'Can verir, canlarımızı vermeyiz'
EDHAYKO, Türkiye'nin 69 kentinde eşzamanlı düzenlenen basın açıklamasına destek vererek Hayvanları Koruma Kanunu'nu yasa tasarısına karşı tepki göstererek 'Can veririz ama canlarımızı vermeyiz' dedi. EDHAYKO, açıklamada sokak hayvanlarını unutmadığı gibi, sokak hayvanları için gerçekleştirdiği çalışmalarla herkesin takdirini kazanan ve 2 Ağustos tarihinde hayatını kaybeden eski Başkanı Nurhan Kalender için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Edirne
Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (EDHAYKO), Hayvanları Koruma
Kanunu'nu yasa tasarısına karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Saraçlar
Caddesi'nde düzenlenen basın açıklamasına Hayvan Hakları Yasama, İzleme
Delegasyonu Temsilcisi Şebnem Aslan, EDHAYKO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim
Dönmez, Başkan Yardımcısı Yağmur Islattı, Yönetim Kurulu Üyeleri ve
hayvanseverler katıldılar.
Basın
açıklaması; Edirne'de sokak hayvanları için gerçekleştirdiği çalışmalarla 7'den
70'e herkesin takdirini kazanan ve 2 Ağustos tarihinde hayatını kaybeden
EDHAYKO Yönetim Kurulu eski Başkanı Nurhan Kalender için bir dakikalık saygı
duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından basın açıklamasını EDHAYKO Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Yağmur Islattı okudu.
Islattı,
Hayvanları Koruma Kanunu'nu yasa tasarısına karşı Türkiye'nin 69 kentinde eş
zamanlı basın açıklamalarının düzenlendiğini ifade ederek; 'Basın
açıklamasında, hayvanların duyulmayan çığlığını duyurmak için binlerce can
dostu ile birlikte meydanlardayız ve hep birlikte 'Can Veririz Ama Canlarımızı
Vermeyiz' diye haykırıyoruz. Geçmişte hayvanlar için vakıflar kuran, birçok
dünya ülkesinden önce hayvana şiddete yaptırımlar getirmiş olan, hayvana
merhamette dünyaya nam salmış olan toplumsal belleğimizi yok sayarak, adeta
toplumumuza ihanet edermişçesine, hayvanları sürgün, esaret ve ölümlere mahkûm
etme belediyeler tarafından Tarım ve Orman Bakanlığı desteği ile sürdürülüyor'
ifadelerine yer verdi.
'Katliam kanun tasarısı sunulma hazırlığında'
Türkiye
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, hayvanlara yönelik şiddet ve
işkencelerin artması karşısında, yasanın TCK kapsamına alınması ve hayvanlar
için daha iyi koşulların sağlanması bağlamında; 'Bu yasa halâ neyi bekliyor?
Bir an önce çıkartın' talimatını hatırlatan Islattı; 'Bu talimatı fırsat bilen
Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratları, yine harekete geçip sokak hayvanları
için katliam maddelerini Hayvanları Koruma Kanunu'nu değiştirmek için
tasarılarına eklediler. Bırakın Anadolu'yu, Ankara'da bile bir tek belediyenin
ölüm kampı barınağına gitmemiş olan, uygulamalardan ve ölüm koşullarından
habersiz bakanlık bürokratları, kapalı kapılar ardında STK'lardan ve
kamuoyundan gizleyerek bu katliam kanun tasarısını ölüm maddeleri ile
Cumhurbaşkanlığı'na ve TBMM'ye sunma hazırlığındadır' dedi.
'Katliam maddeleri ekleme çabasındalar'
Islattı,
Türkiye'de belediye bütçelerinde zehir ve kıyma parası konularak sokaklardaki
hayvanların zehirlenerek öldürüldüğüne dikkat çekerek; '2004 yılında çıkartılan
Hayvanları Koruma Kanunu ile sokak hayvanı sayısının zehirleyip öldürerek
değil; bilimsel ve tıbbi koşullarda kısırlaştırma operasyonları ile kontrol
altına alınması hükme bağlandı. Fakat Ankara, İstanbul ve İzmir gibi en büyük
belediyeler bile kanunu uygulamadıkları gibi, büyük önem taşıyan 6. madde hükmü
olan kısırlaştırmayı yapmadılar. Hayvan sayısı artıp vatandaş şikâyet ettikçe,
hayvanları toplayıp, öldürüp yok ettiler, ölüm barınaklarında esir ettiler,
dağa, taşa, ormanlara ve başka ilçelere attılar. Tarım ve Orman Bakanlığı,
uygulanmayan kanunu uygulatmak ve görev yapmayan belediyelere görev yaptırmak
yerine, hayvanlara şiddet ve vahşetin durması için kanunun TCK'ya alınması her
gündeme geldiğinde 6. maddeyi değiştirip, sürgün-katliam maddelerini tasarıya ekleme
çabasına girmektedirler' sözlerine yer verdi.
'Tek yumruk olarak meydanlardayız'
Tasarıların
100 binlerce hayvanı toplayarak ormanlarda oluşturulacak açık hava
hapishanelerine doldurma ve şehir dışında besleme alanlarına sürgün etmeyi
içerdiğini söyleyen Islattı; ' Tasarılar, o dönemde başbakan olan Sayın
Cumhurbaşkanımızın talimatları ile durduruldu. Şimdi ise '˜izle-denetle' kılıfı
altında yüzbinlerce hayvanın devasa toplama kamplarına kapatılmasını içeren
yasa tasarısının katliamlar getireceğini ve bunun yanında sokak hayvanı sayısında
da artışlara sebep olarak kırsalda yaşayan halktan gelen şikâyetleri çözmekten
ziyade büyüteceğini Sayın Cumhurbaşkanımıza duyurmak istiyoruz. Önerilmesi bile
insanlık suçu olan sürgün ve katliam yasasına karşı, 300'den fazla STK, grup ve
platformdan oluşan Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu olarak, tek yumruk
olarak meydanlardayız. Bu yasa tasarısının TBMM'ye sunulmaması için '˜Katliam
yasa tasarısına hayır! Can veririz, canlarımızı vermeyiz' diye bir kez daha
haykırıyor, tasarının STK'ların görüşlerinin de alınarak hazırlanmasını,
Anadolu'nun merhamet geleneğine uygun, çağdaş ve dünyaya örnek bir hayvan
hakları için taleplerimizi kamuoyuna sunuyoruz' dedi.
Delegasyonun taleplerini açıkladı
Islattı,
açıklamasının sonunda tasarı ile ilgili talepleri açıklayarak; 'Taleplerimiz; kanun,
Türk Ceza Kanunu kapsamına alındığında işkence, tecavüz, öldürme suçlarının cezaları
2 yıl 1 aydan başlamalı. Sahipsiz hayvanların kısırlaştırmaları ve alındığı
yere bırakılmasını esas alan 6. madde kesinlikle değiştirilmemeli, belediyelerce
uygulanması sağlanmalı. Kanunu uygulamayan belediyeler üzerinde Tarım ve Orman
Bakanlığı'nın idari yaptırımı olmalı ve hayvana şiddet, vahşet uygulana
belediye görevlileri de TCK'ya göre ceza kapsamına alınmalıdır. Hayvanat bahçeleri,
sirk, yunus parkları, deney laboratuvarlarındaki esir edilen ve yük taşıtma,
dövüş, avcılık gibi amaçlarla kullanılan ve her türlü insan menfaati amacı
sömürülen hayvanlar üzerindeki vahşetlere ve zulme son verilmeli,
internet-petshop-üretim çiftliklerinden hayvan üretim ve satışları en az 5 yıl
süreyle yasaklanmalı, evcil-yaban hayvanlarının ithalat ve ihracatı
durdurulmalıdır. Tehlikeli olarak tanımlanan hayvanların, kısırlaştırılıp
belediyelere kayıtları yapılarak sahiplerine verilip düzenli kontrolü
sağlanmalı, üretim ve dövüşlerde kullanılan köpekler de kısırlaştırılıp
oluşturulacak özel bakımevlerinde rehabilite edilmeli ve uygun durumda olanlar
yuvalandırılmalıdır' ifadelerine yer verdi.