Saray ve Rumeli lezzetleri yeniden canlanacak

Deveci Han Kültür Merkezinde Edirne Valisi Yunus Sezer ve eşi Canan Sezer'in katılımlarıyla “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” lansmanı düzenlenen iftar programıyla gerçekleştirildi.

Geçmiş lezzetlere uygun sunumlarla hazırlanan iftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içeceklerle masada görsel şölen oluştu. Ezanın okunması ve oruçların açılmasının ardından duaya geçildi.

Menüde, bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı.

Geçmişten günümüze gelen Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı.

Proje kapsamında 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak

Vali Yunus Sezer, Edirne'nin kadim ve Osmanlı'ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu aktardı.

Kentin, balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğunu dile getiren Sezer, “hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne'de çok anlamlı bir ilke imza atıldı. Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli.  Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor.” Şeklinde konuştu.

Edirne'nin parlayan yıldız olmasını istediklerini aktaran Sezer, “Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye 'bir gelip ciğerinizi yeriz' diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz. Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz. Bunu da sanayide,  ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz.” İfadelerini kullandı.

Önlerinde üç hedef olduğunu söyleyen Sezer, şunları kaydetti:

“Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olması çok önem taşıyor. Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz. Önümüzde 3 hedef var ve buna şeflerle birlikte ulaşacağız. Birincisi bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak.”

İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk de Edirne'nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu ve düzenlen iftar menüsünde saray, Rumeli ve balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığını ifade etti.

Programa, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katılım sağladı.

Program, müzik dinletisi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu. Ebru Yıldız Günenç