'Özgün Öğrenme Bozukluğu' taraması
'Özgül Öğrenme Bozukluğu' kapsamında Edirne merkezinde yaptıkları bir toplum taramasında çocuk ve ergenlerde olası yaygınlık oranını yüzde 13,6 olarak belirlediklerini ifade eden Prof. Dr. Işık Görker, bu kişilerin sözel ya da yazılı dili anlamada veya kullanmada sorunlar yaşadıklarına dikkat çekti.
Türkiye Klinikleri tarafından kısa süre önce yayımlanan ve editörlüğünü Trakya Üniversite'nden Prof. Dr. Işık Görker'in yaptığı 'Özgül Öğrenme Bozukluğu' kitabı yayımlandı. Yayımlanan kitap kapsamında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Görker, Edirne'de yapılan toplumsal taramaya da değindi.
Trakya Üniversitesi
Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Işık Görker'in editörlüğünü ve bölüm yazarlığını yaptığı 'Özgül
Öğrenme Bozukluğu' kitabı, Türkiye Klinikleri tarafından yayımlandı. Türkiye
Klinikleri-Çocuk Psikiyatrisi-Özel Konular başlığı altında yayımlanan ve 8
bölümden oluşan kitapta, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim
Dalı öğretim elemanları Dr. Öğr. Üyesi Leyla Bozatlı ve Dr. Öğr. Üyesi Hasan
Cem Aykutlu'nun da bölümleri yer alıyor.
'ÖZGÜL
ÖĞRENME BOZUKLUĞU NEDİR?'
Akademisyen ve
araştırmacı sekiz farklı yazar tarafından oluşturulan kitabın, Özgül Öğrenme
Bozukluğu (ÖÖB) konusunda çalışan uzmanlara ve literatüre önemli bir katkı
sağlayacağına inandıklarını belirten Prof. Dr. Işık Görker, konuya ilişkin
yaptığı açıklamada 'Özgül Öğrenme Bozukluğu, kişinin yaş ve aldığı eğitim göz
önünde bulundurulduğunda okuma, yazma ve aritmetik alanlarında beklenenin
altında performans göstermesi ile karakterize olup okuma bozukluğu (disleksi),
yazılı anlatım bozukluğu (disgrafi) ve sayısal (matematik) bozukluk
(diskalküli) olmak üzere 3 alt başlık ile tanımlanan nörogelişimsel bir
bozukluktur. Ülkemizde çocuk ve ergen yaşta kendisini gösteren bu bozukluğun
tedavisi, ileri yaşlarda gelişebilecek bilişsel, eğitsel, mesleki, sosyal
sorunların ve eşlik edebilecek psikiyatrik bozuklukların önlenebilmesi açısından
büyük önem taşımaktadır' ifadelerini kullandı.
'ÇEVRESEL
FAKTÖRLER ROL OYNUYOR'
Özgül Öğrenme
Bozukluğunda eğer erken tedaviye başlanmazsa bu duruma davranışsal ve duygusal
semptomların da eklenebileceğini belirten Prof. Dr. Işık Görker, okul öncesi
dönemde bulguların farkına varılmasından sonra düzenlenen eğitsel yaklaşım ve
erken tedavi yöntemleri ile bu alanlarda ortaya çıkabilecek sorunları ve
zorlukları azaltabildiklerini söyledi. Tedaviye geç kalınan çocukların okul
çağında akademik başarısızlık nedeniyle sorunlar yaşadıklarına dikkat çeken
Prof. Dr. Işık Görker, 'Tedaviye yeterince erken başlanmazsa bu tür olguların
yaklaşık %40'ında okulu bırakma, özgüven eksikliği, sosyal ve davranışsal
sorunlarla birlikte duygusal problemler ile karşılaşıyoruz. Bu bozukluk genellikle
okulun ilk yıllarında, bazı çocuklarda da daha ileri yaşlarda ciddi öğrenme
güçlükleri ile karşımıza çıkıyor. Özgül Öğrenme Bozukluğunun oluşumunda genetik
yatkınlık ve aile yükümlülüğü, gelişimsel ve bilişsel faktörler, konuşulan dil
ile birlikte eğitim düzeyi ve sosyoekonomik durumu da içine alan çevresel
faktörler ciddi rol oynuyor' dedi.
EDİRNE'DEKİ
TARAMA
Trakya Üniversitesi
olarak, Edirne merkezinde yaptıkları bir toplum taramasında çocuk ve ergenlerde
olası yaygınlık oranını yüzde 13,6 olarak belirlediklerini ifade eden Prof. Dr.
Işık Görker, bu kişilerin sözel ya da yazılı dili anlamada veya kullanmada
sorunlar yaşadıklarına dikkat çekti. Özgül Öğrenme Bozukluğunda dinleme,
düşünme, konuşma, okuma, yazma, heceleme veya matematiksel işlemler yapma gibi
akademik yaşamda da önemi olan becerilerin etkilendiğine vurgu yapan Prof. Dr.
Işık Görker, bu nedenle erken tanı ve tedavi girişimlerinin çocuk ve ergenlerin
ileri yaşamlarında olumsuzluklarla karşılaşmamak açısından önemli olduğunu
belirterek ailelere dikkatli olmaları uyarısında bulundu.