1 Mayıs'a tedbirli talep
Edirne Emek ve Meslek Örgütleri Platformu, 1 Mayıs Emek Mücadele ve Dayanışma Günü'nü pandemi tedbirleri ile kutlamak amacıyla Edirne Valiliği'ne başvuracağını açıkladı. Platform adına açıklama yapan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aziz Avukatoğlu, başvuruda 30 Nisan Cuma günü Edirne Belediyesi'nin önünden buluşarak, Saraçlar Caddesi'nde basın açıklaması gerçekleştirmeyi talep edeceklerini söyledi.
DİSK, TÜRK-İŞ, TMMOB, TTB, BİRLEŞİK KAMU-İŞ ve KESK'in Edirne bileşenlerinin oluşturduğu Edirne Emek ve Meslek Örgütleri Platformu, 1 Mayıs Emek Mücadele ve Dayanışma Günü hakkında basın toplantısı gerçekleştirdi. TMMOB Makine Mühendisleri Odası Edirne Şubesi salonunda düzenlenen toplantıya DİSK/GENEL-İŞ Sendikası Trakya Şube Başkanı Salim Şen, TÜRK-İŞ Edirne İl Temsilcisi Zeki Şişko, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aziz Avukatoğlu, BİRLEŞİK KAMU-İŞ Edirne İl Temsilciliği adına Eğitim-İş İl Sekreteri Murat Akçay ve KESK İl Temsilcisi Özer Demir katıldılar. Edirne Emek ve Meslek Örgütleri Platformu adına 1 Mayıs Emek Mücadele ve Dayanışma Günü hakkındaki açıklamayı, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aziz Avukatoğlu yaptı. Avukatoğlu, 2021 yılının 1 Mayıs Emek Mücadele ve Dayanışma Günündeki sloganın, '1 Mayıs'ta yeni bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı' olduğunu söyledi.
'2020'DE KENT MEYDANLARINDA KUTLANAMADI'
Avukatoğlu,
1 Mayıs Emek Mücadele ve Dayanışma Günü'nün tarihte ilk kez 2020'de büyük
kitleler halinde kent meydanlarında kutlanamadığını belirtirken; 'Dünya
emekçileri, iş, gelir ve sosyal güvenlik taleplerini, pandemi koşullarında
emeğin yaratıcı gücüyle buldukları yöntemlerle, tek ses, tek yürek olarak dile
getirmişlerdi. Evlerden, işyerlerinden, belirli sembolik merkezlerden yükselen
irade ile dünyanın bu düzeninin değişmesi gerektiğini, dünya emekçileriyle beraber
hep beraber haykırmıştık' dedi.
'MEVCUT DÜZEN YETERSİZ'
1 Mayıs
2020'nin üzerinden bir yıl geçtiğini söyleyen Avukatoğlu; 'Mevcut düzenin,
insanlığın temel sorunlarının çözümünde ne kadar yetersiz olduğu, çok daha acı
bedeller ödeyerek bir kez daha görüldü. On yıllardır dünya halklarına sınırsız
bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler,
yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu düzen, Kovid-19 salgınıyla
insanlığın geleceğini tehdit ediyor' ifadelerini kullandı.
'MİLYONLARIN SAĞLIĞI YOK SAYILIYOR'
Avukatoğlu,
Türkiye'de yaşayanların, aklı, bilimi, emeği ve insan yaşamını öncelemeyen bir
anlayışla yönetildiğini ve daha ağır bedeller ödediğini belirtirken; 'Şeffaf
olmayan ve tartışmalı resmi verilerle bile Kovid-19 salgınıyla mücadelede
dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya çalışıyoruz.
Sermayenin ve patronların çıkarları için akıl, bilim ve milyonların sağlığı yok
sayılıyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp, kapalı ortamlarda çalışmaya
zorlanıyoruz' dedi.
'26 DOLAR MİLYARDERİNİN SERVETİ ARTTI'
Türkiye'deki
yurttaşların yalnızca sağlığının değil; işinin, aşının ve geçiminin de tehdit
altında olduğunu söyleyen Avukatoğlu; 'Pandemi sürecinde yurttaşlarına en az
nakdi destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu. İşsizlik her gün yeni
rekorlar kırıyor. Kod 29 ile tazminat bile alamadan işimizden ediliyoruz.
Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla günde 50 TL'ye
yaşamaya mahkûm ediliyor. Gıda enflasyonu ile milyonlar açlık sınırının altına
itiliyor. Evimize gelen faturalar kabarıyor, çarşı pazar alışverişi her gün bir
öncekinden daha pahalı oluyor. Uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimleriyle
güvencesizlik yaygınlaşıyor. Salgın koşullarında bile ülkenin tüm kaynakları
bir avuç şirkete peşkeş çekiliyor. Halk yaşam mücadelesi verirken, şirketler pandemide
kârlarını artırıyor. '˜Geçinemiyoruz' çığlıkları yükselen ülkemizde 26 dolar
milyarderinin serveti son bir yılda 38,3 milyar dolardan 53,2 milyar dolara
yükseliyor' sözlerine yer verdi.
'KADINA YÖNELİK ŞİDDET TIRMANIYOR'
Avukatoğlu,
pandemi sürecinde sınıfsal eşitsizliklerin yanında toplumsal cinsiyet
eşitsizliğinin de derinleştiğini belirtirken; 'Salgında kadınların omuzlarına
yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor, kadına yönelik şiddet tırmanıyor.
Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan pandemide yaygınlaşan esnek çalışma
biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor. Pandemi koşullarında
kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar
iktidarın hedefi oluyor. Bu koşullar altında işimiz, aşımız ve sağlığımız için
söyleyecek çok şeyimiz var. Emekçilerin umutlarını ifade edeceğimiz 1 Mayıs'ımız
var. Ancak ülkeyi yönetenler her zaman olduğu gibi talepleri, öfkeleri ve
umutları yasaklarla susturmaya çalışıyor' dedi.
'AKIL VE BİLİMLE HAREKET EDECEĞİZ'
1 Mayıs
yasaklarına pandeminin gerekçe gösterildiğini söyleyen Avukatoğlu; 'Pandemi
önlemleri alınarak, maske ve mesafeye dikkat ederek 30 Nisan ve 1 Mayıs 2021
tarihlerinde yapmak istediğimiz her türlü açık hava etkinliği yasaklanıyor.
Kimi valilikler binalarımız başta olmak üzere kentlerin dört bir yanına asmak
istediğimiz 1 Mayıs afişlerimiz ve pankartlarımızda bulaşan bir '˜mutasyon'
keşfediyor. Hastanelerin yoğun bakımları tıka basa dolmuşken, resmi rakamlarla
her gün 300'ün üzerinde insanımızı kaybedip yüz kişiden en az biri enfekte
iken; elbette bizler aklın ve bilimin emrettiği doğrultuda hareket edeceğiz.
İktidar gibi sorumsuz davranmayacak, taleplerimizi pandemi koşullarına uygun
olarak yükselteceğiz. Akıl ve bilim dışı siyasi yasaklara değil; aklın, bilimin
ve mücadelemizin gereklerine uygun olarak hareket edeceğiz. Sağlıklı, güvenceli
ve insanca bir yaşam için '˜Her gün 1 Mayıs' diyecek ve 1 Mayıs haftası boyunca
taleplerimizi ifade edeceğiz. '˜Her yer 1 Mayıs' diyecek, mümkün olduğunca
yaygın bir biçimde işyerlerinin önlerinde ve meydanlarda olacağız' ifadelerine
yer verdi.
'EDİRNE VALİLİĞİ'NE BAŞVURACAĞIZ'
Avukatoğlu,
30 Nisan Cuma günü saat 12.30'da Edirne Belediyesi önünde buluşarak, saat
13.00'te Saraçlar Caddesi'nde pandemi koşullarına uygun bir şekilde basın
açıklaması yapabilmek amacıyla Edirne Valiliği'ne başvuracaklarını açıklarken;
'1 Mayıs günü de çalışmakta olan emekçileri işyerlerinde, çalışmayan milyonları
da evlerinde, balkonlarında, sokaklarında, sosyal medyada 1 Mayıs coşkusunu
çeşitli biçimlerde büyütmeye çağıracağız. 1 Mayıs 2021 Birlik, Mücadele ve
Dayanışma Günü'nde büyük kitlelerle merkezi biçimlerde olmasa da çok yaygın
biçimde sağlıklı, güvenceli ve insanca yaşam umutlarımızı yan yana getireceğiz.
Aşağıdaki taleplerimiz ve hedeflerimiz için mücadeleyi yan yana büyüteceğiz'
dedi.
10 ADET TALEP AÇIKLADI
Edirne Emek
ve Meslek Örgütleri Platformu'nun 10 adet talebini açıklayan Avukatoğlu; 'Herkese
aşı, herkese gelir desteği sağlanmalı, acil ve zorunlu işler dışında 4 hafta
çarklar durdurulmalıdır! Çalışırken hastalanan emekçiler için Kovıd-19 iş
kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin! Kod 29 ve ücretsiz izin
zulmüne son! İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil; işçilere ve
işsizlere! Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın! İşsizliğe
karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu
emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri kısaltılsın. Doğa katili
projelere, Kanal İstanbul'a, betona, savaşa, silahlanmaya, sermayeye değil; aşıya
ve sosyal desteklere kaynak! Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi
alınsın! Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında
dolaylı vergiler sıfırlansın. Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı
önündeki tüm engeller kaldırılsın! İstanbul Sözleşmesi yaşatır. 6284 sayılı
yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün İşyerinde
Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın' sözlerine yer verdi.