Yani
Bulgaristan’ın ekonomisi güçlüymüş, zayıfmış önemli değil.
Avro diğer
para birimlerine karşı değer kazanırsa Leva’nın kuru da yükseliyor.
Mesela
90’lı yıllarda Leva bizim liramız ve Alman markı veya Amerikan doları
karşısında değersizdi.
Türkiye’den
Bulgaristan’a gidenler ceplerine birkaç bin dolar veya mark koyduklarında orada
krallar gibi yaşıyorlardı.
Gerçi o
götürdükleri parayı batırıp sonra Türkiye’ye dönmek için yol parası dilenenleri
de gördüm ama bugünkü konumuz bu değil.
O günlere
yakinen tanıklık etmiş birisiyim.
Görevli
gittiğimizde oradaki meslektaşlarımıza hesap ödetmezdik.
Yine o
yıllarda Bulgaristan’dan geçerek Türkiye’ye tatile gelmek isteyen gurbetçiler
saldırıya uğrarlardı.
Paraları
gasp edilir, değerli eşyaları, otomobilleri ellerinden alınırdı.
Özellikle
otomobil hırsızlığı almış başını yürümüştü.
Görevli
olarak gittiğimizde Bülent Ağabeyin (Ayan) otomobilini çaldırmamak için ne
yollara başvurduk.
Kaldığımız
otelin önüne park ettiğimiz otomobil çalınmasın diye nöbetleşe otomobilde
yatardık.
Şimdi hem
paranın değeri hem de olaylar tersine döndü.
Artık
onların paraları bizden daha değerli ve biz onlar için alışveriş cenneti olduk.
O zamanlar
Bulgaristan’da bizim vatandaşlarımıza, gurbetçilerimize saldırılıyordu.
Şimdi aynı
şeyi onlar Türkiye’de yaşıyor.
Belki
şimdilik gasp yok ama kendilerini “polis” diye tanıtanlar “ceza” adı altında
Bulgar turistlerden para alabiliyor.
Bu konuda
hassasım, sürekli olarak bu konuları dile getiriyorum.
Çünkü
empati yapıyorum; ben Bulgaristan veya herhangi bir ülkede nasıl çaresiz
kalıyorsam gelen turist de burada çaresiz kalıyor.
Lafı geçen
hafta sonunda yaşanan olaya getirmek istiyorum.
Adam otobüs
şoförü, turistleri çarşının merkezinde indirmiş kendisine park yeri arıyor.
Birileri
de gidip adama musallat oluyor, park parası istiyor.
Adam da
belli ki Edirne’ye sık sık gelen birisi.
Bulunduğu
yerde otopark parası alınmayacağını biliyor ve vermiyor.
Sen misin
vermeyen?
Adama taş
atmışlar, yaralamışlar.
Edirne
Belediye Başkanı Recep Gürkan da olayı jet hızıyla kınamış.
Baktım,
Gürkan’ın açıklaması belediye kanalıyla yapılmamış.
Gürkan
olayı neden kınıyor?
Olayın
buralara gelmesinin sorumlusu belediye değil mi?
Senin
zabıtan yok mu?
Kimler bu
zorla otopark parası isteyenler?
Zabıta
bunları bilmiyor mu?
Ayrıca bu
kentin en büyük sorunu otoparktır.
Gürkan iki
dönemdir bu sorunun çözüleceğini vadediyor ama bir arpa boyu yol gidilmedi.
Bu sorunu
bir başkası gelip çözmeyecek.
Yine
Gürkan’ın eline bakıyor bu iş.
Hiçbir şey
bilmiyorsanız Kırklareli Belediyesi’ni örnek alın.
Adam
kentin ortasına çok katlı bir otopark inşa etmiş.
Belki o da
yeterli değil ama hiç olmazsa sorunu çözmek için önemli bir adım atmış.
Edirne’nin
otopark sorunu çözülmediği için her gün sorunlar yaşanıyor.
Unutmayınız
ki, turist ürkektir.
Güvende
olmadığı yere gelmez.
Sorunlu
olan yere gelmez.
Edirne
Belediyesi ve esnafı pandemi döneminde sınırlar kapalıyken kentin ekonomisi ne
haldeydi, bunu hiç aklından çıkarmaması lazım.
Ülkedeki
ekonomik krize rağmen Edirne’de yüzler gülüyor.
Bu kentin
bu fırsatı tepmemesi gerekir.
Yediden
yetmişe, çok dikkatli olmalıyız.
Son
pişmanlık fayda etmez.