420 kg uyuşturucuya 18 sanık

Yunanistan'dan alınan yüksek miktardaki skunk adlı uyuşturucunun Meriç Nehri üzerinden Türkiye'ye sokulan ve daha sonra partilere bölerek İstanbul'a götürülmek istenen uyuşturucuyla ilgili haklarında dava açılan 18 sanığın yargılanmasına başlandı. Yedisi tutuklu, biri firari, 10'u tutuksuz yargılanan sanıkların çoğu suçlamaları kabul etmedi. Uyuşturucuyu tarım ilacı ya da yeşil çay zannettiklerini belirten sanıkların yargılaması ileri bir tarihe bırakıldı.

420 kg uyuşturucuya 18 sanık
TAKİP ET Google News ile Takip Et



Edirne İl Jandarma Komutanlığı'nca yapılan çalışmalar neticesinde, bazı kişilerin Yunanistan'dan temin ettikleri uyuşturucu maddeleri, Edirne il merkezi, Keşan, İpsala, Meriç ve Enez ilçelerinden teslim alarak İstanbul'a götürdüklerini ve ara kademe satıcı kişilere sattıkları bilgisine ulaştı. Jandarmanın ulaştığı şüpheliler hakkında Sulh Ceza Hakimliğince verilen dinleme kararı verilerek soruşturma başlatıldı. Yapılan dinlemelerde uyuşturucu maddenin Yunanistan'da Türkiye'ye sınır kentlerde depolandığı, Meriç Nehri üzerinden nakledilerek İpsala'dan araçlar ile İstanbul'a gitmek üzere nakledildiği tespit edildi.
18 şüpheliye dava açıldı

Soruşturma süresince 2018 yılının Mart ve Nisan aylarında İpsala ve Enez'de gerçekleştirilen üç farklı yakalamada yaklaşık 420 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildi. 7'si tutuklu, biri firari 18 şüpheli hakkında iddianame düzenlenerek 'Görevi kötüye kullanma' ve 'Uyuşturucu madde ithal etme ve ticareti' suçlarından dava açıldı.
Hakim karşısına çıktılar

Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar A. B., E. E., A. F., A. A., T. A., İ. E. ve bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları katılırken, tutuklu sanık O. T. ve tutuksuz yargılanan sanık K. D. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
'Poşetlerde tarım ilacı olduğunu söylediler'

2018 yılının Nisan ayında Enez'de İ. E.'nin kullandığı araçta 34 paket halinde 170 kg 150 gram gelen uyuşturucu maddeye yönelik savunma yapan tutuklu sanık A. A. ifadesinde sanık İ. E.'nin yanında çalıştığını, İ. E.'nin getir götür işlerini yaptığını ifade ederek, olay günü İ. E.'nin kendisini arayarak A. F.'ye yardım etmesini söylediğini bunun üzerine A. F. ile buluşarak Meriç Nehri'nde tekne ile Yunanistan sınırına gittiklerini burada karşı tarafta bulunan iki kişinin kayığa poşetler attığını söyledi. A. A., poşetlerdeki maddenin kendisine tarım ilacı olduğunun söylendiğini ifade ederek, sınırdan Dalyan gölüne gittiklerini burada da paketleri İ. E., A. A. ve A. F. ile birlikte araca yerleştirdikleri sırada kolluk kuvvetlerinin geldiğini ve ateş açtıklarını ifade etti. A. A., suçlamaları kabul etmeyerek poşetlerde uyuşturucu değil, tarım ilacı olduğunu bildiğini savundu. A. A., mağdur olduğunu ifade ederek tahliyesini talep etti.
Emanet tekneyle kaçakçılık

Tutuklu sanık A. F., diğer sanık İ. E.'nin hayvanlarına bakma ve çıkarttığı midyeleri Yunanistan'a götürme işlerini yaptığını söyledi. Kayıkla Yunanistan'a midye getirip, götürürken firari sanık D. S. ile tanıştığını ifade eden F., 'Maddi durumumun kötü olduğundan bahsettim. '˜Borcum var bana borç verir misin?' dediğimde bana '˜Güzel bir iş var. Yaparsan güzel para kazanırsın' dedi. '˜ Ne işi' diye sordum. O da uyuşturucu madde (skank) işi olduğunu söyledi. Teknem olmadığını söylediğimde '˜İ. E.'nin teknesini iste, İ. E.'ye tarım ilacı olarak söylersin' dedi. Geri döndüğümde İ. E.'ye '˜Tekne lazım. Tarım ilacı getirteceğim' şeklinde söyledim. Başta karşı çıktı. '˜Ara D. S.'yi sor' dedim. Aradı o da tarım ilacı olduğunu söyledi. Durumumun vahim olduğunu görünce '˜al tekneyi beni karıştırma' dedi' şeklinde konuştu.
Alıcının telefondaki resmini göstermiş

A. F., yakalanmasının ardından karakolda hiç ifade vermediğini, ifadesinin görevliler tarafından yazıldığını ileri sürdü. F., maddi durumunun kötü olması nedeniyle bu işi yaptığını ifade ederek, 'İ. E.'yi yalan söyleyerek kandırdım. A. A. zaten o gece sarhoştu, bir şey bilmiyor' dedi. F., malın alıcısının ise tutuksuz yargılanan sanık T. Y. olduğunu ileri sürdü. F., 'D. S. malı T. Y.'ye vermemi istedi. İlk önce telefonda resmini gösterdi' dedi. F, ayrıca malı almadan önce T. Y. ile sahilde görüştüklerini söyledi.
'Uyuşturucu getireceğini düşünmedim'

Tutuklu sanık İ. E. de hayvancılıkla uğraştığını ve Yunanistan'a midye yolladığını ifade ederek, 'Yunanistan'a haftada yaklaşık 10 '“ 15 ton midye yollarım. A. F. yanımda çalışır. A. A. ile midye götürür. Tarım ilacı alacağını söyleyince, '˜Tarım ilacıysa olur' dedim. Sonra D. S.'yi aradım '˜Böyle bir şey varmış' dedim, onayladı. Uzun süredir iş yaptığımdan güvendim kendisine. Böyle bir iş yapacaklarını düşünmedim. D. S.'nin de A. F.'nin de bana böyle bir şey yapacağını bilmiyordum' dedi.
'Nakliye işini tehdit üzerine kabul ettim'

2018 yılının Mart ayında İpsala'da kullandığı sanık O. T.'nin de yolcu olarak bulunduğu araçta yapılan aramada 20 adet folyo içerisinde daralı ağırlığı 128 kg 340 gram gelen uyuşturucu madde geçirilen tutuklu sanık A. B. savunmasında sanık E. E. ile emlak işi nedeniyle tanıştıklarını sanık E. E.'nin kendisine yurtdışından getirilen kaçak sigara, çay, elektronik sigara gibi malzemelerin A. B.'nin tarlasına bırakılırsa alıp, yardımcı olup olmayacağını sorduğunu ve sonrasında bir kere tarlaya elektronik sigara bıraktığını ifade ederek, 'Son olayda yurtdışından yeşil çay geleceğini söyledi. Çay deyince uzun süre kabul etmedim. Tehdit ve baskı gördüm. Ailemle tehdit etmeye başladı. Ben de '˜Gideyim, alayım' dedim. Aldığımızda içerisinde uyuşturucu madde olduğunu düşünmedim. 8 paket sulama kanalını bırakılmıştı. Dördünü araca koydum. Dördünü de kayınpederime ait tarladaki binanın yanındaki konteynıra bıraktım. Çıkarken kolluğa yakalandım. Paketler ambalajlıydı, hiçbir koku almadım. Yakalanmasaydım, Keşan '“ İpsala yolunda almaya gelen kişiye bunları teslim edecektim ' dedi.
'Aracımda elektronik sigara vardı'

Tutuklu sanık E. E., uyuşturucu maddenin kendisine ait olmadığını savunarak, 'Bize bu işi getiren K. D.'dir. Çay olduğunu söyledi. A. B. de çay olduğunu kulağıyla duydu. K. D.'nin İstanbul'da bu işi yapanlarla bağlantısı olduğunu herkes bilir. A. B. ve eşi ile çeltik tarlası ihalesi hakkında görüştük. A. B. ile D. S.'ye Türk hatlı telefon takıp yolladım. Sınıra yakın bulunduğu bölgelerde telefon hattı iyi çekmiyor diye. A. B.'yi tehdit etmedim. Tehdit eden K. D.'dir. Malın sahiplerini de K. D. çok iyi biliyor. Olay günü Uzunköprü'den gelirken öyle geçiyor ama yol uygulaması yoktu. Jandarma aracı önümüze kırdı. Kaza yapmamak için kırdık. Arama yaptıklarında araçta elektronik sigara vardı. O gün bana elektronik sigaradan işlem yapsaydılar beni bu dosyaya koyamayacaklardı' şeklinde konuştu.
'Uyuşturucuyla ilgim yok'

2018 yılının Mart ayında damadı A. B.'nin yakalanmasının ardından çeltik binası ve eklentilerinde yapılan aramada 122 kg 837 gram uyuşturucu madde ele geçirilen ve tutuksuz yargılanan N. Ş. ise suçlamaları kabul etmeyerek, 'Uyuşturucu suçuyla hiç alakam olmamıştır' dedi.
'Elektronik sigara ticareti yapıyorum'

İddianamede, uyuşturucu maddelerin ülkeye sokulması ve diğer illere dağıtılması ve satılmasında aktif rol aldığı öne sürülen tutuklu sanık T. A., sanıklardan E. E. dışında kimseyi tanımadığını söyleyerek, 'E. E. ile elektronik sigara ticaretimiz var. Bundan dolayı da hala borcum var kendisine. Tedarikçi olarak D. S.'yi buldum. Telefon numarasını aldım, tanıştım '˜iş yapalım' dedim. Sipariş verdim 10 bin Avro para verdim. D. S. '2 '“ 3 gün sonra akşam araba yollarsın malları alırsın' dedi. Akşam bekliyorum kimse yok. Mesaj attım. Sonra ben de paramın peşine düştüm. Günde 9 '“ 10 kere aradım D. S.'yi. E. '˜Bana borcunu öde, ben seninle ticaret yapmayacağım. D. ile yapabiliyorsan yap' dedi. Benim bu dosya ile uzaktan yakından alakam yok' şeklinde konuştu.
'Kimseyi tanımıyorum'

Tutuksuz yargılanan sanık K. D. ise adı geçen kimseyi tanımadığını söyleyerek, 'Benim suçum yok ki savunma yapayım. Savunmam savcılıkta verdiğim ifademdir. Olayla alakam yoktur. Bu iddialar nereden çıkıyor, neden üstüme geliyorlar anlamadım. Dava açıldığından beri araştırdım nedenini bulamadım' dedi. D. ayrıca uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğu şeklindeki ifadeleri nereden söylediklerini bilmediğini ifade ederek, 'Ben kimseye talimat vermedim. Uyuşturucu ile ilgili İstanbul'da kimseyi tanımam. Kimseyi tehdit etmedim. Tanımıyorum ki edeyim' dedi.
Savcı bir tahliye, iki tutuklama istedi
Duruşmada diğer sanıkların ve avukatlarının beyanları ile devam etti. Avukatların savunmalarının ardından duruşma savcısı tutuklu sanıklar E. E. ve T. A.'nın tahliyesini talep ederken, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Savcı ayrıca sanıklar K. D. ve T. Y. hakkında tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkartılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından K. D. hakkında tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılması talebinin reddine, T. Y. hakkında yeniden zorla getirme emri düzenlenmesine ve tutuksuz sanıkların haklarında uygulanan adli kontrol şartlarının devamına karar verdi. Heyet, tutuklu sanıklar A. B., A. F., A. A., İ. E., E. E. ve O. T.'nin bu hallerinin devamına oybirliği ile T. A.'nın tutukluluk halinin devamına ise oyçokluğu ile karar verdi. Yargılama ileri bir tarihe bırakıldı.

Bakmadan Geçme