Havalar soğudu, Kovid-19 varyantları farklı belirtilerle yeniden geliyor!

Hava Sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte kapalı ortamlarda geçirilen vaktin artması grip, nezle gibi hastalıklarında artmasına neden oluyor. Kovid-19 sürecinin tamamen bitmediğini kapalı ortamlarda tedbirli olunması gerektiğine değinen Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, hastalıkların büyük oranda boğaz ağrısıyla geldiğini, ateşin önceki varyantlar kadar yüksek olmadığı ve koku kaybının ise çok daha nadir görüldüğünü belirtti.

Havalar soğudu, Kovid-19 varyantları farklı belirtilerle yeniden geliyor!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

                Hava sıcaklıkları gün geçtikçe düşmeye devam ediyor. Kış mevsimlerinin gelmesiyle hastalıklarda artmaya başladı. Hava sıcaklıklarındaki düşüş ve mevsim geçişleri nedeniyle vatandaşların hastalık şikâyetleri de başladı.  Hava sıcaklıklarının düşmesi vatandaşların kapalı ortamlarda vakit geçirme süresini de artırdı. Uzmanlar, toplu ulaşım araçları, alışveriş merkezleri ve pazaryerleri gibi toplu kullanılan kalabalık alanlarda tedbir alınması ve maske takılması konusunda uyarılarda bulunuyor.

                "Salgına karşı tedbirler unutulmamalı"

                Tüm dünyada toplumun büyük bir bölümünün Kovid-19 salgınının bittiği yanılgısı ile alınan önlemleri bıraktığını hatırlatan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, vaka sayıları, hastaneye yatış oranları azalsa da hastalığın henüz sona ermediğini ve bu yüzden tedbirlerin elden bırakılmaması gerektiğini dile getirdi.

                "Kovid-19 belirtilerinde değişiklikler var"

                Dünyanın pek çok yerinde salgının yeniden artmaya başladığı biçiminde haberler yayıldığını aktaran Prof. Dr. Yorulmaz,"Omicron varyantı ile ortaya çıkmakta olan yeni vakalarda belirtiler de önceki varyantlardan hem daha hafif, hem de bazı farklılıklar gösteriyor. Yeni vakaların büyük bölümünün boğaz ağrısıyla başladığı, ateşin önceki varyantlar kadar yüksek olmadığı, koku kaybının çok daha nadir görüldüğü bildirilmektedir" dedi.  

                Kovid-19 belirtilerinin hafiflediğini yakalananların belirtilerin hafiflemisyle salgını unuttuğunu belirten Prof. Dr. Yorulmaz, insanların şikayetlerin gribe ya da soğuk algınlığına bağlı olduğunu düşündüklerini ve büyük çoğunluğunun da test yaptırmayı düşünmediğini ifade etti.

Sadece test yaptıranların tanı aldığının bilindiğini ancak tüm dünyada gerçek vaka sayılarının bilinmediğini aktaran Prof. Dr. Yorulmaz, "Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde korona vaka sayılarının havaların soğuması, bu nedenle kapalı ortamların kalabalık insan grupları tarafından daha fazla paylaşılıyor olması, önlemlerin gevşetilmesi nedeniyle artmakta olduğunu bildiriliyor.' İfadelerine yer verdi.

                Kış aylarında vaka sayılarındaki artışların arttığını Sağlık Bakanlığının verilerine göre Avrupa'da artışın devam ettiğini belirten Prof. Dr. Yorulmaz,  Türkiye'de artışında önüne geçilmesi için  tedbirli olunması gerektiğini vurguladı.

                'Hatırlatma dozları ihmal edilmemeli"

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'nin vaka sayısına göre sıralamada dünyada 11. sırada yer aldığını dile getiren Prof. Dr. Yorulmaz, "Sağlık Bakanımız da basına yansıyan konuşmalarında, Avrupa'da vaka sayılarının yeniden artmaya başladığını, bu artışın 3-4 hafta sonra bize de yansıyabileceğini ve vaka sayılarında artışlar olabileceğini söylemekte, ileri yaştaki tüm vatandaşlarımızın hatırlatma dozu aşılarını olmasının önemli olduğu uyarısında bulunmaktadır. Bunun yanında her yıl kış mevsiminde grip vakalarının da arttığını biliyoruz. Yaşlı, kronik hastalığı olan, bağışıklık sistemi zayıf bireyler için her iki hastalık tek tek te çok ciddi sorunlara yol açabilirken, bir insanda her ikisi birlikte bulunduğunda çok daha olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Korona için alınan önlemler aynı zamanda gripte dahil olmak üzere solunum yolundan alınan tüm bulaşıcı hastalıklardan korunmayı sağlamaktadır. Bu nedenle daha önce korona için önerilen önlemlerin sürdürülmesi solunum yolu ile bulaşan tüm bulaşıcı hastalıklardan ve kötü sonuçlarında korunmayı sağlayacaktır" ifadelerine yer verdi.   

                Vaka sayılarının artmasının, yeni varyantların ortaya çıkmasına da yol açtığını belirten Prof. Dr. Yorulmaz, Bu yeni varyantların daha ağır, daha ciddi hatta daha öldürücü hastalık yapma özelliğinde de olabilme riski taşıdığını söyledi.

 

 

"Kapalı ortamlar sürekli havalandırılmalı"

                Özellikle kalabalık yerlere girildiğinde maske kullanımını sürdürmek, korona ve grip virüslerinin alınmasını önlemede çok etkili olacağına dikkat çeken Prof. Dr. Yorulmaz, "Hastane, aile sağlığı merkezi gibi hastaların kullandığı alanlarda asla maskesiz olarak bulunulmamalıdır. Arkadaşlarımızla, yakınlarımızla karşılaştığımızda kucaklaşma, öpüşme gibi eski alışkanlıklardan vazgeçilmelidir. Özellikle bebeklerin, çocukların öpülmesi çok risklidir. Bu konuda özellikle düğün, nişan, bayramlaşma, cenaze ziyareti gibi toplu bulunulan alanlar çok risklidir. Alışveriş merkezleri, spor, sinema, tiyatro, konser salonları gibi kapalı ve toplu alanlarda uzun süre kalınmamalı, en kısa zamanda yapılacak iş, alışveriş vb bitirilip o ortamdan uzaklaşılmalıdır. Bu kapsamda açık hava da olsa konserler, stadyumlar, Pazar yerleri de riskli alanlar olup böyle alanlarda mutlaka maske kullanılmalıdır. Evler, işyerleri gibi kapalı ortamlar temiz hava ile sürekli havalandırılmalıdır" dedi.

"toplu ulaşımda sosyal mesafeye riayet edilmeli"

Maske kullanılması mümkün olmayan, restoran, kafe gibi yerlerde mümkün olduğunca diğer insanlarla mesafe korunmaya çalışılması ve böyle ortamlarda uzun süre geçirilmemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yorulmaz, "El hijyeni önemlidir, bu nedenle lavabolarda tercihan sıvı sabun bulundurulmalı, bu mümkün değilse dezenfektan konulmalıdır. Okullarda ve servis araçlarında mümkün olduğu kadar çocukların birbirine mikrop bulaştırmaları engellemek üzere eğitim verilmeli, hijyen önlemleri alınmalı, özelikle teneffüslerde öğretmenler gözetiminde oyun oynamaları sağlanmalıdır. Grip, soğuk algınlığı, öksürük, boğaz ağrısı gibi bulaşıcı hastalık şikayetleri olduğunda mümkün olduğunca evden çıkmamalı, ev halkı ilişkiler de sınırlandırılmalıdır. Aksıran, öksüren kişilerden uzak durulmalıdır. Sağlıklı beslenme, egzersiz ve sağlıklı davranışlar ile vücudun hastalıklara karşı direnci artırılmalıdır. Bu vesile ile sağlığı ciddi biçimde riske sokan tütün kullanımı bırakılmalı, tütün içilen yerlerden uzak durulmalıdır. Mevcut hastalıkların tedavisi titizlikle sürdürülmelidir. Grip, soğuk algınlığı vb belirtiler görüldüğünde ihmal edilmemeli, doktora başvurulmalıdır. Kış mevsimi solunum yolu ile bulaşan hastalıkların arttığı mevsimdir. Bu hastalıklar asla küçümsenmemeli, korkulu rüya görmektense tedbirli davranmak, gerekli önlemleri almak hem kendi sağlığımızı hem de başta ailemiz olmak üzere yakınlarımızın sağlığını korumada son derece önemlidir" dedi.

Ebru Yıldız Günenç