'İMAR DA RUHSAT DA VERMEM'
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, merkez ilçe ile Hasanağa köyü arasında kurulması planlanan kurşun kırma, yıkama ve eleme tesisine imar planı ve iş yeri açma ruhsatı vermeyeceğini söyledi. Gürkan, Hasanağa köyü muhtarlığı, Kent Konseyi, Çevre Gönüllüleri Derneği ile gerçekleştirdiği açıklamada, planlanan tesisin bölgedeki içme suyu arıtma tesisleri, tarım arazileri ve insan sağlığına zararlarına dikkat çekti.
Edirne merkez ilçe ile Hasanağa köyü arasında bulunan bir araziye özel bir şirket tarafından yapımı planlanan kurşun kırma, yıkama ve eleme tesisine tepkiler büyüyor. Edirne Belediye Başkanlığı, Kent Konseyi ve Çevre Gönüllüleri Derneği'nin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne projenin iptali için başvurmasının ardından Belediye Başkanı Recep Gürkan ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve Hasanağa köyü muhtarlığı, projenin hayata geçirileceği alanda bir araya geldi. Hasanağa köyü muhtarı Mehmet Üstün'ün de katıldığı basın açıklamasında, kurulmak istenen tesisin Edirne'nin içme suyu arıtma tesislerine yakınlığı dikkat çekerken; başta Belediye Başkanı Recep Gürkan olmak üzere katılımcılar tesise izin vermeyeceklerini açıkladılar.
'KURŞUN İŞLENECEK'
Edirne
Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, tesisin kurulmak istendiği
bölgenin kent ve halk için çok önemli olduğunu belirtirken; 'Su arıtma
tesisimiz 200 metre yanımızda. Bu tesiste yapılacak işlem, zehirli bir maden
olan kurşun işlenmesidir. Bu sırada çevreye vereceği zararları önlemek amacıyla
buradayız. Geçtiğimiz Cuma günü sivil toplum örgütleriyle birlikte Çevre ve
Şehircilik İl Müdürlüğü'ne itirazlarımızı yapmıştık. Bugün de çalışmanın devamı
olarak belediyemiz ile birlikte tepkimizi ortaya koyuyoruz' ifadelerini
kullandı.
'TOPRAĞIN ÜSTÜ ALTINDAN DEĞERLİ'
Trakya
bölgesinin geniş arazilere ve stratejik öneme sahip bir bölge olduğunu
vurgulayan Eren; 'Bu nedenle madenciler akın akın gelmeye başladılar. Oysa biz,
Türkiye'nin buğday, ayçiçeği, pirinç deposuyuz. Buradaki mutlak korunması
gereken birinci sınıf tarım topraklarımızı koruma konusunda bütün Türkiye'ye
karşı sorumluyuz. Toprağın üstü, altından daha değerlidir. Mücadelemizi, sivil
toplum örgütleri, belediyeler, muhtarlarımız ile güç birliği yaparak sürdürmeye
devam edeceğiz' dedi.
'KENTİMİZİ VE SUYUMUZU KİRLETECEK'
Edirne
Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük de kurulmak istenen tesisin, Edirne'nin
geleceğini tehlikeye atacağını söylerken; 'Bu süreç, kentini seven bir
vatandaşın, Kent Konseyi'ne ihbarıyla başladı. Burada kurşun kırma, eleme,
yıkama tesisi kurulacağını söyledi ve biz de inceleme yaptık. Daha sonra da
belediye ile işbirliği yaptık. Çünkü belediyemizin suyu buradan geçiyor. Daha
sonra da imzalı dilekçelerimizi verdik. Bugün de Belediye Başkanı Recep
Gürkan'ın önerisiyle burada basın açıklaması yapıyoruz. Bir yanda yeni yapılan
su arıtma tesisimiz var, 1,5 kilometre ötede de bir başka su tesisimiz var.
İkisinin de açık havuzları var. Buradan çıkacak kurşunun tozu, suyu, her şeyi
bunlara zarar verecek. Ayrıca kentte de kirlilik yaratacak. Oysa Edirne,
doğalgaz sayesinde yeni temizlenmeye başlayan bir kenttir. Bu tesisin buraya
yapılmaması için kentliler olarak belediyemiz ve sivil toplum örgütleriyle
beraber her türlü mücadeleyi yapacağız' sözlerine yer verdi.
'TARIM ARAZİLERİMİZ TEHDİT ALTINDA'
Yaklaşık
200 kişinin yaşadığı Hasanağa Köyü Muhtarı Mehmet Üstün, bölgede yapılmak
istenen tesisin köye yakınlığının kuş uçuşu 1 kilometreden az olduğunu
belirtirken; 'Köyümüze çok yakın bir bölgede kurulmak isteniyor. Böyle bir
tesisin buraya kurulmasından daha önce haberdar olmamıştı. Haberimiz olsaydı
daha önceden itirazda bulunurduk. Bu durum bizim için üzüntü vericidir. Birinci
sınıf tarım arazilerimiz, termal suyumuz, Edirne için can damarı olan içme suyu
tesisimiz var ve bu tesis çok yakın bir mevkiide kurulmak isteniyor. Biz de
böyle bir tesisin kurulmasını istemiyoruz. Çocuklarımızın hayatını düşündüğümüz
zaman böyle bir tesisin buraya yapılmaması gerekiyor. Istrancalar'da çıkan
kurşunu buraya getirerek ayrıştırılacağı bir tesis olacağını söylüyorlar.
Buradaki kimyasallar köyümüze, içme suyu tesislerine ve Edirne'nin içerisine
akan dere yatağından kente zarar verecek. Çevresindeki araziler de birinci
sınıf tarım arazileridir. Köyümüzde özellikle buğday ve ayçiçeği üretimi
yapılıyor. Trakya zaten tahıl ambarı gibidir. Şu anda tesis alanının 25-30
metre yakınında buğday tarlası var. Tarım arazilerimizin hepsi tehdit
altındadır. Buralara yayılan kimyasallar buğdaya bulaşacak ve hepimiz
tüketeceğiz' dedi.
'KİMYASALLAR İÇME SUYUNA ULAŞABİLİR'
Edirne
Belediye Başkanı Recep Gürkan ise belediye olarak projeye karşı itiraz
dilekçelerini Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne teslim ettiklerini
açıklarken; 'Vatandaş iş yapmasın mı? Elbette yapsın ama yapacağı yerlerin buna
göre düzenlenmiş yerler olması gerekir. Bu da bir ihtiyaçtır ama Edirne'de 2
tane içme suyu arıtma tesisimiz var. Şu anda bulunduğumuz yerde yeni tesisimize
kuş uçuşu 205 metredeyiz. Proje başvurusunda bu mesafe 300 metre olarak
belirlenmiş. 80 metre yakınında da bizim içme suyu tesisimizde arıttığımız suyu
şehre taşıdığımız ana hat geçiyor. Hem yeni içme suyu arıtma tesisimizde, hem
de 1,5 kilometre ilerideki eski içme suyu arıtma tesisimizde suyu
dinlendirdiğimiz açık havuzlar var. Burası bir kurşun kırma, yıkama ve eleme
tesisidir. Burada doğaya salınacak çeşitli kimyasalların rüzgâr vasıtasıyla 1,5
kilometre ilerideki Edirne'nin en son evine, 200 metre ötedeki içme suyu arıtma
tesislerine ulaşmayacağını kimse iddia edemez' ifadelerine yer verdi.
'26 BİN NÜFUSLU GÖSTERİLMİŞ'
Projenin
tanıtım dosyasında Edirne'nin nüfusu ile ilgili yer verilen bir yanlışa dikkat
çeken Gürkan; 'Başvuru dosyasında ve ÇED ile ilgili ön raporda Edirne'nin
nüfusu 26 bin olarak belirtilmiş. Ya Hasanağa köyüyle ya da başka bir yerle
karıştırdılar. Bu tesisi başka bir yere kuracaklardı da yanlışlıkla mı buraya
geldi? Bunu başka türlü açıklayamıyorum. Edirne'de yaklaşık 200 bin vatandaş
yaşıyor, yılda 5,5 milyon turist alan bir şehir. Bir an için 26 bin ya da 26
kişinin yaşadığını düşünsek bile bu tesise izin vermemiz mümkün değil' dedi.
'KİMSE YAPAMAZ'
Gürkan,
tesisin kurulmak istendiği alanda daha önce beton santrali olduğunu açıklarken;
'Ama beton santralinin bu anlamda bir kimyasal sorunu yok. Beton santralleri
resmi literatürde şantiye olarak geçer. Burada açılmak istenen yer gayrı sıhhi
müessesedir. Dolayısıyla burası bir iş yeri olacak ve iş yeri ruhsatı olması
gerekiyor. Burası hem belediye sınırları içerisinde, hem de mücavir alan
sınırları içerisindedir. Ayrıca bir tarım arazisidir. Beton santrali yapılması
için Tarım İl Müdürlüğü'nden izin alınmış, şantiye görevi bitmiş ve buradan
kaldırılmış. Burada iş yeri açılması için öncelikle bir imar planına alınması
gerekir. Ben böyle bir şey yapmadım ve yapmayacağım. Kimse de yapamaz. Diğer
taraftan bütün bunların olduğunu varsayalım, iş yeri ruhsatı alması lazım. Bu
ruhsatı da asla vermeyeceğim' sözlerine yer verdi.
'MALZEMELERİNİ TOPLAYIP TAŞINSINLAR'
Gerekli
izinlerin alınmamasına rağmen tesisin kuruluşu için çalışmaların başladığına
dikkat çeken Gürkan; 'Geçtiğimiz Cumartesi günü de buraya gelip alanı gezdim.
Hiçbir işlem yapılmamışken yavaş yavaş eleklerini kurmaya başlamışlar. Biz
kendilerini tanımayız, şahsi hiçbir problemimiz de yok. Bizim bu tesisi kurmak
isteyenlere tavsiyemiz; bunları kurmadan toplayıp uygun bir yere taşısınlar.
Edirne'nin vatandaşlarına kurşun bulaşmış bir suyu içirmeyeceğimizi herkesin
bilmesini isterim. Bu noktada Sayın Valimizin de, ÇED raporuna dâhil olacak
kamu kurumlarımızın da bizim gibi düşüneceğinden eminim. Tüm kamu kurumlarının
da ÇED raporuna karşı olumsuz görüş bildireceğinden eminim. O yüzden tesis
sahipleri boşuna masraf yapmadan malzemelerini toplasınlar, uygun yer neresiyse
taşısınlar. Burada asla bir kurşun kırma, yıkama, eleme tesisine izin
vermeyeceğimizin altını çok kalın bir şekilde çiziyoruz' diye konuştu.
Bakmadan Geçme





