'Maaş bordrolarımızı paylaşırız'
SES Edirne Şube Eşbaşkanı Aynur İskar, Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan'ın Akit TV'de yayınlanan bir programda sağlık emekçilerinin 6 bin TL ücret aldığına dair konuşmasını kınadı. İskar, Alan'ın gerçekleri çarpıttığını savunurken talep eden basın yayın kuruluşları ile maaş bordrolarını paylaşacaklarını söyledi. İskar, sağlık emekçileri yoksulluk sınırının çok altında, açlık sınırının az üstünde maaş aldıklarını açıkladı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Edirne Şubesi, Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan'ın Akit TV'de yayınlanan bir programda sağlık emekçileri ile ilgili kullandığı ifadelere tepki gösterdi. SES Edirne Şube Eşbaşkanı Aynur İskar, sağlıkçıların yaşanılan kriz ortamında özlük hakları gibi konuları açmamaları gerektiğini savunan Alan'ın, sağlık emekçilerini hedef gösterdiğini savundu. İskar, pandemi sürecinde sağlık emekçilerinin en küük hak alma taleplerini bazı basın ve yayın kuruluşlarının manipüle etmeye çalıştığını söylerken; Alan'ın da gerçekleri çarpıttığını savundu. Alan'ın, sağlık emekçilerinin 6 bin TL ücret aldığına dair ifadelerine tepki gösteren İskar, maaş bordrolarını daha önce açıkladıklarını ve talep edilmesi halinde kamuoyu ile basın yayın kuruluşları üzerinden paylaşabileceklerini söyledi.
'KIŞKIRTILMIŞ SAĞLIK TALEBİ YARATILDI'
Sağlıkta
ve kamuda dönüşüm programının temelinin 1980 askeri darbesi ile yaşama
geçirilen 24 Ocak kararları, DB, GATS gibi anlaşmalara dayandığını belirten
İskar; 'Uygulanması 2003 yılında AKP iktidarlarının başladığı sürece
dayanmaktadır. Sağlıkta dönüşüm programı ile koruyucu sağlık hizmetlerinin gerilemesi,
tedavi edici hizmetlere yönelim, katkı katılım payları, ilave ücretler gibi
vergiler dışında birçok kalemde halkın cebinden para çıkma uygulamaları
yaşanmaya başlandı. Yine sağlık emekçileri açısından temel ücret yerine
performans uygulaması, emekliliğe yansımayan ücret, taşeron çalıştırma usulleri
ile kadrolu güvenceli istihdam modeli terk edildi. Bu dönemin en önemli
özelliklerinden biri de sağlık alanı kar edilmesi gereken bir alan olarak
değerlendirilip muayenenin esas alındığı, kışkırtılmış bir sağlık talebi
yaratıldı' ifadelerini kullandı.
'EN ÖNEMLİ TEDBİR DİLİN DEĞİŞMESİ'
İskar,
sağlıkta talebin kışkırtılması ile yetkililerin sağlık emekçilerini hor gören açıklamaları
ve yaklaşımlarının artması, sağlıkta şiddetin de artmasına neden olduğunu
söylerken; 'Onlarca sağlık emekçisi, basının bu tür yaklaşımları ve iktidar
yetkililerinin söylemleri nedeniyle hedef haline gelerek görevleri başında
katledildi. Her gün sağlık emekçilerine yönelik şiddet haberleri duyuyoruz.
'˜Şiddet Sona Ersin' diye işyerlerimizin önünde defalarca eylemler, açıklamalar
yaptık. '˜Beyaz Grev'ler örgütledik. Yetkililere, parlamentoya yasa tasarıları
sunduk. Ama şimdiye kadar şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirler ve
kararların alınmasını sağlayamadık. En önemli tedbir elbette ki sağlık
emekçilerine yönelik dil ve üslubun değişmesi ve meslekleri ile kişiliklerine
hürmetle başlar' dedi.
'ÖLÜNCEYE KADAR ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ'
Sağlık
hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı, taşeron,
süreli işçi sınıfından hiç kimsenin, Murat Alan'ın konuşmasında söylediği 6 bin
TL'nin üzerinde ücret almadığını belirten İskar; 'Yeni yılda memura verilen
yüzde 3 zam ve enflasyon farkı kadar sağlık emekçileri de zam almıştır. İşe
yeni başlayan bir hemşireden, 30 yıldır görevde olan bir hemşireye kadar
tamamının maaşı 4 bin TL'nin altındadır. Emekliliğe yansımayan sabit ek
ödemeler ile birlikte ellerine geçen maaş toplamda 6 bin TL'nin altındadır.
Yoksulluk sınırı 8 bin TL'nin üstündedir. Açlık sınırı 2 bin 500 TL civarıdır.
Sağlık emekçileri yoksulluk sınırının çok altında, açlık sınırının az üstünde
maaş almaktadır. Emeklilik hakkı gelen sağlık emekçileri asgari ücret civarı
emekli maaşı alacağı için ölünceye kadar çalışmak zorunda kalmaktadır'
sözlerine yer verdi.
'MAAŞ BORDROLARIMIZI PAYLAŞTIK'
İskar,
Alan ve bazı basın yayın kuruluşlarında yer alan ifadeler nedeniyle sağlık
emekçilerinin sosyal medyada '˜#YalancınınMumu' etiketi ile maaş bordrolarını
paylaşarak tepkilerini dile getirdiğini açıklarken; 'İsteyen basın yayın
kuruluşlarına yeniden gönderebiliriz. Bugüne kadar sağlık ve sosyal hizmet
emekçileri sendikası ve üyeleri ile sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri
olarak ekonomik, özlük ve demokratik taleplerimizi iyileştirmek, halkın sağlık
ve sosyal güvenlik hakkına sahip çıkmak, korumak ve geliştirmek için her
dönemde eylemde olduk. Alanlarda, işyerleri önünde, bakanlık önünde sözümüzü
söyledik. Yeri geldi grevler yaptık. Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya
gelerek beyaz mitingler örgütledik' dedi.
'DAYANACAK GÜCÜMÜZ KALMADI'
Pandemi
sürecinde yüzlerce sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken İskar;
'150 bin civarı sağlık emekçisi Kovid'e yakalandı. Az personelle çok iş yaptık.
Aylarca ailelerimiz ile görüşemedik. Çocuklarımızla kucaklaşamadık. Mahkemeler
tehlikeli iş yapıyoruz diye çocuklarımızın velayetini bizden alıp sağlıkçı
olmayan ebeveynlerine verdi. Filyasyon ekiplerine, nöbetli çalışanlara verilen
yemek bile utanç kaynağı oldu. Grevi, iş bırakmayı, çalışmama hakkımızı
kullanacağımız en meşru ve haklı dönemde olmamıza rağmen halkımızın sağlık
hizmetine olan ihtiyacını gözeten bir yerden sosyal medya etkinlikleri,
işyerleri önü basın açıklamaları, kısa oturma eylemleri şeklinde ve
bordrolarımızı yakarak taleplerimizi dile getirmeye çalıştık. Ama bıçak kemiğe
dayandı, dayanacak gücümüz kalmadı' ifadelerine yer verdi.
'MURAT ALAN'I KINIYORUZ'
İskar, sağlık emekçilerinin Alan tarafından hedef gösterildiğini söylerken; 'Sağlık emekçisine yönelik şiddetin temel nedeni Murat Alan gibi toplumu manipüle eden ayrıştırmaya çalışan kişilerdir. Murat Alan suç işlemiştir. Sağlık emekçilerini halka hedef göstermektedir. Ayrıca sağlık emekçileri arasında ayrıştırıcı dil kullanarak bizleri bölmeye çalışmaktadır. Bu tutumları nedeniyle Murat Alan'ı kınıyoruz. Yaşanacak her şiddet olayında kendisinin de payının olacağını hatırlatıyoruz. Bir kez daha basın yayın kuruluşlarına yalan haber yapmamaları için çağrıda bulunuyor, Murat Alan gibi açıklamaları ile insanlık suçu işleyenleri programlarına çağırmamaya davet ediyoruz. Bu suça ortak olmayın diyoruz. Bordro isterseniz göndeririz. Sorunlarımızı dinlemek isterseniz anlatırız. İktidara yaranmak için halka yalan söyleyenlerin değil, emekçilerin sesi olun' diye konuştu.