'Edirne'yi alan Kuşçubaşı Eşref'tir'

                Türk Ocakları Edirne Şubesi, ocakbaşı sohbetleri etkinlikleri kapsamında Edirneli Yerel Tarih Araştırmacısı Cengiz Bulut'un katılımıyla Edirne tarihine yolculuk konferansı düzenledi. Şube binasında düzenlenen konferansa Türk Ocakları Edirne Şubesi Başkanı Yakup Öz ile üyeler katıldılar. Bulut, konferansta geçmişten dersler alınması gerektiğini belirterek başladığı konuşmasında; 'Tarih, kendini yeniden ortaya koyma eğilimindedir ve örnekleri çoktur. Bunu, biz Türkler çok yaşadık. Geçmişimizden ders almadık, dönem dönem hatalar yaptık. Biz Türklerin, geçmişte binlerce övüneceğimiz zaferlerimizin yanında onlarca veya yüzlerce de yenilgilerimiz var. Bize hep tarihteki büyük başarılarımız anlatıldı. Balkan Savaşı, 93 Harbi gibi toplumumuza ve Müslüman Alemi'ne travma yaşatan büyük bozgunlarımız da oldu. Maalesef buna ne tarihçilerimiz, ne araştırmacılarımız gereken önemi vermediler. Onlardan bir seçki yaptım ve beraber göreceğiz' ifadelerine yer verdi.

                Doğu Roma tarihinde ilklerden birinin Edirne sınırları içinde yaşandığını açıklayan Bulut; 'Edirne ve civarında 50'ye yakın büyük savaş olmuştur. 4'üncü yüzyılda Asya'dan Batı'ya doğru hızla ilerlemeleri, Gotları önlerine katarak kovalamaları; Gotlar'ın da Doğu Roma topraklarına girmesi sonucu Edirne yakınlarında 2 ordu büyük bir savaş yapmıştır. M.S. 378 yılında Doğu Roma ve Gotlar arasında büyük ve kanlı savaş, Edirne'nin 10 kilometre Kuzey'inde olmuş; Gotlar, Doğu Roma ordusunu yok etmiş, Doğu Roma İmparatoru Valens, sığındığı bir bağ evinde yakılarak öldürülmüştür. Bu, Roma tarihinde bir ilktir ve Edirne şehrimizin sınırları içinde, çok yakın bir bölgede olmuştur. Bu bölgeyi araştırmacılar 2-3 yer olarak söylüyor. Ama asıl coğrafi olarak anlatımlarda Muratçalı dediğimiz köydedir. Oradan bazı buluntular da bana geldi. O dönem, muhtemelen Gotlar'ın kullandığı sapan dediğimiz türde binlerce misket vardı. Büyük bir alanda bir tarlada çıkıyor. Fakat bunu basına taşıyarak lanse edemedik. Aslında Edirne turizmine de büyük katkı sağlar. Dünyada bunun örnekleri var. Örneğin; Macaristan bunu Mohaç'ta başardı. Mohaç Savaşı için belirli anıtlar yaptılar. Bugün Türklerden tutun da Batı'dan çok sayıda turist ziyaret ediyor ve ülkeye büyük bir girdi oluyor. Biz, Edirne'de de bundan yararlanabiliriz. Ama maalesef hayata geçirilemiyor' dedi.

'Atatürk ders alınmasını istemiş'

                Selimiye Camii'nin Balkan Savaşları'nda Bulgar top atışları sonucu 4 isabet aldığını açıklayan Bulut; '1930'da Atatürk geldiğinde dış duvarda bir top güllesinin isabet ettiği yeri yetkililer göstermiş, tamir etmeyi teklif etmişler. Atatürk de tamir edilmemesini söyleyerek; '˜Kalsın, gelecek nesiller bunu görsün, öğrensin ve ders alsın' demiş. Orası hâlâ yıkıntı olarak durur. Ders alan var mı bilemiyoruz. Bizler geçmişimizden ders almamız lazım' sözlerine yer verdi.

'Fedai grubunu Çatalca'da kuruyor'

                Bulgarlar'ın Balkan Savaşları'nda savaş kurallarına sadık kalmadıklarını söyleyen Bulut; 'Kuşçubaşı Eşref ve 118 fedaisi tarafından ani bir baskın ile Edirne'deki Bulgar ordusuna ait askerler bertaraf edildikten sonra Türk ordusu da 23 Temmuz 1913 tarihinde Enver Paşa komutasında Edirne'ye giriyor. Tarih kitaplarında okuruz ve aramızda da tartışırız. Kimisi Edirne'yi Enver'in aldığını, kimisi Atatürk'ün aldığını söyler. Aslında ben ikisine de katılmıyorum. Edirne'yi alan Kuşçubaşı Eşref'tir. Kuşçubaşı Eşref, öyle bir adamdır ki Araplar, '˜Uçan Şeyh' derler. '˜Lawrence'in baş belasıdır. '˜Lawrance'e bir sözü vardır; '˜Siz; Osmanlı'yı parçaladınız, Arapları bizlerden kopardınız ama ben sizin başınıza bir bela saracağım ki 100 yıl sürecek' der. Daha sonra İrlanda meselesi ortaya çıkar. İngiltere'ye asilik yapan bazı İrlandalıların üzerinden bizim Osmanlı paraları çıkar. Kuşçubaşı Eşref, müthiş bir adamdır. Bu adam, Çatalca'da bir fedai grubu kuruyor. Bunları da Enver'in emriyle yapıyor. Çünkü Enver, Teşkilat-ı Mahsusa'yı kuran, bütün dünyada örgütleyendir. Müthiş bir örgüttür. Örgüt üyeleri hâlâ açıklanmaz. Çünkü daha sonraki dönemde bu üyelerin birçoğu, birçok devletin başına geçer, başkan olur. Hâlâ da çözülememiş bir muammadır. Bütün evrakları imha edilmiştir. Acı olan Kuşçubaşı Eşref de 150'likler arasındadır. Ama daha sonra affa uğrayarak Manisa'ya gelmiş ve çiftliğinde ölmüştür' dedi. Bulut, konferansta ayrıca özel arşivinde bulunan Edirne ile ilgili eserlerin fotoğraflarını katılımcılar ile paylaştı.