5 asra saygısızlık

Edirne'nin gerdanlıkları olarak anılan tarihi köprülerinden biri Şehabettin Paşa Köprüsü'dür. Şehabeddin Paşa tarafından 1451 yılında yaptırılan köprü, günümüzde halk tarafından Saraçhane Köprüsü olarak anılırken pek çok tarihi eserin maruz kaldığı vandallıklara da sahne oluyor. 5 asırlık köprüye vandallar tarafından sprey boya ile yazılan yazılar dikkat çekiyor. Edirne Sarayı ile kent merkezini buluşturan Tunca Nehri üzerinden buluşturan köprü, kent siluetine eşsiz görüntüler sunarken vandallık izlerinin de temizlenmesini bekliyor.

5 asra saygısızlık
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Osmanlı döneminden bugüne ulaşan tarihi yapılarıyla açık hava müzesini andıran Edirne'nin turizm şehri olma yolunda önemli adımlar atılırken; yerli ve yabancı misafirlerin en çok ilgi gösterdiği tarihi ibadethaneleri, camileri, çarşıları ve köprülerinin de korunarak geleceğe aktarılması önem taşıyor. Arda, Tunca ve Meriç nehirleriyle su kenti özelliğini de barındıran Edirne'de II. Bayezid Köprüsü'nden Saraçhane, Tunca ve Meriç Köprülerine kadar başta Mimar Koca Sinan olmak üzere döneminin en özel yapıları Mimar Hayrettin, Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa gibi sanatçılar tarafından kente kazandırılmış.

Edirne'nin gerdanlıkları olarak da adlandırılan tarihi köprülerinden biri de kentin kuzeybatısında Tunca Nehri üzerinde Saraçhane yakınlarında kurulan Saraçhane Köprüsü'dür. II. Murat ve Fatih Sultan Mehmet devirlerinin meşhur vezirlerinden olan Şehabeddin Paşa tarafından 1451 yılında yaptırılan tarihi köprü, Edirne'de günümüze ulaşan en önemli eserlerden biri olarak güzelliğiyle göze hitap etmeye devam ediyor. Edirne ile Sarayiçi arasında bağlantıyı sağlama görevinin yanı sıra Şehabettin Paşa Köprüsü'nden ziyade halk arasında Saraçhane Köprüsü adıyla anılan 120 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğindeki tarihi eser, 500 yılı aşan tarihiyle önemini korumaya devam etse de zaman zaman pek çok tarihi yapının maruz kaldığı vandallıklara sahne oluyor.

Edirne Sarayı üzerinde bulunan ve dönemin ordularına da geçit olan köprü, günümüzde devam eden Edirne Sarayı kazıları ve Sarayiçi'ne ulaşım sağlaması ile önemini devam ettirirken; vandallar tarafından zarara uğratıldı. Tunca Nehri üzerindeki köprüye kimliği belirsiz vandallar tarafından sprey boya ile çeşitli yazılar yazıldığı dikkat çekerken; tarihi köprüye yapılan saygısızlığın yanı sıra Edirne'nin kent silüetini yansıtan manzarasına da zarar verildi. Tarihi köprüde araç geçişleri nedeniyle oluşan oyuklar ve yıpranmalar dikkat çekerken; onarımı, vandallık izlerinden temizlenmesi ve korunarak geleceğe aktarılması için kentteki tüm kurumlara önemli görevler düşüyor.

Son onarım 2013'te

Sultan II. Mustafa tarafından da 1706 yılında onarılan köprü, Sultan II. Abdülhamid zamanında da onarım görerek Vali İzzet Paşa tarafından taş ayaklar üzerinde 50 metre uzatıldı. Köprü, 12 ayaklı olarak yapılmasına rağmen günümüzde iki yandaki birer kemeri toprak altında kaldı. 1965-66 yıllarında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından onarılan köprüdeki son onarım ise 2013 yılında tamamlanmıştı.

Horozlu Köprü olarak anıldı

Mihrap biçiminde bir tarih köşkü (kitabe köşkü) ve köşkünün tam karşısında kademeli konsolu oturan mermer parmaklıklı ve korkuluklu bir balkona da sahip köprünün, balkonunda oturmak için taştan sediri de bulunuyor. Köprünün kanatlarında Selçuklu mimari örnekleri gibi kabartma bir horoz olması da dikkat çekerken; bu özellği nedeniyle halk arasında zaman zaman Horozlu Köprü olarak da anıldığı ifade ediliyor. Biri esas diğeri tamir olmak üzere 2 kitabesi bulunan köprünün, tamir kitabesi üzerinde yer alırken; esas kitabesi ise Edirne Müzesi'nde sergileniyor. 

Bakmadan Geçme