Edirne Ulaşım, çalışma haklarının kısıtlandığı gerekçesiyle
yeni düzenlenen hatları idari yargıya taşıdı.
Dava Edirne İdare Mahkemesi’nde görülüyor.
İdari yargıda çoğu davalar dosya üzerinden görülebiliyor.
Yani çoğunda duruşma yapılmıyor, evraklar inceleniyor,
tarafların iddialara cevaplarına bakılıyor ve sonuçta bir karara varılabiliyor.
Bazen de mahkeme tarafları çağırıp sorularını yüz yüze
yapılan bir duruşmada sorabiliyor.
Burada tutanak tutulmuyor, yargıçlar ifadelerde geçenleri
not alıp karar aşamasında bunlardan yararlanıyor.
Edirne Ulaşım’ın yeniden düzenlenen minibüs hatları için
açtığı iptal davasında da bir duruşma safhası yaşandı, mahkeme tarafları
çağırıp dinledi.
Öncelikle hatırlatalım ki, Edirne Ulaşım’a bağlı
minibüslerin, daha önceki 5/C hattını oluşturan Yıldırım – Kıyık – Sultan
Birinci Murat Devlet Hastanesi güzergâhında çalışma hakkı vardı.
Ancak bu kooperatife bağlı araçlar eskiydi ve bu haklarını
Yıldırım – Kent Merkezi arasında kullanıyorlardı.
Sonra bu kooperatif araçlarını yeniledi ve standartlara
uygun hale getirdi.
Tam da 5/C hattının tamamında yani Yıldırım – Kıyık – Sultan
Birinci Murat Devlet Hastanesi arasında çalışmaya hazırlanıyordu ki Edirne
Belediyesi yeni hat düzenlemesini devreye soktu.
Hatırlayın, o zamandan bu yana yeni hat düzenlemeleri hâlâ şikâyet
konusudur.
Edirne Ulaşım’ın çalışma izni bulunan 5/C hattını ortadan
kaldırdı.
Dolayısıyla Edirne Ulaşım’ın kazanılmış hakkı “yeniden
düzenleme” bahanesiyle elinden alındı.
Dedim ya mahkeme tarafları dinlemek için celse açmış.
Edirne Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürü Erdal Uygun da
dinlenmiş.
Ne diyor Uygun mahkemede?
Mealen söylüyorum; “Toplu ulaşım kârlı bir iş değildir, bu
sektördeki işletmeciler para kazanamıyor, sübvanse edilmeli. Büyükşehirler
ulaşımda sübvansiyon uyguluyor ancak büyükşehirler dışında kalan illerde
belediyelerin toplu ulaşıma maddi destek vermesi için yasa değişikliği gerekli.
Yasa değişmediği için biz destek yapamıyoruz” diyor.
Şikâyetçi taraf olan Edirne Ulaşım adına duruşmaya katılan
Aytaç Dilci ise “Hayır efendim, toplu ulaşım çok kârlı bir iştir. Hatta o kadar
kârlı bir iştir, karşı kooperatifte 16 milyon lira kayıptır. Bu da para
kazandıklarını gösteriyor. Biz para kazanıyoruz, sübvansiyona gerek yoktur”
diyor.
Yine Erdal Uygun, Edirne Ulaşım’dakilerin de ETUS sistemine
katılabileceğini söylüyor mahkeme huzurunda.
Dilci yine yanıtlıyor: Gireceğiz ama 200 küsur bin lira para
istiyorlar” diyor.
Edirne Ulaşım’ın avukatı “Belediye yönetmeliğe aykırı
hareket ediyor. Minibüslerin çalışacağı hatlar belirlenirken kura çekilmesi
gerekir. Yine talep toplanması gerekiyor” diyor.
Uygun “15 yıldır talep toplamadık” diyor.
Edirne Ulaşım’ın avukatı Erdal Uygun’a teşekkür ediyor.
Teşekkür ne için?
Elbette mahkeme huzurunda; talep toplamadıkları ve toplu
taşımayı yönetmelik ve kurallara uymadan yönettiklerini mahkeme huzurunda
itiraf ettiği için.
Mahkeme önümüzdeki günlerde kararını açıklayacak.
Mahkemenin ne karar vereceğini elbette kimse bilemez.
***
Dün sabahtan beri rezil bir görüntü dönüyor internette.
Edirne – İstanbul seferi yapan M. Turizm adlı bir otobüs
şirketinin muavini 17 yaşındaki bir genç kızın yan koltuğuna geçmiş, kıza
bakarak mastürbasyon yapıyor.
Genç kız görüntülerde yok ama o da belli etmeden bu rezil
hareketi yapan muavinin videosunu çekiyor çünkü rahatsız olmuş, şikâyetçi
olacak.
Nitekim İstanbul’a vardıklarında ailesiyle birlikte polise
gidip şikâyetçi oluyor.
Genç kız olayı ajanslara olduğu gibi anlatmış.
Annesi de olayı gazetecilere anlatmış ve diyor ki “Kişinin
zaten daha başka suçlardan sabıkası varmış.”
Peki kabahat kimin? Bunu çalıştıracak şirket onu işe alırken
bir sabıka kaydını niye sormaz?
Ünlü bir otobüs firmasında “muavin” adı altında sapık, it,
kopuğun ne işi var?
Muhabir kardeşlerim; o firmanın Edirne’deki ünlü iş insanı olan
temsilcisine bunları soramaz mısınız?
Ya da sorarsanız ne kaybedersiniz?
Sağa, sola yolculuk yaparken size ücretsiz kesilen “misafir”
biletlerini mi?