'SÖZÜNÜZÜ TUTUN'
Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Edirne İl Temsilcisi Yağmur Islattı, Türkiye'de her geçen gün artan hayvana yönelik şiddet suçu nedeniyle siyasilere çağrıda bulundu. Avcılık, sirkler, hayvanat bahçelerinin yasaklanması, hayvanların mal kapsamından çıkarılması, yasaklı hayvan diye tanımın bulunmaması gerektiğini belirten Islattı, hayvan hakları yasasının TBMM'de gündeme getirilmesini talep etti. Islattı, siyasilere yerel ve genel seçimlerde imzaladıkaları, '˜Söz veriyorum' bildirisini hatırlatırken 'Sözünüzü tutun' diye seslendi.
Türkiye'de her geçen gün hayvana yönelik şiddet suçu işlenirken, hayvanseverler de hayvanlara karşı eziyet ve işkence suçlarına karşı tedbirler alınmasını talep ediyorlar. Basın açıklamalarının yanı sıra özellikle sosyal medya platformlarından taleplerini duyurabilmek amacıyla çeşitli girişimlerde bulunan hayvanseverler, hayvan hakları yasasının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) gündeme getirilmesini talep ediyorlar.
Dayanışma
Hayvan Hakları Federasyonu Edirne İl Temsilcisi Yağmur Islattı,
hayvanseverlerin TBMM'den hayvan hakları yasasının hayvanların lehine
düzenlenmesi ile ilgili beklentilerini açıkladı. Islattı, siyasilerin
Türkiye'deki yerel ve genel seçim dönemlerinde imzaladıkları '˜Söz veriyorum'
bildirilerini hatırlatırken; siyasilere verdikleri sözleri tutmaları çağrısında
bulundu.
'MECLİS'TEN TALEBİMİZ VAR'
Hayvanseverlerin
özellikle son 3-4 yıldır Hayvan Hakları Yasası'nın yeniden hayvanların lehine
düzenlenmesi için çağrı yaptığını belirten Islattı; 'Fakat siyasiler çeşitli
söylemlerle bizi oyalamaya devam ettiler. Özellikle avcılığın yasaklanması, hayvanların
korunması gibi taleplerimiz hâlâ devam ediyor. Meclis'ten bu yasanın çıkarılması
için talebimiz var' ifadelerini kullandı.
'TECAVÜZ EDENE CEZA SADECE 900 TL'
Islattı,
hayvana yönelik tecavüz olaylarına karşı Türkiye'deki ceza kapsamına dikkat
çekerken; 'Türkiye'deki bir hayvana tecavüz olayında 900 TL para cezası
kesiliyor ve suçlu serbest bırakılıyor. Demek ki mevcut yasaya göre 900 TL'si
olan herhangi biri hayvanlara tecavüz edebilir. Kaldı ki bu parayı ödeyip
ödemediğini bile bilmiyoruz. Ödendiği söylenen rakam da çok komik bir rakam'
dedi.
'HAYVANSEVERLER CEZALANDIRILIYOR'
Türkiye'de
yasaklı olarak tanımlanan hayvanlarla ilgili de birçok problem yaşandığını
söyleyen Islattı; 'Örneğin; hayvanseverler, hayvan dövüşü yaptıran kişilerin
elinden hayvanları kurtarıyorlar. Fakat bu hayvanseverlere, Türkiye'de yasaklı
olduğu belirtilen hayvanlara baktıkları için 5-7 bin TL gibi bir para cezası
kesiliyor. Hayvanlara eziyet edenlere bu kadar ceza verilmezken, hayvanseverler
cezalandırılıyorlar' sözlerine yer verdi.
'IRKLA BİR ALAKASI YOK'
Islattı,
avcılık ve yasaklı ırk konularının, hayvanseverler için en önemli konular
olduğunu söylerken; 'Edirne'de bile Kapıkule Gümrük Kapısı'nda pitbull cinsine
benzeyen bir köpeğe geçtiğimiz günlerde el koydular. Bu da çok büyük bir
problemdir. Bunun ırkla bir alakası yok. Eğer iyi niyetli bir insan değilsen,
golden cinsi bir köpeği bile canavara çevirebilirsin. Hayvanların yasaklısı
olmamalı. Tatlı görünen, süs köpeği olarak tabir edilen hayvanlarla insanların
oyalanmasını istiyorlar' dedi.
'AVCILIK SPOR DEĞİLDİR'
Türkiye'deki
bazı hayvanların ihale ile avlandığını hatırlatan Islattı; 'Bugün 20 bin TL'si
olanlara ceylan avlattırıyorlar. Bir hayvanın canını parayla satıyorlar ve buna
turizm, spor gibi isimler veriyorlar. Böyle bir şey spor olamaz. Çünkü iki
taraf eşit şartlarda değil. Madem çok istiyorlar eliyle avlamayı denesinler ve
karşılarındaki hayvan, onları öldürdüğünde biz de spor karşılaşması olduğunu
söyleyelim. Mesele bu da değil' ifadelerine yer verdi.
'KİMİ KİME ŞİKÂYET EDECEĞİZ?'
Islattı,
yasal sorunlar nedeniyle Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü'nde ortaya
çıkan ikileme dikkat çekerken; 'Hayvanları korumak için dilekçe verdiğimiz
kuruma, avcılık için dilekçe verilmesi çok saçma. Hayvanlarla ilgili bir sorun
olduğunda gittiğimiz kurumda, hemen yanımızda avcılık başvuruları alınıyor. Hem
hayvanın korunması, hem de öldürülmesi için aracılık ediliyor. Doğa Koruma ve
Milli Parklar Müdürlüğü'nde kimi kime şikâyet edeceğiz? Çoğu hayvanın nesli
avcılıkla tükendi. Korona dediğimiz bela bile doğanın temizlenmesi için
insanlığı durduramadı. İnsanlık olarak çok tehlikeliyiz ve çoğu hayvanın nesli
tükendi. Nesli tükenme tehlikesi altında olan hayvanlar da var ve böyle devam
edersek çocuklarımız dünyanın sonunu görecekler. Aslında sorun sokakta 1-2
hayvanı kurtarmakla çözülmüyor. Devletin bu duruma müdahale etmesi lazım. Çünkü
hayvanlar yasada mal kapsamındalar. İnsanlar bir köpeği sokakta vurur ve
cebinde parası varsa öder' dedi.
'ÇOCUKLARA EMPOZE EDİLİYOR'
Türkiye'deki
hayvanlar ilgili bir diğer sorunun da hayvanat bahçeleri ve sirkler olduğunu
söyleyen Islattı; 'Örneğin; bir kutup ayısının Türkiye'de ne işi var? O hayvanı
doğal hayatında görmek için gitmiyoruz. Bu durum hayvanat bahçelerine
düzenlenen gezilerle küçük yaştaki çocuklara empoze ediliyor. Sirke giden
çocuklar, uyuşturulmuş hayvanlarla eğleniyorlar. Hayvanın ne durumda olduğunu,
ne kadar acı çektiğini kimse bilmiyor. O hayvanları eğitebilmek için o kadar
büyük eziyetler ediyorlar ki' sözlerine yer verdi.
'SİYASİLER SÖZLERİNİ TUTSUN'
Islattı,
hayvanseverlerin siyasilerden beklentilerini açıklarken; 'Avcılık, sirkler,
hayvanat bahçelerinin yasaklanması, hayvanların mal kapsamından çıkarılması,
yasaklı hayvan diye tanımın bulunmamasını istiyoruz. Çünkü yasanın maddelerine
baktığımızda, bir hayvanın nasıl öldürülebileceği anlatılıyor. Oysa yasanın
başında hayvanları koruma yasası yazıyor. Yasanın kendi içinde uyuşmayan bir
durum var. Bizim istediğimiz aslında siyasilerin sözlerinde durmalarıdır. Yerel
ve genel seçimlerde siyasiler, hayvanseverlerin başlattığı imza kampanyalarına
katıldılar. Hayvan haklarını koruyacaklarına, yasayı çıkaracaklarına söz
verdiler. Seçimlerin üzerinden uzun bir zaman geçti. Sözlerini tutmalarını
istiyoruz. İmzalarının haklarını versinler. Bu kampanya Türkiye çapında yapıldı
ve çoğu siyasi bunu imzaladı' diye konuştu.