'Saros'ta yürütmeyi durdurun' talebi
Saros Gönüllüleri Dayanışması Avukatı Bülent Kaçar, Edirne'nin Keşan ilçesine bağlı Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasında planlanan FSRU limanı ve boru hattı projesinde bilirkişi raporu çıkmamasına rağmen başlatılan inşaat çalışmalarının ivedilikle durdurulması talebiyle Edirne İdare Mahkemesi'ne dilekçe verildiğini açıkladı. Kaçar, 2 ayrı dilekçe ile yürütmenin durdurulmasını talep ederken yaşanan süreci ise bir televizyon kanalında anlattı.
Edirne'nin Keşan ilçesine bağlı Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasına BOTAŞ A.Ş. tarafından yapımı planlanan FSRU Limanı ve Boru Hattı Projesi'ne karşı Edirne İdare Mahkemesi'ne açılan yürütmenin durdurulması ve iptal davası kapsamında bölgede gerçekleştirilen bilirkişi incelemelerinin raporu çıkmamasına rağmen geçtiğimiz günlerde proje inşaatı başlatılmıştı.
Makinelerin
bölgede kazı yapmaya başlaması birçok kesimden tepki çekerken; Saros Körfezi
Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği,
yürütmeyi durdurma istemiyle Edirne İdare Mahkemesi'ne başvuru yaptı. Dernek
avukatı Bülent Kaçar, Saros Gönüllülerinin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
tarafından yayımlanan 2 ayrı ÇED raporu için 2 ayrı yürütmeyi durdurma talebinde
bulunduğunu açıkladı. Edirne İdare Mahkemesi Başkanlığı'na iletilen
dilekçelerde, alandaki hafriyat ve inşaat faaliyetlerinin başlaması ve
tahribatların ortaya çıkması nedeniyle yürütmenin durdurulmasına ivedilikle
karar verilmesi talep edildi. Kaçar, ayrıca bir televizyon kanalında katıldığı
programda, Saros Körfezi'nde yaşananları anlattı.
'2 ÇED RAPORU, 2 ÇED OLUMLU KARARI VAR'
Kaçar,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, Saros FSRU Limanı ve Boru Hattı Projesi'nin
ÇED olumlu raporu varken ikinci ÇED raporu yayımlayıp yeni bir ÇED olumlu
kararı daha aldığına dikkat çekerken; 'Dolayısıyla üçüncü dava da imar planı
iptal davasıydı. Ancak ortada şöyle bir hukuki ve idari garabet oluştu; şu an
ortada bir inşaat faaliyeti, arazilerde ve körfezimizde bir tahribat var. Ancak
iki tane ÇED raporu ve iki tane de ÇED olumlu kararı var. Aynı projeye iki
rapor, iki tane de ÇED olumlu kararı var. Biz de Saros Gönüllüleri olarak
soruyoruz; inşaat, hafriyat ve benzeri tahrip çalışmaları hangi ÇED raporuna
göre, hangi ÇED olumlu kararına göre görülmektedir? Bakanlık büyük bir skandala
imza atmıştır. Çünkü ruhsat ve izinler tek bir rapora, karara dayalı
verilebilir' ifadelerini kullandı.
'İZİNLER HANGİ RAPORA GÖRE VERİLDİ?'
Bölgede
başlayan inşaat çalışmaları izinlerinin hangi ÇED raporuna göre verildiğini
soran Kaçar; 'Eğer iptal ettirdiğinize göre verdiyseniz zaten ortada çok büyük
bir hukuksuzluk var. Eğer ikinci ÇED raporuna göre verdiyseniz, birinci ÇED
raporu ve olumlu kararı şu an halen yürürlükteyken ikinci raporu nasıl
düzenleyip buna göre veriyorsunuz? Çünkü her iki ÇED raporu, aralarında
yüzlerce sayfa fark bulunan, farklı konular olan raporlardır. Dolayısıyla şu
anda Saros Körfezi'nde büyük bir hukuksuzluk dozerlerle birlikte girdi. Ama biz
hukuka ve bilime inanıyoruz. 9 Kasım ve 11 Kasım'da yapılan keşif ve bilirkişi
incelemeleriyle haklılığımız, bu hukuksuzluk, bu vandalizmin sona ereceğine
inanıyoruz' dedi.
'19 AYRI HUKUKSUZLUK KANITLANDI'
Kaçar,
Edirne İdare Mahkemesi heyetinin bugün bir karar vereceğine inandığını
söylerken; 'Bugünlerde biz de acilen yürütmeyi durdurma kararı verilmesini
istiyoruz. Çünkü önceki davada Edirne İdare Mahkemesi, 10 kişilik bilirkişi
heyetinin oybirliğiyle 113 sayfa olarak hukuksuzluğunu kanıtladığı bu projenin
ÇED'ini oybirliğiyle yine iptal etmişti. Ortada 19 ayrı hukuksuzluğu
kanıtlamış, sayfalarca İdare Mahkemesi kararı da var' sözlerine yer verdi.
'TÜRK HALKINA HİZMET YAPMIŞ OLMUYORSUNUZ'
Projenin
Saros Körfezi'ne neden yapıldığına dair Saros Gönüllülerine verilen cevabın
tatmin edici olmadığını söyleyen Kaçar; ' Tarihini yanlış hatırlamıyorsam
2014'te Enerji Bakanı Taner Yıldız; Türkiye'nin enerji açığının olmadığını,
yüzde 40 enerji arzı fazlasının olduğunu bildirmişti. O günden bugüne
tamamlanmakta ve sürmekte olan projeler gözetildiğinde zaten böyle fosil yakıta
dayalı ve özellikle ithal edilen doğalgazla ne ülke ekonomisine, ne Türk
halkına, ne insanlığa hizmet yapmış olmuyorsunuz. Aksine, BOTAŞ kurumunun
belirttiği gibi sadece dış ülkelere verdiğiniz doğalgaz alım taahhütlerini
yerine getirmek ve bu doğalgaz alımlarının da yeni pazarlara, Avrupa ülkelerine
ulaşması taahhütlerine aracılık etmiş oluyorsunuz. BOTAŞ bunu açıkça söylüyor. Mahkemede
resmen imzalı dilekçeleri var. Ortada tek amaç var. Arz güvenliği falan bunlar
boş, afaki söylemlerdir' dedi.
'KATLİAMA DUR DENMELİ'
Kaçar, Türkiye'de birçok doğalgaz boru hattı ve depolamasının bulunduğunu belirtirken; 'Böyle bir ihtiyaç yok. Türkiye'nin hiçbir yerinde yok. Türkiye yüzünü güneşe dönsün. Güneşe dönmekte çok geç kaldı. Yenilenebilir enerji, güneş, sonsuz, sınırsız bir kaynak olarak orada. Buna zaten verebilecekleri bir yanıt yok. Hukuk, bu projenin hukuksuzluğunu daha aylar öncesinden belgeleriyle tescil etti, tespit etti. Artık kadim varlıklarımızı, Saros bölgesinin doğal kıyı kuşağını, deniz varlıklarını, tarım ve orman varlıklarımızı korumalıyız ki BOTAŞ boru hattını 17 kilometre boyunca yanan orman alanlarından geçiriyor ve 7 bin ağaç kesiyor. Bunlar hep kendi söyledikleri rakamlardır. Bunlar hep vandalizmdir ve hukukun, bilimin acilen bu vandalizme, katliama dur demesini bekliyoruz. Taleplerimizi, yürütmeyi durdurma kararıyla karşılamasını bekliyoruz' diye konuştu.