90'ıncı yaşında müze diledi
TÜ Güzel Sanatlar Fakültesi, 2019-2020 akademik yılı ilk sergisinde unutulmayacak bir programa imza attı. Edirneli ressam Tayyip Yılmaz'ın retrospektif sergisi açılışında, Yılmaz'ın 89'uncu yaş günü kutlandı. 90'ıncı yaşına giren Yılmaz, aile fertleriyle birlikte doğum günü pastasındaki mumları üflerken 100 bini aşkın Edirne fotoğraf ve resmin müze haline getirilmesini diledi. Rektör Erhan Tabakoğlu da Tayyip Yılmaz Müzesi'nin kurulması sözü verdi. Törende Yılmaz'ın torunu Elif Yılmaz da dedesinin izinden gittiğini söyleyerek karakalem resimlerini tanıttı.
Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, 2019-2020 akademik döneminin ilk sergisini, Edirne'nin en önemli ressamlarından Tayyip Yılmaz retrospektif resim sergisi ile açtı. Güzel Sanatlar Fakültesi'nin tarihi tren garında düzenlenen sergiye Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Cumhuriyet Başsavcı Fatih Karabacak, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melihat Tüzün, Devlet Konservatuvarı Müdürü ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hamdi Zafer, akademisyenler, öğrenciler ve sanatseverler katıldılar.
Tayyip
Yılmaz'ın da eşi, çocukları ve torunlarıyla katıldığı sergide 160 adet
çerçeveli resim arasından seçilen yaklaşık 70 resim sergilendi. Serginin, Yılmaz'ın
89'uncu yaş gününe denk getirilmesi ise duygusal anlar yaşattı. Sergide Yılmaz
için pasta kesilirken; 90'ıncı yaşına adım atması da sergi ile birlikte
kutlandı. Serginin açılış konuşmasını gerçekleştiren Güzel Sanatlar Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Melihat Tüzün, Yılmaz'ın Edirne ve sanat için çok önemli bir
ressam olduğunu söylerken; 'Bugün çok anlamlı bir gün, çünkü Tayyip Yılmaz'ın
89'uncu yaş günü. Sergimizi özellikle bu tarihe denk getirdik. Tayyip Yılmaz,
Edirne görünümleri denince akla gelen ilk ressamlardan biridir. 1950'lerden bu
yana resim sanatına olan ilgi ve yeteneği eserlerinde görülebilir. Çağın ruhunu
yakalamış, tarih ve doğa ile bütünleşmiş bir sanatçıdır. Kent ve doğa sevgisini
katarak resmettiği Edirne konularında, ressamın ruhundaki sevgiyi hissediyoruz.
Birçok kimse, Edirne'ye sadece bakarken o, kadim kenti görmüş, kalbi Edirne
için atmış ve gönül gözüyle gördüğünü esere dönüştürmüştür. Açık hava müzesi
konumundaki Edirne'nin her köşesinde sayısız tarihi eseri gerek resimleyerek, gerek
fotoğraflayarak sanat eserine dönüştürmüş ve ebedileştirmiştir. Trakya
Üniversitesi olarak Güzel Sanatlar Fakültesi'nin ressam Tayyip Yılmaz'ın
retrospektif sergisine ev sahipliği yapmaktan onur duyuyoruz. Güzel Edirne'mizi
sanat süzgecinden geçirip daha da güzelleştirerek bize sunan, kentin
değerlerinin ölümsüzleştirilmesini sağlayan sanatçımıza ve ailesine sonsuz
teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sanatla iç içe, sağlıklı, uzun ve mutlu bir ömür
diliyoruz' ifadelerine yer verdi.
Tüzün'ün
konuşmasının ardından törende bir konuşma da Ressam Tayyip Yılmaz yaptı.
Yılmaz, konuşmasında 90'ıncı yaşına adım attığını söylerken; 'Bu günlere ne
mutlu. Harikulade mutlu oldum. Bu güzellik, neşe bulunabilecek gibi değil.
Buraları çok iyi tanıyorum. Edirne'ye ilk 1958'de geldiğimde İstasyon
binasıydı. Buradan ata bindim ve giderken Meriç Köprüsü'nün üzerinde at
arabasında ayağa kalkıp; '˜İşte aradığım şehir burası' dedim. O yıllardan bu
yana gezmediğim sokağı, çekmediğim manzarası kalmamış gibidir. Bu resimler, 160
adet çerçeveli resim arasından seçilerek gelmiştir. Sergide 70 tane resim var.
Daha çok resimlerim var. Ayrıca bir sergi de Osman İnci Müzesi'nde açacağım.
Çok mutluyum. Bunun yanında 100 bini aşkın fotoğrafım var. Bu fotoğrafların 22 binini
İletişim Başkanlığı'na teslim ettim. Gerekli yerlerde kullanılıyor. Onların da
değerlendirilmesi lazım. Bu bir tutkudur. Eğitimci olarak çalıştık. Dekanlık
yapmış 4, resim öğretmenliği yapmış 100'den fazla öğrencim var. Hangi konuda
olursa olsun eğitim ile yetiştik. Bunların başlangıcı da Kepirtepe Köy
Enstitüsü'dür. O günlerden bugünlere ulaştık. Ne mutlu Edirne'ye, ne mutlu bana
Edirne'yi tanıdığım için. Edirne'yi çok seviyorum' dedi.
'Müzeye çevrilmesini istiyorum'
Yılmaz,
sanatının yanı sıra ailesinin yetişmesindeki başarısını da katılımcılarla
paylaşırken; 'Bugün 2 oğlum İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi
Profesörü Alper Yılmaz ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Profesörü Ahmet
Yılmaz da buradalar. 5 torunum var. Torunlarım da çok zekidir. Müzikle
ilgileniyorlar ve resim yapıyorlar. Bütün bunların arkasında eşim vardır. Bana
her konuda yardımcı olmuştur. Çok minnettarım. Ayrıca gelinlerimiz, evlerini
adeta resim galerisi haline getirmişlerdir. En beğendikleri resimleri alırlar,
evlerinde sergilerler. Bunun bir müzeye çevrilmesini istiyorum. Yoksa binlerce
fotoğraf ve resim heba olacaktır. Beni çok mutlu ettiniz. Resimlerim, kırsal
resimlerdir. Tek ve çift insanlar göreceksiniz. Doğa içindeki insanın
büyüklüğü, küçüklüğü orada çizilir. Çift görürseniz eşim ve benimdir' sözlerine
yer verdi.
'Beklentimiz Tayyip Yılmaz Müzesi'dir'
Yılmaz'ın
konuşmasının ardından törende oğulları Ahmet Yılmaz ve Alper Yılmaz da birer
konuşma yaptılar. Ahmet Yılmaz, konuşmasında sanatçıların hayattayken kıymetinin
bilinmesinin önemine değinirken; 'Eski bir Trakya Üniversitesi emeklisi ve
Mimarlık Fakültesi öğretim görevlisi olarak babam, bundan dolayı ayrı bir
heyecan duyuyor. Bizim de gönlümüz, çok azını gördüğünüz bu birikimin daha
kalıcı, daha bilimsel olarak saklanmasıdır. Umarım biz de bunu görürüz' dedi.
Alper Yılmaz ise Tayyip Yılmaz'ın 1930 yılında başlayan bir ömür olduğunu
söyleyerek; 'Köyde başlamış bir yaşamdır. Köy Enstitüsü becerisiyle köydeki en
zeki çocukların toplanıp becerileri yönünde yetiştirilmesi sonucu olarak resme
kabiliyeti keşfedilmiş ve bu kabiliyet geliştirilerek mükemmel bir ressama
dönüştürülmüş bir kişiden bahsediyoruz. Bu birikim daha sonra Edirne'de, bütün
Edirne'yi derinlemesine inceleyip neredeyse tek başına bir enstitü gibi çalışıp,
Edirne'yi fotoğraflaması ve her köşesini resimlemesi ile devam eden bir yaşam.
Biz de ne şanslı çocuklarız ki bu enstitüde yetişme, orada edindiğimiz birikimi
hayatımıza aktarma fırsatı bulduk. Bu birikim şu anda çok daha iyi değerlenmeyi
hak ediyor. Bunun bir Tayyip Yılmaz Müzesi'ne dönüşmesi, aile olarak bizlerin
beklentisidir. Böyle ortamlarda buluşmak çok mutluluk verici' ifadelerine yer
verdi.
'Edirne'nin yaşayan efsanesi'
Törende
son konuşmayı da Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu yaptı.
Tabakoğlu, konuşmasında Tayyip Yılmaz ile 1987 yılında tanıştığını söylerken;
'Sevgili Alper Yılmaz ile üniversitede ev arkadaşlığı yaptık. O günden itibaren
çok iyi tanırım. Ahmet Yılmaz ile Trakya Üniversitesi'nde bir arada çalışma
fırsatı buldum. Tayyip Yılmaz, Edirne'nin yaşayan bir efsanesidir.
Fotoğraflarıyla, resimleriyle Edirne'yi yaşatan, farkındalığını sağlayan çok
önemli bir değerdir. Sağlıklı nice uzun ömürler, daha nice eserler diliyorum.
Müze konusunda da elimizden geleni yapacağımıza söz veriyorum' dedi.
Tabakoğlu'nun konuşmasının ardından törende Yılmaz'ın doğum günü pasta
kesilerek kutlandı.
Dedesinin izinden gidiyor
Serginin açılış töreninin ardından katılımcılar, resimlere yoğun ilgi gösterirken; Tayyip Yılmaz'ın Edirne Süleyman Demirel Fen Lisesi'nde eğitimine devam eden torunu Elif Yılmaz da sanatseverlerin ilgi odağı oldu. Elif Yılmaz, sergide katılımcılarla karakalem çizimlerini paylaşırken, basın mensuplarına yaptığı açıklamada; 'Dedemin yolunda ilerliyorum. Resim çizmeyi seviyorum. Birkaç yıldır resim çiziyorum. Daha çok karakalem ile portre çizmeyi seviyorum. Resim sanatı, dedemden dolayı ilgimi çekti. Dedemin atölyesinde onu resim yaparken izledik. Resim eğitimi almayı ve kendimi geliştirmeyi istiyorum' sözlerine yer verdi. Tayyip Yılmaz'ın retrospektif resim sergisi, 25 Ekim Cuma gününe kadar tarihi tren garı fuaye salonunda gösterime devam edecek.