'Vahşilik ve nehir kirletme yöntemleri devam ediyor'

Tunca Nehri'nin Saraçhane'den geçen bölgesine arıtılmadan salınan kanalizasyon atıkları çevre kirliliğine neden oluyor. Kentteki çevreciler nehrin kirletilmesine tepki gösterdi. Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, Tunca Nehri'nde binlerce balık çeşidinin yaşadığını hatırlatarak çok endişe verici bir durum olduğunu söyledi.

'Vahşilik ve nehir kirletme yöntemleri devam ediyor'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Açı Çeşme Mezarlığı karışışındaki tarım arazileri Tunca Nehri’ne bırakılan kanalizasyon atıklarıyla kirletiliyor. Kanalizasyondan gelen çöpler nehrin yataklarında birikerek su akışını da etkiliyor.

                Tarım arazilerin sulanmasında kullanılan ve kentin önemli su kaynaklarından olan Tunca Nehri’nin, fosseptikle kirletildiği bölgede Devlet Su İşleri (DSİ) ekipleri tarafından iş makineleri ile temizlik çalışmaları gerçekleştiriliyor.

                Kentteki çevrecilerde Tunca Nehri’nin kirletilmesine tepki gösterdi. Geçmişteki atıkların nehirlere ve derelere karıştırılma döneminin sona erdiğini ifade eden Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, bütün dünyada ileri biyolojik arıtma tesisinin olduğunu aktardı.

                “Vahşilik ve nehir kirletme yöntemleri devam ediyor”

                Tunca Nehri’ne salınan kanalizasyonun çok endişe verici bir durum olduğunu vurgulayan Eren, “Sanırım Türkiye’de biyolojik arıtma tesisinin olmadığı en son kentlerden biri de Edirne. Akan dereler alır götürür mantığı ile baktığımız doğada binlerce canlı yaşıyor. Binlerce balık çeşidi, su altı canlısı yaşıyor. Biz bunlara biyolojik sistemin sürdürülmesi, dünyada canlı yaşamının sürdürülebilmesi için çok önemli değerler olarak bakıyoruz. Edirne gibi gelişmiş çağdaş bir kentte hala ilkel ve vahşi usullerle nehirlerimizi kirletmek yerel yönetimlerin, kent yönetiminin ayıbı, hepimizin ayıbı. Buna bir an evvel son verilmesi gerekiyor. 2017’de İller Bankası tarafından ihalesi yapılan ileri biyolojik su arıtma tesisleri çok sürüncemede kaldı. İki yıl içerisinde bitirilecek sözü vardı. Daha sonra 2019’a gelindiğinde kısa zamanda tamamlanacağı, nehirlerin tertemiz, pırıl pırıl akacağı vaatleri vardı. 2023’e geldik hala tesis açılmadı. Vahşilik ve nehir kirletme yöntemleri devam ediyor.” Dedi.

                Tunca Nehri’nin birçok tarım arazisinin sulanmasında kullanıldığına değinen Eren, atıkları biyolojik doğa yok ediyor düşüncesinin kimyasal kirliliğe yol açtığını belirtti.

                Kimyasal kirliliğin tarımda kullanıldığında daha ciddi boyutları olduğunu aktaran Eren, “Kanalizasyondan gelen deterjanlar, şampuanlar, sanayilerin kirli atıkları, kimyasal atıklar son derece tehlikeli şeyler. Sağlıklı diye yediğimiz sebzeler bizlere zehir oluyor demektir bu. Bin an evvel bunun önlenmesi gerekiyor fakat 5 senedir aynı kirlilik devam ediyor. Kentimizi yönetenlerin önündeki birinci derece görev budur bence. Denetim, ceza ne gerekiyorsa yapılması gerek. Neden yapılamadığını da kamuoyuyla paylaşmak gerek.” Diye konuştu.

Barış Karapaça