'Sorun vicdanın kaybedilmesi'

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, Çorlu tren kazısı, İmar Barışı ve deprem ile ilgili düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin asıl sorununun vicdanlarının kaybedilmesi olduğunu söyleyerek 'Yöneticilerin hiçbiri kamuoyunun karşısına çıkıp bir özür bile dilemeyecek' dedi.

'Sorun vicdanın kaybedilmesi'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Edirne Temsilciliği'nde Çorlu tren kazısı, İmar Barışı ve deprem ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İnşaat Mühendisleri Odası Edirne Temsilcisi Nihat Çolak ve yönetim kurulu üyeleri katıldılar.

Toplantıya ünlü Fransız düşünür Albert Camus'nun, '˜Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın'sözüyle konuşmasına başlayan Suna; 'Ne yazık ki Türkiye'yi tanımak isteyenlerin karşısındaki panoramanın hayli iç karartıcı olduğunu söylemek durumundayız. İnsanlarımız neden hayatını kaybediyor? Depremler başta olmak üzere bütün doğal afetler büyük oranda can kaybına neden oluyor. Karayolu ve tren yolu ulaşımındaki kazalar kayda değer oranda kayba yol açıyor. Terör, sağlık sistemindeki aksaklıklar yine ölüm acısını yaşamamıza yol açıyor' ifadelerine yer verdi.

Türkiye'de 1900'lü yılların başından bu yana meydana gelen depremlerde 100 binden fazla insanın hayatını kaybettiğine dikkat çeken Suna; 'Emniyet Müdürlüğü verilerine göre günde dokuz kişi trafik kazalarında hayatını kaybediyor. İş kazaları aynı şekilde can almaya devam ediyor. Deprem, trafik kazaları, iş kazaları istatistiklerine bakmak ülkemiz hakkında temel bilgilerin alınmasını sağlayacaktır ki, bu durumun hepimizin canını yaktığından kuşku yoktur' dedi.

'Ders çıkarılsaydı yaşamazdık'

Suna, Çorlu'da meydana gelen trafik kazasının cinayet demek olduğunu savunarak; '24 insanımız hayatı kaybetti. 318'i yaralandı. Kazanın neden meydana geldiğiyle ilgili pek çok değerlendirme, teknik analiz yapıldı. Ayrıntılara girmeyeceğim ama şu noktayı da vurgulamadan geçemeyeceğim; 2004 yılında Eskişehir'de meydana gelen ve 41 canımızı aramızdan alan hızlandırılmış tren kazasından gerekli dersler çıkarılsaydı, Çorlu kazasını yaşamazdık. Bu nokta hiçbir tartışmaya gerek bırakmayacak kadar açık ve nettir' sözlerine yer verdi.

'Birinci dereceden sorumlu sizsiniz'

Türkiye bir deprem ülkesi olduğuna dikkat çeken Suna; 'Siz Türkiye'de, bırakalım deprem önlemlerini almayı, İmar Barışı adı altında başlattığınız uygulama ile mühendislik hizmeti almadan üretilen kaçak, sağlıksız ve güvenli olmaktan uzak yapılara af ilan ederseniz, telafi edilmesinin mümkün olmadığı büyük katliamlara davetiye çıkartırsınız. Siz altyapı sorunlarını görmezden gelerek demiryolu ulaşımında yüzeysel yatırımlara kalkışırsanız, altyapı işlerini ihale ettiğiniz taşeron firma, maliyetten kısmak için yol bekçiliği müessesini kaldırmasına, yaya olarak ray denetimi yapan bekçileri işten çıkarılmasına göz yumarsanız Çorlu katliamının birinci dereceden sorumlusu sizsiniz demektir. Hepinizin bildiği gibi bu örnekleri çoğaltmak mümkündür' dedi.

'Denetim, bakım ve onarımda ihmal var'

Çorlu'daki kazaya neden olan yerin, demiryolu ile dere yatağının kesiştiği nokta olduğunu söyleyen Suna; 'Her türlü zemine güvenli yapı inşa edilebileceği gibi, her türlü zemine de ray döşenebilir. Bunun tek kıstası bilimin ve mühendisliğin temel ilkelerine bağlı kalmaktır. Hepinizin gördüğü gibi rayların oturduğu dolgu zemin boşalmış ve tren raydan çıkmıştır. Dolgu zeminin aniden boşalması mümkün olmadığına göre, rayların denetim, bakım ve onarımında ihmal vardır. Ne yazık ki bu ihmal 24 insanımızın hayatına mal olmuştur' ifadelerine yer verdi.

'Acıların ardı arkası kesilmez'

Her doğal afet ve kazanın '˜takdiri ilahi' olarak yorumlanarak sorumluluk üstlenilmemesi durumunda faciaların devam etmesinin kaçınılmaz olacağını söyleyen Suna; 'Her olayda, örneğin Çorlu kazasında yağmur suçlu ilan edildi, suç başka nedenlerde aranırsa, acıların ardı arkası kesilmeyecektir. Yağmur bir doğa olayıdır. Yağmurun rayların oturduğu zeminde bozulmalara neden olması her zaman beklenen bir durumdur. Beklenmeyen ise kontrollerin yapılmaması, gerekli önlemlerin alınmaması, bakım ve onarım işinin ihmal edilmesidir' dedi.

'Özür bile dilemeyecekler'

2004 yılı Eskişehir kazasında hiç kimsenin sorumluluk üstlenmediğine dikkat çeken Suna; 'Çorlu kazasında da hiçbir yetkili sorumluluğu üzerine alıp istifa etmedi. İmar affıyla, af edilen yapıların yol açacağı facialardan sonra da, bugünkü yöneticilerin hiçbiri kamuoyunun karşısına çıkıp bir özür bile dilemeyecek. Bütün bu tablo bizlere şunu söylüyor; ekonomik-politik karar ve tasarruflar tartışılabilir. Ancak bu ülkenin asıl sorunu vicdanlarının kaybedilmiş olmasıdır' sözlerine yer verdi. 

Bakmadan Geçme