitesinin de önemli ölçüde arttığını söyledi. “Bu projeyle daha düzenli ve sağlıklı bir sürü yapısı kurduk. Irkın özelliklerini koruyarak, daha verimli bir sistem geliştirdik. Barınma, yemleme ve bakım şartları da bu destekle birlikte daha iyi hale geldi” ifadelerini kullandı.
Bakmadan Geçme
